Fatma Begüm’ün Şair Babası Ve Saba Defteri
Merve Yüksel, Kitaphaber için kaleme aldı...
Yazar Ali Sali'nin hasta doğan kızının vefatı üzerine anılarını mısralaştırdığı, " Fatma Begüm'ün Saba Defteri" isimli şiir kitabı 2018 yılının Aralık ayında raflarda yerini aldı.
Ali Sali, özgün ritim kurgulayan, kurguladığı şiire sinematografik imajlar ekleyen ve yazdığı mısraları okurun zihninde kolaylıkla canlandırabilmesini sağlayan şairlerin başında gelir. O, aynı zamanda ulaştığı duygusal ve zihinsel yoğunluğu hem iletişim diliyle hem de şiir diliyle okura sezdirir.
Bazı şiirlerinde bir okur ve dinleyici yokmuş gibi davranıp sadece bir iç monolog yapar, bazılarında ise kendini gizleyip kızına dair tahayyül ettiği her ne varsa, sanki kızı konuşuyormuşçasına onu konuşturur.
Bu kitapta, kızının doğumundan ölüm anına kadar her halini gözlemleyen, insana her dem soğuk gelen ölüme Hz. Mevlana gibi güzel bakabilen, ölümün Allah'ın ( CC) bir lütfu, bir ihsanı olduğunu unutmamaya azami dikkat eden merhametli bir babanın duygu ve düşünceleri, ölüm haberini semadan gelen taze bir haber olarak görüp meleklerin toprağı hazırladığını ifade edişi şiir dili ve söyleyişi ile çok etkileyici ifadelerle dikkatlere sunulur.
"... gelinliğinle gezindiğini görür
cennet çayırlarında da
taşır terini rüzgara
Firdevs coşar seninle iştiyak duyar annen
kardeşlerinle dem tutar
sermest oluruz resimden"
mısralarıyla şairin, kızının hastalık ve ölümünden sonraki süreçte duyguları, izlenimleri edebi imajın imkanlarını da yoklayarak, doğal konuşmaya ve özgün tonlamaya bağlı olarak gelişir. Bu kitap hem duygu hem düşünce yoğunluğunun bir odakta temerküz ettiği şiirleri taşıması açısından üzerinde durulmayı bilhassa hak ediyor. Şairin kullandığı imgeler yerli yerindedir ve anlatılan durumu yetkin bir şekilde ifade eder. Ne okuyucu merakta bırakılır, ne de her şey apaçık anlatılır. Şair Ali Sali'nin şiirlerinin bir diğer özelliği de yekpare bir anlatıma sahip olmasıdır. Şiiri, bütüne kaim bir bakışla inceleyip, bir yekparelik, bir üslup birlikteliği, bir noktaya bakan mısralar demeti gibi yoğunlaştırabilen Şair Sali, Fatma Begüm'ün Saba Defteri'nin 14. sayfasında,
"sen gidince biz de birden
anlayıverdik büyüdüğümüzü
hiçbir anlamı kalmadı hatmi çiçeklerinin
evdeki sessizliğin de
öyle senin bıraktığın gibi
diz çökmüş bekliyor evin sessizliği
kelimelerden bir yol bulmaya
kanında köpüren gül hatmilere tutunup
kanında gezinen hüznün gül kokularına
bırakıyor ellerimizi
senden kalan sessizlik."
dizelerinde, merhamet duygusunun ve Peygamber Efendimiz'den (sav) kalma mirasın sahibi bir hüznün, şiirin söyleyişine ve akışına paralel olarak yoğunlaştığını hissettirir. Lirizmin, duygu-ses ve imge örgüsünün titizlikle işlendiği şiirlerle anlaşılan o ki, şairin amacı okura doğrudan bir şey söylemek değil, estetik bir etki ortaya koymaktır.
Ne güzel mısralar, ne duru ve berrak bir söyleyiş bu... Bir başka serenat bu okuduğumuz... İçli, yanık bir serenat, özlem dokulu, hasret yüklü bir feryat... Bu feryadın içinde nice hatıralar, nice güzellikler gizli. Nice gözyaşları nice inilti sinmiş mısralara...
Fatma Begüm'ün Saba Defteri'nde eğitimli, kültürlü şair bir babanın bize soğuk gelen ölüm karşısında ne kadar munisleştiği görülüyor. 'Muhakkak ki Allah'ın, arşın altında anahtarları şairlerin dilleri olan bir takım hazineleri vardır.' hadisine mazhar bir şairin Kuran'ı Kerim'deki ayetleri şiirle birleştirip ölümü söz ilmekleri ile nakış nakış kalbimize dokuyarak anlattığı ve mutlak hakikati aradığı bu şiirler bizleri de kendi hakikatimizi aramamıza davet ediyor. Ölüm karşısında ömrünün her deminde mütevekkil ve dingin bir hayat çizgisiyle duran şair, hem Hafız bir baba olmasından hem de maneviyatı güçlü bir eğitimci olmasından dolayı kendi şiirlerini farklı bir biçimde konumlandırmış ve geliştirmiştir.
Yazdığı şiirler bir yandan kızıyla ilgili anılarla bezeli olmak hasebiyle ömürlük şiir tadı taşırken, diğer yandan bir babanın kızına bu hayatta verebileceği en büyük mutluluğu ve hayallerini nüfuz edişi ve sentez yeteneğindeki ustalığı nedeniyle takdir hisleri uyandırıyor.
Keyifli okumalar dilerim.
Not 1: Bu yazı Hayal Bilgisi Edebiyat ve İyilik Dergisi'nin 34. Sayısında yayımlanmıştır.
Not 2: Kitabı elinize aldığınızda kapağında çok güzel dizayn edilmiş renkler göreceksiniz. Fatma Begüm'ün annesi bana, kızımızın en sevdiği renkler kitabın kapağında olsun istedik, demişti.
Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 24.01.2020 11:34 - Güncelleme Tarihi: 07.06.2022 19:11