Halûk Hoca’nın İzinde

Ömer Ertürk Kitaphaber için kaleme aldı.
Ahmet Halûk Dursun: 1957 Hereke doğumlu. Galatasaray lisesinde lise eğitimini tamamladıktan sonra, lisans eğitimi için İstanbul Üniversitesi Son Çağ ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi kürsüsüne başladı. 1985-86 e Marmara eğitim öğretim döneminde Marmara üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesine asistan olarak girdi. Aynı üniversitede yüksek lisans ve doktorasını tamamladı. 2006 yılında "Osmanlı Müesseseleri ve Medeniyeti Tarihi" kürsüsünde Doçent, daha sonra aynı üniversitenin Yakın Çağ Tarihi kürsüsünde profesör olmuştur. 19 Ağustos 2019 tarihinde Van'ın Erciş ilçesinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu hayatını kaybetmiştir.
Halûk Hoca'yı bir haber sitesinin klişe tanıtımı gibi anlatmak hem Hoca'nın dinmek bilmez çalışma ruhuna hem öğrencilerini hayat nehrine karşı yüzmeye teşvik eden eğitimci ruhuna uymuyor. Derslerinde anlattığı konuyu öğrencinin hayatının merkezine yerleştirecek kadar ciddi ve hayati olduğunu hissettiren üslubu, bazen derslerini taşa geçmiş tarihin taşlaşmadığını göstermek adına aynı zamanda müdürlüğünü de yaptığı Ayasofya Müzesinde yapması; geçmiş ve gelecek arasındaki kopmaz bağı yerinde anlatarak göstermesi Halûk Hocayı eğitimci kimliğinin ötesinde yaşayan bir kültür haline getirmiştir.
Halûk Dursun; İstanbul'da Yaşam Sanatı, Nil'den Tuna'ya Osmanlı Yazıları, Boğaziçi'nde Kırk Yılım, Ermeni Tarihinin Kaynakları, Osmanlı Coğrafyası'na Yolculuk, Tuna Güzellemesi, Ayasofya Müzesi Kültür Envanteri, İncir Çekirdeği: Hereke'den Çıktım Yola, Şehir ve Kültür: İstanbul, Halûk'un Defteri Gençlere Hayat Bilgisi isimli kitaplarının yanında Türk Tarih ve Kültürüne yüze yakın makale bırakmıştır.
Vefatının ardından, Halûk Hoca'nın Türk tarih ve kültüründeki yerinin her zaman hatırlanması adına birçok çalışma yapıldı. Bu çalışmalar arasında kanaatimce en anlamlı ve değerli olanı: "Halûk Hoca'nın İzinde Prof. Dr. Ahmet Halûk Dursun'a Armağan" isimli eser olmuştur. bu kitabın özelliği Halûk Hoca'nın otuz küsur yıllık eğitim hayatında yetiştirmiş olduğu öğrencilerinin ve yakın çevresinin makalelerinden meydana gelmiş olmasıdır.
Değerli Hocam Prof. Dr. Ali Satan'ın editörlüğünü yaptığı eser toplamda on makaleden oluşuyor. Halûk Hoca'nın kızı Nilay Dursun'un "Müzelerle Büyümek" isimli makalesiyle başlıyor eser. Nilay Dursun, müzelerin hayatındaki yerini anlatırken: "Yaşam alanı olarak müzeler konsepti daha Türkiye'de farklı modern yaklaşımlarla yeni yeni kabullenilirken; hem özel hayatımda hem de eğitim geçmişimde bizzat müze içinde de yaşama imkânına sahip olmak benim için çok değerliydi." der. Ve bunu, Halûk Hoca'yla çıktığı her seyahatin vazgeçilmezleri arasında şehrin suları, ağaçları, köprüleri, kaleleri kadar müzelerin de olmasına bağlar.
Ali Satan Hoca'nın "Mütareke Devrinde Ayasofya Üzerine Yapılan Mücadele" isimli makalesi de içerdiği bilgiler açısından son derece kıymetlidir. Yazımı bakımından makaleyi ayrı kılan ve benim çok hoşuma giden yanı, genelde tarih makaleleri "vâkayı" başlangıcından alıp sonuca doğru götürürler; fakat Ali Satan bu makaleye Ayasofya'nın 85 yıl müze kalmasından sonra camiye dönüştürülme sürecini anlatarak başlıyor. Olayın bugününü anlattıktan sonra, akıllara gelen "peki geçmişte ne olmuştu" sorusunun cevabını veren Satan, başta İngiliz Arşivleri olmak üzere birçok farklı kaynaktan Ayasofya'nın Millî Mücadele'deki durumunu anlatıyor.
Makale farklı ülke kaynaklarının kullanılması ve bunu tarihî şartlar içerisinde yorumlaması açısından birçok önemli bilgi vermektedir. Örneğin: "Sevr Barış Antlaşması öncesi İngiliz ve Fransız Başbakanlarının Ayasofya'nın ne Cami ne Kilise, tarihi eser/müze olarak korunması hususunda mutabakata vardıkları görülmektedir." bilgisi, dönem değerlendirmesi yapıldığında var olan konjonktür ve siyasî istekleri anlama noktasında son derece önemlidir.
Ayrıca; 15 Mayıs 1919 yılında İzmir'i işgal eden Yunan kuvvetlerine destek amaçlı Eylül 1919'da gönderilen askerlerin dilindeki bir şarkı da Ayasofya'nın genelde Batı özelde Yunanlar için ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Şarkının sözleri şöyledir:
Şimdiki Fustanella (Evzonlar) İzmir'e geldi,
Fes ortadan kalkacak
Türk'ün kanı akacak
Şimdi İzmir'i aldık
Ayasofya'ya uçalım
Camiler yerle bir edilecek ve onların üzerlerine haç dikilecek
Kitapta ayrıca; Oya Dağlar Macar, Davut Hut, Arzu Meryem Nurdoğan Demirkıran, Enes Baykalı-Hacı Mehmet Boyraz, Betül Gür, Salim Aydın, Hülya Utkuluer Yıldırım ve Eda Akgün gibi birçoğu akademisyen olan isimlerin makaleleri bulunmaktadır. Yine kitabın sonundaki fotoğraflar bölümü de Halûk Hoca'yı sevenlere bir hatıra albüm mahiyetinde adeta.
Halûk Hoca'nın İzinde Prof. Dr. Ahmet Halûk Dursun'a Armağan
Editör: Ali Satan
Yeditepe Yayınları
312 Sayfa
Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 19.08.2021 14:48 - Güncelleme Tarihi: 09.01.2025 16:23