Gökte Yapılıp Yere İndirilen Şehrin Gündelik Yaşamı , Düşünce, Bilal CAN

Gökte Yapılıp Yere İndirilen Şehrin Gündelik Yaşamı Üzerine yazısını ve Bilal CAN yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabi

Gökte Yapılıp Yere İndirilen Şehrin Gündelik Yaşamı Üzerine

11.07.2022 09:00 - Bilal CAN
Gökte Yapılıp Yere İndirilen Şehrin Gündelik Yaşamı Üzerine

Eser; Kudüs'ün insan ve kurumlarıyla olan ilişkisine odaklanarak bir nevi insan-mekân ilişkiselleğinde tarihin olumlu/olumsuz etkisi üzerinde tekabül ettiği aşındırıcı süreci üzerine odaklanarak, tarihsel süreç içerisindeki değişim ve dönüşüm etkenini tarihçi gözüyle irdelemektedir. Eserin belki de en eksik yanı, disiplinler arası bir yaklaşımla konuyu irdelememesi. Çünkü insan-mekân ilişkisi tarihsel süreç içerisinde çeşitli açılardan değişim ve dönüşüme uğrar. Mekân, insan için etken ve edilgen bir durumdadır. Mekân, insanın kendi ontik sürecini tamamladığı kap, insanın bu dünyadaki sığınağıdır. Kendini emniyette hissettiği bu kap, kimi zaman çeşitli açılardan öneme sahip olabilmektedir. Bunlar; dini, ekonomik, kültürel, sosyal, siyasal olarak anlam dünyasında yer edinebilmektedir. Kudüs de semavi dinler için büyük bir öneme sahip dinsel bir mekân olarak konumlanmakta, sosyal, siyasal ve ekonomik etmenler ise daha sonra gelmektedir.

Eser, çeşitli zamanlarda yazılmış makalelerden oluşmaktadır. Bu makalelerin ise odak noktası hep aynı yeredir: Kudus –Filistin Vakıfları". Tahrir defterlerinden bir nevi kazı çalışması yapılarak elde edilen bilgilerin/meselelerin tarihsel kökenlerine inerek bir nevi mekân monografisi şeklinde sunulmuştur.

Eserdeki birinci yazı, evkaf tahrir defterlerinin önemi üzerinde durmaktadır. Özellikle 602 nolu Şam tahriri üzerine yoğunlaşmaktadır. Bu deftere göre Şam merkezli vakıfların sayısının toplamı 1240 olup bu vakıfların 1106'sı erkek, 116'sı kadınlar tarafından kurulan vakıflardır. Ayrıca 18 tanesi de gayrimüslimler tarafından kurulduğunu aktarmaktadır.

İmar ve Abad

Eserin ikinci başlığında Osmanlı Devleti'nin Kudüs hâkimiyeti dönemindeki vakıflar ve gündelik hayatın izleri üzerine odaklanmıştır. Gündelik hayatın kısmî de olsa sosyolojisinin okumasının yapıldığı bu bölümde, yaşam alanları, Kudüs'teki sosyal-siyasal ve ekonomik hayatın izlerini okumak mümkün. Örneğin; "Bir Kudüslü vakıf imaretinde yemeğini yiyip, vakıf hamamında yıkanıp, bir vakfın yaptırdığı mescitte ibadetini yaptıktan sonra onun ruhuna (vakfı ortaya koyanların[1]) Kur'an cüzü tilaveti karşılığında günlük masrafını çıkarıp, başka bir vakıftan kiraladığı dükkânda zanaatını icra edip yine bir vakıftan kiraladığı evde hayatını sürdürebilmektedir" (Güneş, 2020, s. 58-59). Bu alıntıyla Osmanlı'da hâkim olan vakıf sisteminin ne kadar sistematik ve yoğun olduğunu, özellikle hem dinî hem de stratejik açıdan öneme sahip mekânlarda vakıf sisteminin ne kadar etkin olduğunun okuması yapılabilmektedir. Böylesi yoğun bir vakıf sistemiyle örülmüş bir devlet yönetiminde, devletin yükü azalmakta, sosyal alanda yapılacak yatırımlar başka kanallara ikame edilmekte, toplumda yardımlaşma ve dayanışma faaliyetleri sıkı bağlarla perçinlenmekte, hatta teşvik edici bir hale bürünmektedir. Osmanlı'nın; şehri imar ederken gönülleri da abad etme sentezinin en büyük örnekliğini sergileyen şehirler, yüzyıllar boyu sürecek yaşam pratikleri geliştirerek toplumun bir arada durmasını sağlamak amacıyla çeşitli müteşekkiller geliştirmiş ve uygulamaya koymuştur. Bu müteşekkillerden en önemlisi vakıflar olmuştur.

