Filistin Nedir?
Filistin nedir? sorusu Roger Garaudy'nin İlâhî Mesajlar Toprağı Filistin eserinde cevap aradığı ve bizlerin de hem geçmişi hem şimdiyi hem de geleceği okuyacağımız, cevaplaması hayatımız boyunca devam edecek bir soru. Garaudy bu soruyla, Filistin'i bir deney masasına yatırarak, onun rengini, kokusunu, onu ortaya çıkartan unsurları, sesini, yaşını, birleşimden ortaya çıkan bütünlüğü ve onu var eden unsurları teker teker irdeleyerek ele almaktadır. İlk başlıkta bunu bir tarihçi, arkeolog, ilahiyatçı, felsefeci gibi farklı disiplinlerle ayrıntılı bir biçimde, çarşaf çarşaf okurun önüne çıkartmaktadır.
Garaudy'nin tarzı –önceki veya başka eserlerini okuyanların bildiği üzere- ayrıntıcı, kimi zaman da bu ayrıntıda boğan bir yaklaşıma sahiptir. O, bir meseleyi ele aldığında o meselenin geçmişi, bu günü ve yarını ile karşılaştırarak, birbiriyle dövüştürerek, kimi zaman da derecelendirerek ortaya koyar. Bunun için de ele aldığı meseleler hakkında yazılmış ve söylenmiş ne varsa önüne serer ve bunlardan büyük bir yapı ortaya koyar. Önüne serdikleri sadece yazılı değil, gidip gördüğü, konuşup tartıştığı, sorduğu ve cevap aldığı meselelerin toplamıdır biraz da. Çünkü Garaudy, farklı görevlerle ve farklı çalışmalarla dünyanın çok farklı yerlerine ziyaretlerde bulunmuş, sayısız insanla teması olan, çağın aykırı kafalarından biri olmasının yanında çağı soran ve sorgulayan, bununla birlikte de çağa anlam katanlardan biridir. Onun bakış açısı, geçmişindeki ideolojik yaklaşımıyla teorize edilmiş bir düşünce disiplininin farklı meselelere farklı yaklaşımları mümkün kılmaktadır.
Garaudy, Filistin Nedir? sorusunu sorduktan sonra bu tanımın Britannica ve Universalis ansiklopedilerinin "1923'ten 1948'e kadar İngiliz mandası altındaki topraklar" olarak tanımlaması üzerinden Batılı güçlerin birinci paylaşım savaşından sonra bölgeye ve dünyaya olan sömürgeleştirme çalışmalarını masaya yatırmaktadır. İngiliz mandası altında, bir dönem "Sömürgeler Bakanlığı" da yapmış olan asker kökenli Sir Hubert Young'un "Bizim şimdi halletmemiz gereken mesele, bir taktik bulmaktır, bir strateji değil. Genel stratejik plan, anladığım kadarıyla, ülkede ezici çoğunluk sağlanıncaya kadar Filistin'e Yahudilerin artan bir hızla göç ettirilmesidir… fakat politikamızın gerçekte ne anlama geldiğini Araplara itiraf edebilmemiz pek mümkün değildir" (akt.Garaudy, 2016, s.10).
Filistin nedir? bu soru önce kendimize, sonra çevremize ardından da bütün insanlığa soracağımız bir soru kökü. Bu cevaba göre aslında dünyaya konumlandırılışımızın tarifini de vermiş olacağız. Verdiğimiz cevap bizim hayata karşı bakış açımızın bir özeti niteliğinde olacak. Çünkü diyeceğiz Filistin; yaralı bir harita, çünkü diyeceğiz Filistin, içerisinde Kudüs ile dünyanın ve insanlığın tüm saatlerini tutan odak noktası. Bu yüzden belki de Nuri Pakdil; "Ben Kudüs'ü kol saati gibi taşıyorum" ifadesini kullanmıştır.
Filistin, Museviler için; "vaat edilmiş toprak" (Tekvin, 15/18), Hıristiyanlar için Yeni Ahit'e göre Nasıralı İsa'nın çarmıha gerildiği mekân, Hz. İsa'nın çocukluğundan çarmıha gerildiği ana kadar yaşadığı şehir, asli günahın kefaretinin ve yeniden dirilmenin gerçekleştiği, hacı olmak için geldikleri ön önemli şehirdir. Müslümanlar için; "Bir gece, kendisine bazı ayetlerimizi gösterelim diye kulunu Mescid-i Haram'dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götüren Allah eksikliklerden münezzehtir" (İsra 1) ayetince işaretlenmiş ilk kıble, miraca yükselmenin mekânı… İslamiyet diğer peygamberlere de imanı beraberinde getirdiği için Hz. İbrahim'in hicretiyle, Hz. Musa'nın vuslatı ile Hz. Süleyman'ın krallığının en güzide yeriyle, Hz. Yahya'nın şahitliğiyle, Hz. İsa'nın izleriyle dolu bir peygamberler şehri olduğu için mühim. Bu yüzden içinde Kudüs'ü barındıran Filistin, sadece Musevilere bırakmayacak kadar mü'min bir mekândır.
