Her Dem Yeniden Doğan D’li Mehmet Doğan, Düşünce, Misafir Köşesi

Her Dem Yeniden Doğan D’li Mehmet Doğan yazısını ve Misafir Köşesi yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Her Dem Yeniden Doğan D’li Mehmet Doğan

24.02.2025 09:00 - Misafir Köşesi
Her Dem Yeniden Doğan D’li Mehmet Doğan

Safiye Önal

TYB'nin kurucusu ve Şeref Başkanı D.Mehmet Doğan geçtiğimiz günlerde 11 Ağustos 2024 tarihinde,77 yaşında hayatını kaybetti. Yazdığı eserlerle, yaptığı çalışmalarla bir döneme damgasını vuran öncü yazar, mütefekkir, dava adamı D.Mehmet Doğan, çok sevdiği Mehmet Akif Ersoy'un mekânına, Taceddin Dergahı'na defnedildi.

İnsanların, özellikle de topluma yön veren değerlerimizin kıymetini sağlığında bilmek, onlara bunu hissettirmek çok önemlidir. D.Mehmet Doğan hayattayken hakkında yapılmış birkaç çalışma var. Bunlardan biri de Mahmut Bıyıklı'nın 2018 yılında kaleme aldığı "Kültüre Adanmış Bir Ömür D.Mehmet Doğan" isimli eseridir. D.Mehmet Doğan'la birlikte uzun mesailer yaparak güzel işlere imza atan TYB İstanbul Başkanı Mahmut Bıyıklı'nın hocanın sağlığında böyle güzel bir çalışma yaparak edebiyat dünyamıza kazandırması örnek alınası bir vefa örneğidir. Söyleşi türündeki eserde Bıyıklı'nın sorularının ışığında D.Mehmet Doğan'ı ve onun hayatı bağlamında bir dönemi daha iyi tanıma fırsatını buluruz.

Kitap bir önsöz ve dört ana bölümden oluşmaktadır.

Önsözde Mahmut Bıyıklı yazarlığının 50.yılında D.Mehmet Doğanla yapılan saygı programlarını kalıcı bir belgeselle taçlandırmak istediklerini, fakat belgesel için çektikleri konuşmaların ancak bir kısmını yayımlamak durumunda kalınca söyleşinin tümünü kültür camiamızın istifadesine sunmak için kitaplaştırdıklarını belirtmektedir.

"Dünden Bugüne" isimli birinci bölümde D.Mehmet Doğan'ın hayatı, okul yılları, iş hayatı ve hayatındaki önemli eşiklere değinilmiş. Kitap içindeki en uzun bölüm burasıdır. Bıyıklı sorularıyla adeta nokta atışı yapmış. Edebiyat dünyamızda söyleşiler önemlidir. Özellikle de birbirini bu kadar uzun süredir tanıyan iki insan, iki dost arasında yapılmışsa hem seçilen sorular hem de sorulara verilen cevapların içtenliği okur tarafından hemen hissedilir.

Eserde hem D.Mehmet Doğan'ın hayatını hem de o dönemin Türkiye'sini buluruz. Bıyıklı'nın yönelttiği sorular ve hocanın verdiği samimi cevaplarla adeta bir dönemin panoraması çizildiği söyleşinin diğer bölümlerinde de aynı hassasiyet, aynı duyarlılık görülür. Dil davamızdan yanlış batılılaşmaya, nesiller arasında açılan kültürel uçurumdan gençlerimizin bugünkü durumuna, eğitim sistemimizden STK'lara, Yahya Kemal'den Nurettin Topçu'ya kadar daha pek çok konuyu D.Mehmet Doğan'ın gözünden, gönlünden okuma fırsatı buluyoruz.

"Yazılar, Yazarlar, Kitaplar…"isimli ikinci bölümde D.Mehmet Doğan'ın yazarlık serüvenini dinleriz. Ortaokulda Türkçe öğretmeninin verdiği bir ödevle başlayan yazı hayatı, Hareket Dergisi, Dergah Yayınları, Birlik Yayınları, gazete çalışmaları, Sözlükle ilgili çalışmaları, kitapları… ile bize dönemin yazın dünyası hakkında oldukça önemli bilgiler verilmektedir. O dönemde ülkemizde yaşananlar ve kültür dünyamız; o alanlarda da önemli görevlerde bulunan D.Mehmet Doğan'ın şahitlikleri ışığında okununca yöneltilen her soru ve karşılında verilen her cevabın değeri daha iyi anlaşılacaktır.

