Gökhan Yılmaz Neler Okuyor?, Söyleşi, Kitaphaber

1.Sizin için kitap nedir?

Kitap; aklı, kalbi, duyguyu, uykuyu, kaportayı dağıtmamak için lazım olandır, fakat genelde bunları dağıtmaya vesile olur. Derdinin içinde dermanını saklayandır kitap, çünkü dağıttıktan sonra toplamanın yolu da kitaptır. İnsan başına şu kadar şu kadar düşen değil de düştüğü yeri şu kadar şu kadar insan edendir kitap.

2.Başucu kitabınız var mıdır?

Başucu kitabım yok, kitapların başımın üstünde yeri var.

3.Tekrar tekrar okuduğunuz bir kitap var mıdır?

Sevdiğim, kıymet verdiğim kitaplar var tabii. Mesela Feyyaz Kayacan, Tomris Uyar, Flannery O’Connor öykülerini severim ama özellikle kurgusal metinler söz konusu olunca okur olarak bir tadı ve duyguyu hatırlarız biz. Yani bir kitabı ilk kez okuyup sevdiğimizde bulduğumuz tat ve estetik hissi sonraki okumalarda bulamayabiliriz. Bu sebeple tekrar tekrar bir kitaba dönmek beni endişelendiriyor. Sadece Tehlikeli Oyunlar’la ilgili bir meselem var. Bir türlü bitirebilmiş değilim. Beni sınayan bir kitap. Hakkında çok sır veremediğim bir şey bu, çünkü ben de bilmiyorum. Yakın zamanda yeniden denemeyi ümit ediyorum.

4.Okumalarınızı neye göre belirliyorsunuz?

Dost tavsiyesi, şahsî beklentiler, olmazsa olmazlar, arayışlar şeklinde yazılı olmayan bir sıralamam var aslında. Onun dışında kendi öykülerimden biri üzerinde yoğunlaştığım bir süreçteysem onu çok bozmayacak, ürkütmeyecek şeyler okuyorum; çünkü ben yazılmış bazı metinlerin henüz yazılmamış metinler üzerinde iyi huylu veya kötü huylu tesirler yapabileceğine inanıyorum.

5.Bu aralar neler okuyorsunuz?

Elif Genç’in Ketebe’den çıkan Düşünsene Hızır Bendim kitabını yeni bitirdim sayılır. Betül Nurata’nın Profil’den çıkan Yüzümü Tanı kitabını bitirmek üzereyim. Yunus Emre Özsaray’ın Hikâyeden Öyküye Toplumsal Değişim kitabı şu sıralar elimde. Ayrıca eski bir öğrencim olan Büşra Soğancıoğlu’nun henüz yayımlanmamış öykü dosyasını okuyorum. Sonra da sırada Tehlikeli Oyunlar var, kim bilir kaçıncı kez.