Her Yaştan Okura Yeryüzü Çiçekçisi, Çocuk, Misafir Köşesi

Her Yaştan Okura Yeryüzü Çiçekçisi yazısını ve Misafir Köşesi yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Her Yaştan Okura Yeryüzü Çiçekçisi

15.01.2025 09:00 - Misafir Köşesi
Her Yaştan Okura Yeryüzü Çiçekçisi

Yiğit Hikmet Bircan yazdı...

Yeryüzü Çiçekçisi (Beyazbulut Kitap, 2024), Vural Kaya'nın yeni çocuk denemeleri kitabı. Çocuk edebiyatı adına oldukça özgün bir çıkışla dikkatleri üzerine çeken Beyazbulut Kitap'tan çıkmış tazecik bir eser. Vural Kaya, Yeryüzü Çiçekçisini sanırım yediden yetmişe bütün çocuklar için yazmış; eserin genel durumundan bu çıkarsamayı yapabiliyoruz. Mini mini çocuklara seslenirken aynı zamanda koca çocuklara da seslenmeyi yani bu güç durumu sanatçı iyi gözetmiş doğrusu.

Yeryüzü Çiçekçisi 83 sayfa ve 2 bölümden oluşmakta; ilk bölüm Kuşlar Benekli Gökyüzü; ikinci bölümse Çocuklar ve Bir Gün alt başlıklarıyla sunulmuş. Beyazbulut Kitap'tan çıkan eserin çizimleriyse ayrı bir güzellikte ve metinlerle üst düzey uyumu dikkat çekmekte. Kitabın resimlerini Ramila Aliyeva Gençoğlu çizmiş.

Vural Kaya 1975 Konya doğumlu bir kocaman çocuk. 12 yaşından beri şiirle kopamamış bir kocaman çocuk kendisi. Çocuk edebiyatına bildiriyi uygulayan ilk kişi, çocuklar için deneme; bildiri ve şiir yazdı, yazıyor.

Ramila Aliyeva Gençoğlu ise 1987 Tiflis doğumlu bir sanatçıdır. Azerbaycan Devlet Ressamlık Akademisi, Gravür Bölümünden mezun olmuş hâlâ özgün çalışmalarına bağımsız olarak devam etmektedir.

Yeryüzü Çiçekçisi'ni sizlere anlatmadan önce bir şey belirtmek istiyorum. Takdir edersiniz ki şiir'den herkes başka bir şey anlayabilir. Şair'in neyi kastettiğini kimse bilemez. O yüzden ben size ne anladıysam onu söyleyeceğim, sizin ne anlamanız gerektiğini ya da ne anlayacağınızı değil. Hani bir fıkra vardır ya. Şair'in biri bir amfiye gitmiş bir bakmış kendi şiiri tahlil ediliyor. Öğrencilerin hepsinden farklı bir düşünce çıkıyor "Şair burada bunu kastetmiş" diyerek. Dersten sonra Şair, öğretmenin yanına gider ve der ki: "Harika fikirler çıktı, ben bunların hiçbirisini düşünmemiştim doğrusu."

Yeryüzü Çiçekçi'si önce "Anneme..." diye bir notla, sonrasında onu takip eden İsmet Özel'in 'Tüfenk' şiirine ait bir dizeyle başlıyor: "Çocuk e harfine yaslanmış uyuyordu." Bu dize biraz aklımı kurcaladı doğrusu. Benim anladığım şey ninni oldu. Hani çocuğu yatırırız ayaklarımıza ya da alırız kollarımıza başlarız "eee eee eee e", benim aklıma bu geldi.

Kuşlar Benekli Gökyüzü

Kitabın ilk bölümü aynı ismi taşıyan bir şiirle başlıyor. Bu bölümde karşımıza 20 şiir çıkıyor. Ben açıkçası bu şiirleri okurken farklı duygular hissettim. İlk olarak bütün şiirlerde 1. Tekil şahıs bakış açısı kullanılmış. Bu yüzden bütün şiirleri aslında okumuyorum da biri bana anlatıyor gibi hissettim. İkinci olarak her şiiri sanki farklı birisi anlatıyor gibi hissettim. Birinde çocuk ruhunu kaybetmemiş bir bilge gördüm, diğerinde çocukları anlayıp onları seven bir adam gördüm, diğerinde gerçek bir çocuğu gördüm. Şiirleri dinlerken bazı şeyleri de fark ettim. Üslup olarak bazı şiirler bana aynen şöyle hissettirdi: Hani çocuklar bazı konularda çok masum ve içten hareket ederek, çok doğru bir gerçeği "Lak!" diye önümüze koyarlar ya. Bazı şiirlerde gerçekten onu hissettim. Mesela bir örnek vereyim size:

"Huzur satın alınabilir olsa bir koşu alıp geleceğim bir masal dağının ardından.

Fakat o da satılmıyor ki... İyi ki satılmıyor yoksa onu da sömürürlerdi bizimkiler."