Üçüncü Bölüm "TYB'nin Uzun Yürüyüşü…" başlığını taşımaktadır. TYB'nin kuruluş hikâyesi ile başlayan bu bölümde, kurumun geçirdiği evreler ve yaptığı faaliyetlerle ilgili pek çok detayı buluruz. O süreçlerde yaşananlar tüm açıklığıyla okura sunulmaktadır.

"Şahsiyetler, Hatıralar, Görüşler "başlığını taşıyan son bölümde ise düşünce hayatımızda iz bırakmış pek çok kişiyi D.Mehmet Doğan'dan dinleriz. Özellikle Cumhuriyet döneminde filozof demeye en uygun isim diye nitelendirdiği Nurettin Topçu hakkındaki söylemleri önemlidir. D.Mehmet Doğan, Topçu'nun karakter itibari ile Mehmet Akif tarzı bir şahsiyet olduğunu vurgular. Onun dergisinde yazmış olmaktan iftiharla bahseder. Topçu'nun çevresindeki pek çok kişi gibi Doğan da ondan etkilenmiş, onu kendine örnek almıştır. Bu etkinin yansıması olarak hiç siyasete girmemiştir. Bu durum Mustafa Kutlu'yu hatırlattı. Nurettin Topçu'nun öğrencilerini ticaret ve siyasetten uzak durmaları konusunda özellikle telkin ettiğini yaptığımız söyleşilerde Mustafa Kutlu'dan pek çok kez dinlemişliğim vardır. Şairler Sultanı Necip Fazıl Kısakürek de D.Mehmet Doğan'ın örnek aldığı isimler arasında yerini alır. Hatta öyle ki "İki Yol Açıcı" isimli kitabında Nurettin Topçu'yu ve N.Fazıl'ı anlatır. Sezai Karakoç'u ve köşe yazılarını takip ettiği fikir yazılarını önemsediği, külliyatını okuduğu yazarlardan biri olarak Tarık Buğrayı da okuruz Doğan'ın içten sohbetinden.

Yaşayan yazarlarımızdan Mustafa Kutlu ile olan bağına da değinilir kitapta. D.Mehmet Doğan yazıya başladığı ilk yıllardan itibaren Kutlu'nun yazma macerasını iyi bildiğini ve bütün eserlerini okuduğunu, onun kitapları ile ilgili değerlendirme yazıları yazdığını anlatır. Bunlardan biri de Nusret Özcan'ın Mustafa Kutlu kitabındadır.(Mustafa Kutlu da "Selam Olsun" isimli kitabında D.Mehmet Doğan'ı anlatır.)

Beşir Ayvazoğlu'dan da aynı duygularla bahseden Doğan, bir yazarı okuduktan sonra onun kitapları ile ilgili değerlendirme yazıları yazmanın önemli olduğunu vurgular. Okuyup değeri konusunda bir şey söylememeyi doğru bulmadığını özellikle ifade eder. Bundan dolayı kendi döneminin yazarları ile hatta yazın dünyasına yeni adım atmış genç yazarlarla ilgili çok sayıda yazı kaleme aldığını, bunu bir sorumluluk olarak gördüğünü ifade eder. (s.92)

Kültürde Neden Geri Kaldık?

D.Mehmet Doğan, kültür konusunda ne yapacağımızı bilmediğimiz için kültürel alanda istediğimiz kadar aktif olamadığımız tespitinde bulunur. Yapılan programlarda, şuralarda geleceğe dönük çok parlak projenin olmadığı kanaatine vardığını belirtir. Kültürel alanda etkili olacak kuruluşumuzun azlığı da bu sebeplerden başka birisi. Olan kuruluşlar da bugün sistem içerisinde kendilerine yeterli desteği bulamıyorlar. Asil kurumların değil de tali kurumların desteklenmesi dolayısıyla da orijinal kültür ürünlerinin ortaya çıkmasını beslemeyen bir yapı var Türkiye'de ve biz bundan müştekiyiz şeklinde bir serzenişte bulunur D.Mehmet Doğan.(s.102)

Milletimizin geçirdiği modernleşme süreci bu uğurda ödediği bedeller, gençlerimizin iyi yetişmeleri için yerli aydınlarımıza ve STK'lere düşen görevler ve daha birçok konuda D.Mehmet Doğan'ın düşüncelerinin yer aldığı kitap hiç sıkmadan su gibi akarak kendini bir oturuşta okutuyor. Okumaya başladıktan sonra kitabı bitirmeden elinizden bırakmanız mümkün görünmüyor.

