Hacimce Küçük Anlamca Büyük Bir Eser: İSLAM’DA AİLE
Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınlarının toplumsal hayatı, hayatın gelgitleri içinde sarsılan yapıları tamir mahiyetinde önemli yayınları var. "Dini yayın" alanındaki boşluk olmasa da açığı, önemli eserlerle kapatmaya çalışan takdir edilesi bir gayret var. Yayın politikasının bir gereği olsa gerek; en önemli hususlar seçilip, güzel bir baskı ve kaliteli kâğıt kullanılarak hazırlanan, hacimce küçük ancak anlamca büyük eserler var. Değişen sosyal yapıyı yakalama azmi olan yayınların, modernleşen toplum ve değişimler dikkate alınarak, özellikle gençlere yönelik olduğunu görüyor ve mutlu oluyoruz. Bu eserlerin çeşitlenmesi ve özellikle de deizm, ateizm, agnostisizm konuları üzerinde aydınlatıcı ve cevaplar oluşturucu şekilde sürmesi gerekiyor.
"İslam'da Aile" 2019'da yayınlanmış. Dr. Fatma Bayraktar Karahan tarafından yazılmış. 60 sayfa, renkli, kaliteli ve cep boy bir baskısı var. Kitabın arka kapak tanıtımında şu ifadeler var: "Toplum içinde yaşayan insanın dünyadaki yalnızlığını giderebilmesi, fiziki ve duygusal ihtiyaçlarını karşılayabilmesi aile kurması ile mümkündür. Doğduğu andan itibaren aile ortamında bulunan insan, belli olgunluğa eriştikten sonra yeni bir aile kurma ihtiyacı hisseder. Bu, onun yaratılıştan getirdiği bir özelliği olduğu gibi aynı zamanda toplumunda kendisinden beklentisidir. Çünkü kurulacak bu yeni aile, neslin ve toplumunda devamlılığını sağlayacaktır".
İslam'da Aile kitabının ilk yazısı "Kadın ve Erkek: Aynı Özden İki Farklı Cins" adını taşıyor. Bu yazının da ilk cümlesi "İnsanın yaşamı boyunca ihtiyaç duyacağı emir, yasak ve tavsiyelerin en temel kaynağı Kur'an, kadını ve erkeği ilk önce insan olarak kabul eder". Bu cümle esasen Allah'ın öncelikle cinsiyet değil "insan" olma vasfıyla muhataplık kabul ettiğinin göstergesidir. Erkek de kadın da onun kuludur. Fark olmaksızın bütün insanlığı kendisine inanamaya davet eder. İnsanın, kadın-erkek cinslerinden ve boy-kabile şeklinde yaratılmasının hikmeti de Hucurat 13'te açıklanmıştır. Onun emirlerine uyup Salih amel işlemek rızasını kazanmak demektir. Bunun sonucu da hem dünyevi hem uhrevi mutluluktur. Âl-i İmran suresinde bunun müjdesi verilmiştir.
Yazar, aynı yazıda kadının özgürlüğü için de ilginç olan bakış açısını yansıtmaktadır. Kadının özgürlüğünü tesis etmede tesettürün önemli bir rolü olduğunu açıklar. Tesettürü, kadının toplum içinde olmasının gerekçesi, delili sayar. "Çünkü tesettür, kadının mahremleri arasında değil, dış dünyada ve toplumda uyacağı ve uygulayacağı bir hükümdür". Bu ilginç açıklamadan sonra da, kadının kendi karakteri ve kişiliğini ortaya koyabilmesinin tesettürle olabileceğini açıklar. Burada şu notu da iletelim: Tesettür emri, farklı şekillerde hem kadın hem de erkek içindir.
Kitapta anlatıldığı şekilde, İslam'da sosyal hayat içinde kadın ve erkek birlikte var olmuştur. Yazar bunun en güzel örneğinin peygamberimizin Medine'de oluşturduğu medeni toplumda olduğunu açıklar. Yazar, Kur'an'da kendisinden bahsedilen kadınlar –Ümmü Gülsüm Binti Ukbe, Havle binti Salebe vb.- üzerinden de, Hz. Peygamber zamanında kadın sahabelerin ilim, ticaret alanları da dâhil hayatın her alanında aktif olarak yer aldıklarını ifade etmektedir.
İslam'da Aile Kurmanın Önemi" adlı yazıda; kadın ve erkeklerin özelliklerinin farklı olmasını onların "birbirini tamamlamaları" için olduğunu açıklar. Rum 12'de anlatıldığı üzere "Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi O'nun delillerindedir". İnsanın tek başına olmayıp, toplumla yaşamasının sırrı da yaratılış sırrıyla aynı doğrultudadır. Aile şartının arka planında fiziksel ve duygusal ihtiyaçların karşılanması da vardır. Kurulacak her ailede, neslin ve toplumun devamlılığını da sağlayacaktır.
Peygamberimizin evliliğe verdiği önem açıkça ortadadır. Gençlere, seslendiği hadislerinde evlilikle ilgili; "Evleniniz, çünkü evlenmek, gözü haramdan çevirmek ve iffeti korumak için en iyi yoldur", "Kul evlendiği vakit dininin yarısını tamamlamış olur", "Nikah benim sünnetimdir" gibi tavsiyeleri olmuştur. Bunun temelinde, İslam dininde ruhbanlık olmaması ve doğal ihtiyaçların terk edilmemesi vardır.
Ailenin önemi "Evlilik Kararı" adlı yazıda açıklanmıştır. Bu yazıda, ailenin birçok sorumluluğun paylaşıldığı güçlü bir yapı, olduğu anlatılır. Yine bu meyanda, kadın ve erkeğin hayat karşısında ve kulluk görevleri yapılırken birbirine destek olacağı, gerçeği ile eş seçimini doğru yapmak gerektiği ifade edilir. Buradaki doğru yapmak ifadesi, değişmeyecek ölçüler üzerinden açıklanıyor.
Nikâh bahsinde, ayet temel alınarak, "sağlam ve güçlü bir sözleşme" (Nisa-21) olarak nitelendirilir. Dolayısıyla hiçbir şekilde gizli ya da geçici nikâh olamaz. Şahitler huzurunda yapılmak zorundadır.
Kitaptaki bütün yazılara değinmek mümkün değil. Ancak şu kadarını söylemek mümkün: dini meseleleri öğrenmek günümüzde çok kolay. Çünkü dijital imkânlarda en geniş zamanlardan geçiyoruz. Ancak, internet bilgilerinin çoğunun güvenilir olmaktan uzak olduğu da malumdur. Dolayısıyla en doğru ve en güzel yol; Diyanet İşleri Yayınlarının kitaplarıdır.
İslam'da Aile
Dr. Fatma Bayraktar Karahan
Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları
59 sayfa
Yazar: Salih BORA - Yayın Tarihi: 21.01.2022 09:00 - Güncelleme Tarihi: 09.01.2022 22:51