Hudayinabit - Süleyman Çobanoğlu

"at besleyen birinin kuşkuludur uykusu".
Hudayinabit: kendi kendine, boşu boşuna yetişmiş bir bitki olarak karşımıza çıkan bu kelime Süleyman Çobanoğlu'nun son kitabının ismi. Şiirler Çağla'dan uzun bir zaman sonra Hudayinabit'in çıkması Süleyman Çobanoğlu takipçilerini sevindirmiştir. Yazarın bu kitabı daha önce bazı dergilerde yayınlanan şiirlerden yanısıra bu kitaba özel şiirleriyle de okuyucu karşısına çıkmıştır.
Kitap 112 sayfada 71 şiirle okuyucu karşısına çıkıyor. Kitabı özel kılan bu şiirlerin daha önce bir yerde olmaması ilk etmenlerden biri. Bu yüzden Hudayinabit okuyucuları sevindirmiş ve Süleyman Çobanoğlu'nun şairliğini gözlerde biraz daha büyütmüştür.
"boş bardaklar içinde kalsın söylediklerim
istemem söylemesin kimseler ilahimi."
Kitaptaki şiirler yine Şiirler Çağla kitabına şekil ve tema bakımından benzer şiirler içeriyor. Bu da kitapların aynı dönemlerde yazılan şiirler içerdiğinin bir karşılığı olabilir. Şiirler geleneksel halk şiiri forumunda a, b, c, b örgüsünde yazılmıştır. Tema bakımından Şiirler Çağla ile aynı seviyede giden geleneksel ama modern şekilleriyle karşımıza çıkıyor. Manti türünden yazılan şiirleri ise şiirleri ile aynı seviyede olmadığı kesin.
Süleyman Çobanoğlu hem bir ilham hem de bir düşünce şairidir. O şiirlerinde aşık bir kalbin vecd ile çarpan bir kalbin, tefekküre dalan bir gözün, iyiye yürüyen bir ayağın göstergesidir. Şiirlerinin kimi yerde çok seslilik göstermesi rüzgarın çığlığını duyuracak derecede, kimi yerlerde düşük desibelde sözler söylemesi dervişane mülayimliğin bir nispeti.
Kİtaba bir eleştiri getirilecekse şöyle denilebilir. Kitaptaki şiirlerin hepsi aynı düzeyde değil. Araya sıkıştırılan maniler bir nevi akışı bozmuş ve eleştirilebilir bir şekle bürünmüştür. Yine de şaire bize eleştirilebilecek birşeyler bıraktığı için teşekkür ederiz.
"kar işte — yağdıkça şişmanlayan o kedi
hatıranın en aziz balkonuna pisliyor"
Dergah Dergisinde Hüdayinabir üzerine yayınlanan Mehmet Şahinkoç imzalı yazıda kitap üzerine şöyle bir cümle kurulmuş " Çobanoğlu şiiri Hudayinabit'le kentin içine; gara caddeye, durağa kahveye, deniz kıyısına, asfalta sokuluyor. Şiirler Çağla'da mekan algısının arka planda kaldığı, zamanın görece daha öne çıktığı fark ediliyordu. Buna mukabil Hudayinabit'te kente yöneldiğini, hatta kentin irili ufaklı bütün birimlerine sızıldığı görülüyor. Kentle yakınlaşmanın, iç içe olmanın zaruretiyle olsa gerek, Hudayinabit'te şiir başlıkları biraz mahiyet değiştirmiş gibidir. "
Hudayinabit
Süleyman Çobanoğlu
Profil Yayıncılık
Yazar: Bilal CAN - Yayın Tarihi: 17.02.2011 19:15 - Güncelleme Tarihi: 23.11.2021 11:10