Başarı Odaklı Değil İdeal Odaklı Bir Eğitim Sistemi

"Maarif meselesi önemli bir mesele ama biz maarifle ilgili kavramlarımızı kaybettik. Bu alanda kullandığımız birçok kelimeyi unuttuk. Bir tek eğitim kelimesi kaldı elimizde"(s.115 ) diyen Doğan öncelikle bu kısır döngüden çıkıp kendi zengin kavram dilimize dönmemiz gerektiğini belirtir. Maarif deyince onunla birlikte kullandığımız talim, terbiye, tahsil gibi kelimelerin şimdi hiçbirinin olmadığından sadece eğitim kelimesinin varlığından söz eder. Bu kelime ise tek başına bunları karşılayacak güçte değildir. Bizim öncelikle bu zengin kelime kadrosunu öğrenmemiz gerektiğini, öğrenirsek o zaman farklı şeyler olacağını göreceğimizi belirtir. D.Mehmet Doğan, en çok para kazandıran değil de kabiliyetlerine en uygun olan, büyük paralar kazanmasan bile toplum nezdinde daha etkili olabileceğin alanlara yönel tavsiyelerinin olduğu başarı odaklı değil ideal odaklı bir eğitim sisteminin önemini vurgular (s.116)

Kâğıt üzerinde güzel duran ama sesli okumaya müsait olmayan, sese döküldüğünde güzelliği kaybolan, musikiyi unutan günümüz şiirleriyle ilgili değerlendirmesiyle 118.sayfada kitap nihayete eriyor.

Bu türdeki eserlerde söyleşinin yapıldığı kişi kadar söyleşiyi yapan kişinin bilgisi, tecrübesi de önemlidir. Bu herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Çünkü sorularla bir çerçeve çizilmekte, cevaplar o çerçeve dâhilinde verilmektedir. Bu açıdan bakıldığında eserin önemi daha iyi anlaşılacaktır. Mahmut Bıyıklı farkını yine ortaya koyarak çok değerli bir işe imza atmış. D.Mehmet Doğan gibi önemli, örnek alınası bir şahsiyeti kitaplaştırarak okurlara armağan etmiş. İyi ki sağlığında böyle bir çalışma yapılmış ve bizler bugün okuyoruz. Değerlerimizi yeni nesillere anlatmak, tanıtmak önemli bir sorumluluk. Onları okusunlar ki disiplinli çalışma nedir bilsinler, güzel bir hayat nasıl yaşanır görsünler. Tek başına, o dönemin şartlarında bir oda dolusu kelimeyi fişleyerek hazırlanan Türkçe Sözlüğün ardındaki duyarlılığı, dil sevgisini görsünler.

Nitekim biz D.Mehmet Doğan'ı okuduktan sonra gördük ki kimsenin adamı olmadan bir davanın adamı olunabilir, çok güzel işler başarılabilir. Amentüye inananlar bilir ki gayret bizden, tevfik rabbimizdendir.

Böyle anlamlı çalışmaların devamının gelmesi dileklerimizle… Mahmut Bıyıklı'ya yazın dünyasına kazandırdığı bu değerli çalışması için müteşekkiriz.

Mahmut Bıyıklı, "Kültüre Adanmış Bir Ömür D.Mehmet Doğan", Metamorfoz Yayınları, İstanbul, 2018,118 s.


Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 24.02.2025 09:00 - Güncelleme Tarihi: 22.02.2025 16:08
2.424

Misafir Köşesi Hakkında

Misafir Köşesi

Kitaphaber ailesine misafir olmuş konuk yazarların yazılarını bu profilde bulabilirsiniz.

Misafir Köşesi ismine kayıtlı 1206 yazı bulunmaktadır.