(Sevgi Apartmanı şiiri, Sayfa 27)

Ortak olarak bütün şiirler zaten masum ve samimi bir dille anlatılmış. Sanki bir çocuğun ağzından dökülüyor gibi. Bu üslupla en ciddi konuyu bile anlatsanız ben adımın üzerine bahse girip bunu bir çocuk söylemiş derim. Bu kitapta dediğim yerler de oldu. Mesela 'Dünya Tuhafiye' şiirindeki gibi.

"Tuhaf Dünya; ne olacak Dünya Tuhafiye işte..."

(Dünya Tuhafiye şiiri, Sayfa 31)

Çocuklar ve Bir gün

Kitabın ikinci bölümü yine aynı ismi taşıyan bir deneme ile başlıyor. Bu bölümde karşımıza 2 deneme ve 1 bildiri çıkıyor. Çocuklar ve Bir gün denemesi aslında hem bir hayali hem de yakınmayı barındırıyor içinde. Çocuklar için bir gün bütün kötülüklerin sona erip güzelliklerin başladığı bir gün hayal ediliyor. Büyüklerin olmadığı sadece çocukların olduğu bir şehir mesela, Gülücük Şehri. Ya da çocuk kitaplarıyla dolu ve müşterileri sadece çocuklar olan bir kitapçı, ücreti samimi bir gülüş olan bir kitapçı. Çocukların şiddet görmediği, hor görülmediği, üzülmediği bir dünya. Bu hayali anlatırken aslında bir yandan yakınıyor yazar. Çocukların dertlerinden yakınıyor ve dediğim gibi bir çocuk masumluğu, samimiliği ve bilgeliği önümüze koyuyor.

İkinci deneme 'Bombalar Altında Uyuyup Kalmış Çocuklar için Bir Deneme' ismini taşıyor. Kısa 1 sayfalık bir deneme. Belki burada kasıt söylenecek sözün kalmadığını göstermektir. 14 kısa satırda bir çocuğun acısını hissettirmek, yazar olmaktır belki de.

Kitaptaki son yazı 3 başlıktan oluşan bir bildiri: "20 Kasım 2016 Türkiye Çocuk Hakları Bildirisi Dünya Çocukları için 3 Ödev"

1-Her zaman haklıyım, masumiyetimi seviyorum.

Bu başlıkta yazar masumiyet korunmadığı için insanların kötüleştiğini, çocuk anılarıyla çocuk masumiyetinin hep beslenip yüksek yaşlara kadar taşınması gerektiğini savunuyor. Çocukların hep haklı olduklarını çünkü masum olduklarını söylüyor.

"Çocuk masumiyeti kötülüğü asla barındırmaz ve kötülükten yana olamaz.

Öyleyse masumiyetim kaybolmamalı."

2-Çocuk kocamandır, hakları küçük insanlar tarafından çiğnenemez.

Bu başlıkta yazar Dünya Çocuk Hakları Günü'nü bir gün değil her günü temsil eden kocaman bir çocuk şöleni olarak bildirir. Bu hakları "Kocaman çocuklar"ın koruyup mini mini çocuklara armağan ettiğini bildirir. Ve ilan eder ki bu hakları çiğneyen ve çiğnetenler küçücük kalır.

"Bu hakları çiğneyen ve çiğnetenler küçücük kalırlar.

Biz kocaman çocuklar haklarımızı çiğnetmeyiz, küçücük olmak istemiyoruz."

3-Dünya çocuk haklarını her güne taşıyan çocuk elçileriyiz.

Bu başlıkta çocuk elçilerinin barış elçileri olduğunu bildirir. Kuşların kalbi incinirse barışın kalbinin incineceğini söyler. İyi günlerin çocuğun hakkının korunduğu günler olduğunu ve her günün yeni bir barış ve kardeşlik gününe doğduğunu söylüyor.

"El ele verip iyiliğe selam verelim sabah akşam...

Gün bitti demiyoruz, gün yeni bir barış ve kardeşlik gününe doğuyor, diyoruz."

Takdir edersiniz ki yazımın ilk başında neden Vural Kaya'ya "Kocaman çocuk" dediğimi merak etmişsinizdir. Bence 2. Bölümdeki "Kocaman çocuk" lardan biridir Vural Kaya, çocuk masumiyetini yitirmemiş ve çocuklara haklarını armağan eden bunun için hâlâ yazan ve anlatan kocaman bir çocuk.

"Cuma'yı, kendi yaşadığım yerleri, çiçeğe boğarım.

Boğarım, demek bir yazara yakışıyor mu hiç? Yakışmıyor.

Boğarım sözcüğü yerine boyarım demeliyim. Biraz klişe olacak ama öyle diyelim biz yine de."

(Yeryüzü Çiçekçisi şiiri, Sayfa 37)

Yeryüzü Çiçekçisi

Vural Kaya

Çizen: Ramila Aliyeva

Beyaz Bulut Yayınları


Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 15.01.2025 09:00 - Güncelleme Tarihi: 30.12.2024 12:01
3.177

Misafir Köşesi Hakkında

Misafir Köşesi

Kitaphaber ailesine misafir olmuş konuk yazarların yazılarını bu profilde bulabilirsiniz.

Misafir Köşesi ismine kayıtlı 1201 yazı bulunmaktadır.