Hasta Bir Adamın Söyledikleri: Yeraltından Notlar
Asiye YAŞAR yazdı…
"Ben hasta bir adamım... Kötü bir adamım. Suratsız bir adamım ben."
Eser bu cümlelerle başlıyor. Bu cümleler, insanlar tarafından ötekileştirilmiş ve dışlanmış, kendisinin bile kim olduğundan haberi olmayan yalnız bir adamın cümleleri. Dolayısıyla kitaptaki kahramanın nasıl bir karakter olduğuna dair en başta ipuçları veriyor yazar.
Dostoyevski'nin zor ve buhranlı günlerden geçerken kaleme aldığı bir Dostoyevski klasiği olan, Yer Altından Notlar kitabında bahsi geçen yer altı aslında insanın zihni ve düşünceleridir. Ana karakterde adamın kitapta geçen bir adı bile yoktur. Diğer insanların düşüncelerini fazlasıyla umursayıp kendi benliğini kaybetmiştir. Kitabın bir kısmında; yol verdiği subaya bir dahakine yol vermek istemez ve bunun içinde kılık kıyafet oldukça önemlidir. Çünkü subaya fakir bir adamın yol vermemesi ile zengin bir adamın yol vermemesi çok farklı şeylerdir. Beklediği an gelir ve subayın yanından geçerken kendisini geri çekmez. Hafifçe çarpışırlar. Adam sarsılır. Çünkü karşısında gördüğü subay oldukça güçlü, adam ise oldukça cılızdır.
Kendisiyle mücadele eden bir adam var ki bu kitapta. Bu adam, adamlık sıfatını bir kenarda bırakmış, toplumun kalıplarından sıyrılmış, saf ve sadece insan haliyle okur karşısında duran bir insan. En doğal haliyle. Doğduğu gibi. Çırılçıplak. Bu ruh haliyle şu cümle çıkagelir: "Her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır; gerçek, tam manasıyla bir hastalık."
Toplumla ve kurallarıyla karşılaştığında aslında bir aydınlanma yaşar adam. Fazla bilinçli olmaktansa bir böcek olmayı yeğlemeye başlar. Farklı olan ve farklı düşünceye sahip olan her insanın dışlanacağını düşünür. Dış dünya tarafından o kadar çok kendi dünyasına yani yer altına itilmiştir ki adam duyguları karmakarışıktır. Bazen yalnız kalmak ister, bazen de kalabalığa karışmak.
Kitabın sonlarında adam bir hayat kadınıyla karşılaşır ve yalnızlığına belki de ortak olacak birini bulduğunu düşünür. İletişim kurarlar. Kadın ona öğütler verir. Ancak bu iletişim de onu kurallarla karşı karşıya getirmektedir. Öfkelendiği bir gün kadına "defol git" der ve yalnızlığına ortak olan tek kişiyi kaybeder. Aslında adamın da sevdiği şeyler vardır; şekerli çay ve insanlar.
Kitap kendi dünyasında yapayalnız bırakılmış ve belki de kendinden bile soyutlanmış bir yer altı adamını anlatır. Aslında anlatılan herkes. Bu kitap çoğu insanın okuması, kendi içine dönmesi ve kendine dersler çıkarması gereken eşsiz bir kitaptır.
Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 16.01.2023 09:00 - Güncelleme Tarihi: 15.01.2023 22:46