kudus_1

Şehirlerin oluşması ve alt birimlere (mahalle, sokak, cadde vs.) ayrılması bir sistem dâhilinde gelişmekteydi. Sistemin işlerliği noktasında vakıflar, büyük bir öneme haiz yapılardır. Sosyal hayatın hemen hemen her safhasında bir yaraya, bir eksikliğe, bir aksaklığa karşı set gibi çekilmiş bir vakıf yapısıyla karşılaşmak mümkündü. Vakıfların ise sürdürülebilir olması, temel kıstas olarak – yazılı olmasa da- kabul edilmiştir. Çünkü vakfı kuranların genellikle talepleri, arkalarından hayır dua edecek, Kur'an okuyacak, bir ırmağın akışı gibi sürekli olacak "sadaka-i cariye" düşüncesine dayanmaktadır. Vakıf sisteminde toplumsal katılım, iştirakçilik ve paylaşma ruhu önemsenerek toplumsal huzur amaçlanmıştır (Bayartan, 2008). Bunun yolunun ise bireyin mutluluğundan geçtiği düşüncesi hâkimdi. Yani bireysel mutluluk toplumsal mutluluğa kapı aralayacaktır. Dolayısıyla vakıfların yöneldiği bireyler, bu gün sosyal hizmetler alanındaki gibi, tematik konularda ihtiyaç sahibi kişilerin ihtiyaçlarını gidermeye yönelerek onların mutluluğuna vesile olmaktı.

Gökte Yapılıp Yere İndirilen Şehir

Sezai Karakoç'un Alınyazısı Saati şiirinin birinci bölümünde yazdığı:

"Ve Kudüs şehri.

Gökte yapılıp yere indirilen şehir.

Tanrı şehri ve bütün insanlığın şehri.

Altında bir krater saklayan şehir.

Kalbime bir ağırlık gibi çöküyor şimdi.

Ne diyor ne diyor Kudüs bana şimdi

Hani Şam'dan bir şamdan getirecektin

Dikecektin Süleyman Peygamber'in kabrine

Ruhları aydınlatan bir lâmba

İfriti döndürecek insana:

Söndürecek canavarın gözlerini

İfriti döndürecek insana" (Karakoç, 1979-1988)

"gökte yapılıp şehre indirilen" şehir olan Kudüs. Tarihi milattan önce 2000'li yıllara dayanan dinsel, sosyal, siyasal, kültürel ve tarihi bir öneme sahip olan bir şehir. semavi dinler tarafından büyük bir öneme sahiptir. Kudüs, 1517 yılında Osmanlı tarafından himaye altına alınmış, (Güneş, 2020, s. 59) yeni bir döneme girmiştir. Bu tarihe kadar Kudüs'te birçok vakıf olmakla birlikte Osmanlı ile bu süreç daha işlevsel bir hale bürünmüştür. Bu vakıflar vesilesiyle Mescid-i Aksa ve Kubbettü's-Sahra'da imamet ve hitabet görevinde bulunanların devamlılığı sağlanmış, şehri bayındır hali muhafaza edilerek, huzurun temini önemsenmiştir.

