Hece Dergisi 299. Sayı Şiir Seçkisi, Edebiyat, Salih BORA

Hece Dergisi 299. Sayı Şiir Seçkisi yazısını ve Salih BORA yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Hece Dergisi 299. Sayı Şiir Seçkisi

26.11.2021 12:02 - Salih BORA
Hece Dergisi 299. Sayı Şiir Seçkisi

Eskisine aldanmamıştık azizim

Adanmayız yenilenmişine de

Acınacak acuzelikleri gizlemiyor

Estetik kabul eder çirkinliklerinde Hüseyin Atlansoy

Kovulduk çağcıl uykulardan

bir iç kanaması gibi

sessiz ve derinden

hümanist değilim hiç mezarsökücü

hiç yapı-lamacı otacı hiçtebaasız Mehmet Solak

Bir aynanın içine seni benimle

Bir aynanın içine beni seninle

Nasıl bıraktı ise o bildiğimiz el

Her şey ne kadar iyi

Her şey ne kadar berrak

Her şey ne kadar güzel

Dünyamız bir dinlence Mehmet Aycı

Kavuşmak bir inceliktir bazen

Kimsenin anlamadığı sadece derinden duyulan

İki deniz birleşirse okyanus

İki dağ kavuşursa sıradağ

Sen düşersen aklıma

Dilimde sonsuz bir akşam serinliği Mustafa Uçurum

vaktimiz varken eksik bıraktık dualarımızı!geceniz

karanfil buhurdanı. geldik kapınızda örttük!

sarkıyordu ceviz karası ellerimiz, dalda periler

kefenle geçiriyor oğul atan aşiretin kervanı.hiç,

çocuk olamadık, kalp'yaşımızı karanlıkta büyüttük Yaşar Bedri

sen ve senin gibi derme çatma

olanı çağır

aykırı bir yol tutmayı ünle

hüthüt'üsün sen ömrümüzün

simurg'a ve ona benzeyişle

böyle İsmail Aykanat

ey hafız

yeniden yazıldı kağıdın normu

bırak eşikte kalsın

küçük putlar

kayıp fiil

've inzal' İbrahim Yolalan

Unutma kan taşır para kasaları

Merhametin işçileri hep yorgun

Ve söyle onlara

Aşkın aşka yetmediğini Süleyman Unutmaz

(ola ki

büyük acılar girmeli buraya

büyük ve gerçek acılar

genç budalalıklar sazı almalı eline

iyi ve kötü gelmeli kadim deyişlerden Berat Bıyıklı

kim düğümlere üflemişse vebali ona

her kuyunun başında zehir tacirleri

kervanı yağmalayan güneş miydi aynalar

dönenip duran o yuvarlak çizen kuşlar

susayana derman olmayan bu dünya

susmayana vebal oluyor

insanlar yalan söyledi insanlar kirli şeyler

beyazı siyaha kırmızıyı uzağa

kim kime yakındı kim kime uzak

ibn musa'ya zarf zarf havadisler taşıdı kervanlar Bilal Can

Zaman kesilen soluğumdur sessiz sonsuzca

Sessizlik içimde ölüp dirilen bir şey olurdu

Zindan gemileri, mart kedileri, son çocukluğum

Cinayet saati şiiridir içimdeki sessizlik. Ahmet Tepe

uykularım bölündükçe şehre göre uzattım işaret parmağımı

yüzlerini ayarladılar ayı ve güneşi ve yıldızı elime verdiler

döndüm ve yedi kere adını sayıkladım efendimin

ayaklarımda sular ışıdı benim de -bir kadını koşarak anladım Bayram Tayyip Yaslıca

Ve Adem ilk günden sıkılmaya başladı

Böyle başladı her şey böyle başladı ilkokulu aslan çocuklar

Kadınların yüreği kütür kütür atan bir elma

Erkeklerin yüzü yağmur yarıkları

Hangi kıza gülsem karnında bir elma bıçağı

Yüzüm öyle pazar yeri, yüzüm öyle manav tezgahı Mert Tutucu

Şimdilerde bir karınca yolunu soruyor

belediye ekiplerinden hayvanları koruma derneğinden

şimdilerde herkes meteoroloji ve deprem üzerine kafa yoruyor

suyun boğma yerin yutma kuvvetini bilmeden

evlere çekiliyorlar müteahhitlerin insafına ürkek çekik gözler

hayatmış bu üzgünüm demekmiş mikrofonlara Mervan Söylemez

Bütün ölülerin yanlış anlaşılmalardan ölmüş

Bütün oğulların vurulmuş aynı kuşun peşinde

Bunun da muhakkak bir adı var

Bir adı var oğlunun ölümü ile övünen babaların

Ama ben o adı hiç mi hiç kullanmam, sakın Kübra Nur Başar

gül tozu ile örtülmüş bir zamandı

kayboldum.kalb, oldum.

kırık bahçelerin o mahcup kıyısı

akışın perdeleri, kalpte bir kavis

diri -ve şimdi sessiz…

ay nakline sürgün bir sebeptik ikimiz Sadık Altan

Bir yeni dağı deneyeceğiz sözgelimi

Dağların takvimine inanacağız erinç içinde

Baktığımız her yerde aydınlık şiir suskunluğu Erhan İksamuk

Ömrüm siyah yaraları gecenin doğurgan yüzünde,

sessizlikler geçiyor karanlıktan esenliğin neşesine yerleştiğimiz zaman,

yeniden dirilişle ölümsüzdük arasında hayal edilen yaşamdan ölüme geçiş yokluğunda

sadece Ömer Yücedal

Neden elmaya benzemesin ki bir kalp

Bir sen bir de senin gözlerindeki biliyor

Bileniyor aşkımızdan Serkan Akça

Kendimi bulmuştum, kayıp bir Yakub'un peşinde

Tüm trenler doğuya giderken, batıya dönük bir vagonda

Gözünde yaş vardı, demek ki çok gülmüş

Hep çıkarımlarından astılar beni zaten Ahmet Şerif Doğan

Kış camlarındaki su yarışını

Hangi damla kazandı?

Güzel olan kazandı

-ikisi de güzeldi

Renksiz olan kazandı

-berraktı ikisi de

Büyük olan kazandı

-biri daha büyüktü

Yola durmayıp giden

O oldu işte Alaaddin Hekim

yalnızlığın gölgesinde iki çilte sereceğim

biri bana diğeri yine bana

ıhlamur kokusunu yazamayacak şair

en güzide dizesinin sonuna Fatma Nur Uysal Pınar

O mahzun kumaşlar rüzgâra bıraksalar da kendilerini,

omzumdan gidip düşmeyecektir

üç örtünün altındaki

en ağır örtü: incelmiş o deri Bilge Miray Aslan

Şehir uzak atlar

Ölü her şey

Annemiz ve biz hariç

Bize hançer işlemez

Yoksa Allah yalan mı söyledi Zehra Betül Bulat

Bu asır elbet bir peygamberi hak etmedi

İbrahim'in baltası kırdı boynumuzu

Kırk kırıktan

Kırk ölü geyik aktı mazgallardan içeri Zehra Betül Bulat


Yazar: Salih BORA - Yayın Tarihi: 26.11.2021 12:02 - Güncelleme Tarihi: 26.11.2021 12:12
1198

Salih BORA Hakkında

Salih BORA

Yazar, Eleştirmen, Dergici

Salih BORA ismine kayıtlı 34 yazı bulunmaktadır.