Genç Bir Romancıya Mektuplar

Kitabı okurken son not olarak kaydettiğim cümleyi; yayınevi tanıtım bülteninde başa almış. "…Başkasından öğrenilmez; yaratıcı olmanın tek yolu okumak ve yazmaktır."
O zaman tanıtım bülteninden cümlelerle başlayalım:
"Edebiyat aklı ve sağduyuyu çalıştırır; edebi yaratıcılıktaysa bu unsurların yanında sezgiye, duyarlılığa ve tahmine, hatta eleştirel bakışın ağından kurtulmayı her seferinde başaran şansa bile yer vardır. İşte bu yüzden, yaratıcılık başkasından öğrenilmez; yaratıcı olmanın tek yolu okumak ve yazmaktır. Gerisini insan kendi başına, pes etmeden düşe kalka öğrenir.
Llosa Genç Bir Romancıya Mektuplar'da roman sanatı hakkındaki düşüncelerini aktarıyor. Konu, biçim, üslup, zaman, mekân, anlatıcı, karakter, gerçeklik gibi unsurları kapsamlı ve çarpıcı örneklerle incelemekle kalmıyor, yazım sanatıyla yaşam arasındaki ilişkiyi de sorguluyor."
Can Yayınları etiketiyle 2014'te 2. Baskısı yapılan eser Mario Vargas Llosa'ya ait. Yazar
2010 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi. Bu eserde; pek çok sanatçının anlatıyı oluştururken hangi teknikleri kullandığından genç bir yazarın yazı hayatına ışık olabilecek bir haritaya kadar çok fazla birikim aktarılıyor. Cervantes, Márquez, Borges, Cortázar, Joyce, Wolf, Flaubert, Marcel Proust ve Franz Kafka gibi yazarların anlatıları fikir bazında ve anlatı teknikleri açısından inceleniyor. Şahsen çok faydalandığım, genç yazarların da anlatılarını yönlendirebilecek bir eser olarak gördüğüm bu eseri şiddetle tavsiye ediyorum.
Niçin tavsiye ettiğimi açıklamaya çalışayım: "Edebiyatın çoğunluk için bir şey ifade etmediği ve yasadışı bir iş gibi toplumsal yaşamın kıyısında güç bela hayatta kaldığı ülkeler…" (S 11) alıntısıyla bir gerçekliğin vurgulanmasıyla başlıyoruz. Edebiyat sosyolojisinin niçin en bakir akademik alan olduğu da esasen artık anlaşılabilir durumda. Diğer yandan yazma eylemi ve yazarlık üzerine, tam da bize gereken içeriden bir bakış açısı görüyoruz: "Yazar, yazmanın başına gelmiş, gelebilecek en harika şey olduğunu yüreğinde hisseder.../.. Toplumsal, siyasi, ekonomik karşılıklar edinebilir." (S 12) "Doğuştan gelen ya da çocuklukta veya ilk gençlikte işlenmiş bir eğitimin ardından gelir. Hayatın gerçeklerinden uzaklaşma arzusu ile, edebiyatın icrası arasında..bir uçurum uzanır. Bunu aşmayı ve diğer tarafa geçmeyi başaranlar, yazarak dünyalar inşa eden ve yazar adı verilen azınlıktır." (S 14)
Yazarlıkla ilgili daha pek çok yaklaşım içerdiğini de bir not olarak ifade edelim. Diğer yandan notlarımızı maddeler halinde sıralayalım.
- Yazarlığın başlangıcında başkaldırı vardır.
- Yazarlık için diğer şart reddetmedir.
- Kurmaca gerçekliği gizleyen bir yalan, tanımı gereği bir sahtekârlıktır.
- Kurmaca memnuniyetsizlik sonucudur.
- Aynı zamanda –kurmaca- huzursuzluk kaynağıdır.
- Kurmacayı evcilleştirmek için sansür mekanizması kullanılır.
- Kurmacayı besleyen tecrübedir.
- Romancı cateplepos gibi ayaklarından başlayıp kendini yiyen bir hayvandır.(Gibidir)
- Romanda konu, kişiler, üslup ayrılmaz bir bütündür.
- İnandırıcı kurgular önemli romanlara dönüşür.
- Büyük romanları kalıcı kılan kandırmacanın-kurgunun ihtişamıdır.
- Üslubun doğru veya yanlış olması önemsizdir. Etkili olup olmaması, yaşam sanrısı katıp katmaması önemlidir.
- Romanın etkili olup olmaması iki şeye bağlıdır: Tutarlılık ve vazgeçilmezlik
- Büyük eserler yapaylığı gizleyenlerdir.
- Bakış açılarında yaşanan tüm değişimlere dönüşüm denir.
- Dönüşümler mekân, zaman ve gerçeklik üzerinde olur.
- Son değişim kendini üreten değişimdir. Anlatıyı ele geçirir.
- Sıçramalar niteliksel ve gerçeklikle ilgilidir.
- Gerçeklik sıçrama ile düşsel anlatıma geçer. Aradaki boşluk kraterdir.
- Anlatıda en etkili teknikler, sıçrama, dönüşüm, matruşka, atlama ve gizli bilgidir.
Genç Bir Romancıya Mektuplar
Mario Vargas Llosa
Can Yayınları
128 Sayfa
Yazar: Ethem ERDOĞAN - Yayın Tarihi: 26.12.2017 09:00 - Güncelleme Tarihi: 24.11.2021 00:31