Hüzün Duyabilen Her Ruh İyiliğe Muktedirdir, Bilim, Misafir Köşesi

Hüzün Duyabilen Her Ruh İyiliğe Muktedirdir yazısını ve Misafir Köşesi yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Hüzün Duyabilen Her Ruh İyiliğe Muktedirdir

04.05.2012 15:05 - Misafir Köşesi
Hüzün Duyabilen Her Ruh İyiliğe Muktedirdir

Ersin Kendir, kitaphaber okurları için değerlendirdi.

Kemal Sayar psikiyatri alanında Türkiye'de önde gelen isimlerden olduğu gibi yazarlıkta da tıbbın karmaşık kavramlarını güncel konuları ele alıp anlaşılır bir kıvamda okura sunma konusunda da şüphesiz mahirdir. Kitap ilk baskıyı 1996 da yapmış olup şuan 3. baskısı mevcuttur ayrıca yazarın ilk deneme kitabıdır.

Yazarın günümüz tıp biliminde hastalıklara bakış açısı ve psikoloji-psikiyatri yazılarından oluşmaktadır. Mesleği gereği birçok insanla muhatap olan yazar toplumun bakış açısı ile tıbbın topluma bakışını, günümüzde sağlık sektörünün nasıl sömürü sistemine kapitalizme alet edildiğine değinmiş.

Yazar kitabına şu yazı ile başlamış;

"Hüzün duyabilen her ruh iyiliğe muktedirdir.
Any mind capable of sorrow is capable of good.
-harrıet beecher stowe-"

Yazarın ana tema olarak hüzün üzerinde durması sağlık sektörünün Sam amcalar tarafından nasıl sömürü haline getirildiği çok güzel bir şekilde sunulmuştur. Yazarın şu ifadesi ile anlaşılmaktadır ki " hayat yaşanması gereken bir şey olmaktan çıkarılıp tedavi edilmesi gereken bir şeye dönüştürülmesidir."

Bugün hasta olmasanız da kapitalizm gereği size mutlaka bir ilaç satmak zorundalar, insan her ne şekilde olursa olsun mutlaka tüketimin bir parçası olmalıdır diye düşünen zihinler yani kitaptaki şu satırlardan anlaşılacağı gibi "Bugün psikiyatrik araştırmaların önemli bir bölümü ilaç şirketlerinin vesayeti altındadır, bu şirketler tarafından finanse edilmektedir. Bu araştırmaların hâlihazırdaki ilaçlara yeni kullanım alanları açmak gibi saklı bir işlevi vardır. Eğer bir ruh halini teşhis edilmesi gereken bir şeye dönüştürürseniz, ona uygun bir ilacı da muhakkak bulacaksınız." gayet açık bir şekilde özetlenmiştir.

İnsan artık ağız tadıyla kendi kendine hüzünlenemez oldu onu da klinik vaka olarak sağlık literatürüne soktular ki insanlar hemen bir hekime koşsun bu şekilde para dönüp dolaşıp para babalarına aksın. Artık hüznümüz bile bizim değildir. O bir hastalıktır ve adı belki minör depresyon, belki yenileyici kısa depresyon veya eşik altı depresyondur. Ahmet Haşim 'melali anlamayan nesle âşinâ değiliz' diyordu. Hüzün bir hastalık değildir elbette, bir şair şiirini hüznün verdiği hâl ile satırlara dökmektedir. Hüznü tedavi etmiş olsaydık bugün birçok edebi eserlerden mahrum kalırdık.

Değişik başlıklar altında genel olarak toplumsal çöküntülere maruz kalan insanlığın derdini, duygusunu tuvalet kapılarına kadar döktüğü, sokak duvarlarına çizdiği irdelenmiştir. Toplumlun bağırması güzeldir ölüm yatağında yoğun bakımda yatan hastanın başındaki monitörde duyulan sinyal gibi ölmek istemeyen toplum kendini ifade etmelidir. Medikalizasyon oyunlarına gelmemelidir. Tıp artık toplum kontrol birimi haline gelmiştir. Toplum sınıflandırıldı her yönüyle, bir bütünü parçalarsanız ona daha iyi hâkim olabilirsiniz. Bu bütün, bir ülke olabilir, bir aile olabilir, bir iş olabilir.Hüznünüzün kıymetini bilin derim.

Hüzün Hastalığı
Kemal Sayar
Karakalem Yayınları


Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 04.05.2012 15:05 - Güncelleme Tarihi: 03.12.2021 16:36
7.338

Misafir Köşesi Hakkında

Misafir Köşesi

Kitaphaber ailesine misafir olmuş konuk yazarların yazılarını bu profilde bulabilirsiniz.

Misafir Köşesi ismine kayıtlı 1208 yazı bulunmaktadır.