kudus_2 H. Hüseyin Güneş'in Bir Taşra Şehrinden İnsan Manzaraları adlı eseri, Kudüs özelinde vakıf müesseseleri bağlamında detaylı bir incelemeyi gözler önüne sermektedir. Vakıfların etkinlik alanları konusunda ve bunların gündelik ve toplumsal hayata katkıları bir tarihçi perspektifinde ele alınmıştır. Kudüs'ün Müslümanlar, Hıristiyan ve Yahudiler için büyük bir öneme sahip olması dolayısıyla buradaki vakıf çalışmaları, büyük hassasiyetle yerine getirilmiş, çalışanların/hizmetkârların sürekliliği önemle takip edilmiştir. Şehrin yapısı birçok dine mensup insanla oluştuğu için kozmopolit bir yapıdadır. Bu farklılıkların biraradalığının düzen ve huzur içinde sürdürülmesi için önlemler alınmış, huzur bozucu faaliyetlere asla göz yumulmamıştır. Eser, vakıfların ayrıntılı dökümünü ortaya koyarken medreselere de eğilmekte, vakıflar özelindeki çalışmaların gündelik hayata etkilerini sorgulamaktadır. Eserin üçüncü bölümünde geçmişin bir tahlili yapılmış, Filistin'deki vakıfların İsrail işgali neticesindeki durumunu da gözler önüne sererek İngilizler ile başlayan sürecin İsrail ile birlikte nereye doğru sürüklendiğini verilerle aktarmaktadır. İngilizlerin Filistin arazilerini işgal ederek Yahudi yerleşimine açması, burada bir Yahudi devleti kurma çalışmalarına imkân sağlamıştır. 1517 yılında başlayan Osmanlı hâkimiyeti, 1917 yılında İngilizlerin işgali ile sonlanmıştır. Eser, İngilizlerin Kudüs'ü işgalinin ardından kurulan İsrail'in de kuruluş aşamasına ışık tutmaktadır.

Başvurular

Bayartan, M. (2008). Osmanlı Şehirlerinde Vakıflar Ve Vakıf Sisteminin Şehre Kattığı Değerler. Osmanlı Bilimi Araştırmaları, 157-175.

Güneş, H. H. (2020). Bir Taşra Şehrinden İnsan Manzaraları. İstanbul: Ketebe Yayınları.

Karakoç, S. (1979-1988). Alınyazısı Saati.

Bir Taşra Şehrinden İnsan Manzaraları

H. Hüseyin Güneş

Ketebe Yayınları

2020 İstanbul

[1] Bana ait


Yazar: Bilal CAN - Yayın Tarihi: 11.07.2022 09:00 - Güncelleme Tarihi: 11.08.2022 15:40
1447

Bilal CAN Hakkında

Bilal CAN

Dumlupınar Üniversitesi Sosyoloji lisansını tamamladıktan sonra yüksek lisansını da aynı üniversitede tamamladı. Sosyolojik çalışmaları mekân, kent, şehir ve edebiyat sosyolojisi üzerine yoğunlaşmıştır. Şiirleri, denemeleri, kitap değerlendirmeleri ve eleştirileri bir çok dergide yer aldı.

Kitaphaber.com.tr sitesinin kurucuları arasında yer alıyor ve 2015'ten itibaren genel yayın yönetmenliğini yapıyor. Evli ve 2 çocuk sahibidir. 

Yayınlanmış Kitapları

Diriler Evinden Notlar, Ahenk Kitap, 2024.

Bir Kuşu Taşlarla Bu Çöle Bağladılar, Hece Yayınları, 2023.

Zaman İçinde Mekân, Hece Yayınları, 2021. (TYB 2021 Şehir Kitabı Ödülü)

İnsanlığın Ağlama Tarihine Bir Giriş, Hece Yayınları, 2021.

Kebikeç, İzdiham Yayınları, 2019.

Kentle Kavga: Mustafa Kutlu Öykücülüğünde Mekân, İzdiham Yayınları, 2017.

Bilal CAN ismine kayıtlı 347 yazı bulunmaktadır.

Yazarımıza ait 6 kitap bulunmaktadır.

Twitter Kitap Satış Sitesi Kitapyurdu.com