Garaudy, Filistin nedir? sorusunu sorarken, Filistin'e dair arkeolojik bir kazıya girişir. Eski Yahudi kaynaklarından Mezopotamya uygarlıklarına, Şam ve İskenderiye kaynaklarından Heredot'un aktardıklarına kadar verimli hilal'de yer edinen bu coğrafyayı ayrıntılı bir biçimde ortaya koymaya çalışır. Filistin'in insanlık tarihi açısından büyük öneme sahip olduğunun altını çizerken Filistin'in sahip olduğu tarihsel mirasın iki uçlu bir sorguyu beraberinde getirdiğini ve bu sorguya verilecek cevapların yeryüzünün geleceği hususunda büyük öneme sahip olacaktır:
"Eğer tarih geleceği önceden belirlememize, bir politika tasarlamamıza yardım ederse, ancak o zaman gerçekten insanî bir anlam taşıyabilir. Üstelik böyle bir tarihin gerçekten insanî bir anlama sahip olması da ancak yapılmakta olan bir tarih olmasıyla mümkündür. İlâhî mesajların potası olan Filistin'in tarihini konumlandırmak için giriştiğimiz bu deneme, bizi kaygı ve umutla ortaya atacağımız çok daha geniş bir soruna götürüyor; çünkü yeryüzünün geleceği bugün bu sorunun çözümüne bağlıdır: Kapalı toplumlar modelini tercih edip "terör dengesi" içinde karşı karşıya gelen bir imparatorlukların geleceğini mi oluşturacağız, yoksa tam aksine açık toplumlar modelini seçip bir diyaloglar ve karşılıklı döllenme dünyası mı kuracağız? Bu ikini şıkta, her bir unsurun kendine özgü buluş ve çabaları, özgünlüğünü başkasını ret, inkâr ve imha yoluyla değil de, o başkasının taşıdığı insanî ve ilâhî yanların asimilasyon ve entegrasyonu yoluyla dışa vurulacaktır" (Garaudy, 2016, s. 23)
Garaudy'in ortaya koyduğu bu bakış açısı, çatallı iki yolu önümüze sunarken karar verilen yolun "açık" veya "kapalı" haline göre dünyanın "kaotik" ve "ahenkli" olacağı yönünden bir tercihi de insanlığın karşısına çıkartmaktadır. Zarifoğlu'nun ifade ettiği gibi "Filistin bir sınav kâğıdı, her mü'min kulun önünde"… Filistin nedir? sorusunu sorarken vereceğimiz cevaplar arasında Filistin'in insanlığın önünde bir sınav kağıdı olduğu gerçekliğini çıkartacağımız bu yaklaşımda, Siyonistlerin bölgedeki yaklaşımlarıyla çok çatallı bir yolun tekrar tekrar ortaya çıktığı da bir gerçeklik ile kendini göstermektedir.
Filistin nedir? bu soru son zamanlarda birçok vicdan sahibi insanın aslında sessizce kendine sorduğu ve verdiği cevaplar ekseninde bir yol haritası çizdiği, cebindeki, kalbindeki pusuladır. İnsanı yine insanlığına, kendine, vicdanına çağrılan bir uyarıdır Filistin. Filistin sadece bir toprak parçasıyla sınırlı bir yer değil, o bir direniş, o bir savunma, o bir ortak tarih ve inşaa, o bir bilinç ve umut, o bir hüzün ve acı, o bir sevinç ve yas, o bir tekrardan diriliş ve tekrardan şahlanıştır. Filistin nedir? sorusunu sorduğumuzda onun ne olmadığını da belki de ortaya koymamız lazım. Bunu Filistin ne değildir? sorusuna vereceğimiz cevaplar ekseninde bulacağımıza inanıyorum.
İlâhî Mesajlar Toprağı Filistin
Roger Garaudy
Çev: Cemal Aydın
Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları
4. baskı, İstanbul 2016
Yazar: Bilal CAN - Yayın Tarihi: 07.02.2024 09:00 - Güncelleme Tarihi: 14.02.2024 01:59