Haçlı Seferlerinden Günümüze, Düşünce, Bilal CAN

Bir ezgiydi sanırım şöyle diyordu ”Önce ellerinde İncil sonra tüfekle geldiler, uzak ülkelerin uğursuz insanları” Geldiler ve geçtiler, gelmeye ve geçmeye devam ediyorlar, gelirken hazırlıklı geliyorlar, billboardlarıyla, neon ışıklarıyla, silahları, tankları, uçakları ile geliyorlar. Geçtikleri yerleri çekirge sürüsü gibi talan edip öyle gidiyorlar.

Batı nedir ve neresidir Doğu’nun. Doğu neresidir ve batı neresine düşer. Doğu neye ve kime göre doğudur. Batı neye ve kime göre batıdır. Bu kavramlar geniş çaplı düşünüldüğünde; ezilen sömürülen, yakılan, yıkılan her yer doğudur. Ezen, ezdiren, sömüren, yakan, yıkan olarak da batıdır diyebiliriz. Doğu sadece haritanın sağına düşmüş yerler değil, dünyanın herhangi bir yeri de olabilir, batı da dünyanın herhangi bir yerine tanklarla, uçaklarla, bombalarla hükmetmeye çalışan yerdir. Sadece bunlarla değil, kinle, politikayla, sözle savaş açmış yerdir.

Hakan Albayrak ”Haçlı Seferleri’nden Günümüze Batı’nın Soykırımcı Tabiatı” kitabı üzerine bu doğu ve batı üzerine bir tanımla değil de Batı’nın Doğu üzerindeki emelleri ve yaptıkları üzerine bir tarihi araştırmayla eserini okuyuculara sunmuş. Eser Haçlı Seferleri’nin başlangıcından 11 Eylül 2001 olayına kadar Batı emperyalizminin neler yaptığını, işlerliliğini nasıl sürdüğünü buna karşın Doğu’nun bu durum karşısında nasıl karşılık verdiğini kaynaklarla sunmuştur.

Sömürgecilik faaliyetleri ile misyonerlik faaliyetlerini beraber yürüten Frenkler sözde hümanizm adına yaptıkları katliamlarıyla milyonlarca insanı öldürmüşler ve yine bu hümanizm kisvesi arkasına sığınarak yaptıklarının sözde çağdaşlaşma ve medeniyet getirmek amacında olduğunu vurgulamıştırlar. Bu gün Afganistan, Irak gibi yerlerde de sözde demokrasi getirme çalışmaları da bu kisvenin ürünü olarak sürdürülmektedir. Sonuç harap olmuş şehirler, ölen yüz binlerce sivil, kazanılan yer altı kaynakları, çökertilen bir devlet.

Yazının başında bahsettiğimiz ”önce ellerinde İncil sonra tüfekle geldiler, uzak ülkenin uğursuz insanları” sözüne benzer bir sözü de Bağımsız Kenya’nın babası Jumo Kenyatta demiştir: ”Misyonerler Afrika’ya geldiklerinde bizim toprağımız, onların incili vardı. Gözlerimizi kapayıp huşu içinde dua etmemizi söylediler. Gözlerimizi açtığımızda gördük ki topraklarımız onların olmuş, bize de İncil kalmış.”

Batı'nın Soykırımcı Tabiatı

Hakan Albayrak

Vadi Yayınları

72 sayfa