İlişkilerde Balayı Etkisi, Kişisel Gelişim, Ulus ÇELİKER

İlişkilerde Balayı Etkisi yazısını ve Ulus ÇELİKER yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

İlişkilerde Balayı Etkisi

20.07.2022 09:00 - Ulus ÇELİKER
İlişkilerde Balayı Etkisi

Kuantum fiziği bilimin en geçerli ve doğru biçimidir. Birincil ilke bilincin yaşam deneyimini meydana getirmesidir. Sorun şu ki iki zihin vardır: Bilinçaltı zihin ve bilinçli zihin. Beyni bir bilgisayar ve bilinçaltını sabit disk olarak düşünün. Yaşamın ilk yedi yılında programlar bilinçaltına indirilir. Bu programlar diğer insanları gözlemlemekten gelir. Bu programların % 70'i güçsüzleştiricidir ve kendi kendini sabote etmektedir. Ayrıca % 95 oranında bilinçaltı programları çalıştırıyoruz. Geriye kalan % 5'in sadece bilincindeyiz.

Bilinçli zihin düşünmeye ve dikkatini vermemeye kapıldığında bilinçaltı programları devreye girer ve gösteriyi yürütür. İstediğimiz hayatları yaşamıyoruz, programlanmış olduğumuz hayatları yaşıyoruz. Kurban olmaya programlandık, biyolojimiz ve hayatımız üzerinde hiçbir gücümüz olmadığına inanıyoruz. Yine de kuantum fiziği bize bu hayatı bizim meydana getirdiğimizi hatırlatmaktadır. Kurban yok, hepimiz bunun mimarıyız. Ancak bilinçaltı programlardan koptuğumuz bir zaman vardır: Aşık olmak. Aşık olduğumuzda düşünmeyi bırakır ve dikkatli oluruz. Bir ilişkinin bu balayı döneminde programlamayı bırakırız ve hayatımız istek ve arzular tarafından oluşturulur. Bu yeryüzündeki cennet deneyimidir. Güzel olan kısım programları unutabilmen ve yaşamın üzerindeki gücü alabilmendir. "Bizler yaşamlarımızı inançlarımızla yaratırız ve bu inançları etrafımızdaki enerji atmosferine yayarız. İlişkilerimizi biz yaratıyoruz ve bu bilgiyle dilediğimiz türde ilişkiler yaratma özgürlüğünü sahibiz." (s.57). Bunun yanında Lipton her iki zihnimizle (bilinç ve bilinçaltı) kendimizi sevmiyorsak başka insanların bizi sevme olasılıklarının çok düşük olduğunu çünkü bilinçaltı zihnimizin bizim sevilmeye değer olduğumuza inanmadığını, burada önemli olanın kendimizi sevilmeye değer bulmamız olduğuna dikkat çekmektedir. % 95 oranında aktif işlev gören bilinçaltı "sevgiye layık olmama " programları farkında olmadan sözlerinize ve sergilediğiniz ama gözlemleme diğiniz davranışlarda kendini gösterir der. Daha da önemlisinin işlev bozukluğu gösteren inançlarımızın enerji alanımıza yansıdığını ve bilinçli zihnimizin çaresizce aradığı türden ilişkiyi yaratma gayretlerimizi sabote edebileceğini söyler. Peki çare nedir? Bilinçaltı zihni yeniden programlamak. Yazar bu bölümde çözüm önerilerini maddeler halinde sunmaktadır.

Ne istediğinizin bilincinde olun:

Bir ilişkide aradığımız şeylerin bir listesini yapmamızı ve bunu yaparken aklımıza gelen tüm ayrıntıları eklememizi tavsiye etmektedir. "Tanımızın dışında kalan ayrıntılar bilinçaltınız tarafından doldurulacaktır ve emin olun, kendi haline bırakıldığında bilinçaltınız bu boşlukları ailenizin veya toplumunuzun iyi bir ilişki ideali doğrultusunda dolduracaktır. " (s.101) Ne kadar çok ayrıntı eklersek zihnimiz için arzu ve dileklerimizi yerine getirmek o kadar kolay olacaktır. Bunun için istediklerimizi şimdiki zaman kullanarak sanki halihazırda ona sahipmişiz gibi yazmamız gerekmektedir.

Bilinçaltı programlarınızı gözden geçirin:

Davranışlarımızın %95'i bilinçli zihnimiz değil bilinçaltımızdaki otomatik pilotlar tarafından kontrol edildiğinden tabiatı gereği yaşamlarımız bilinçaltımıza programlanan davranışların fiziksel kopyalarıdır. Hayatınıza çektiğiniz kişiler yüksek oranla bilinçaltınız tarafından kendinize çektiğiniz kişilerdir. Örneğin babası ya da hayatındaki bir erkek yüzünden sürekli değersiz hissettirilen bir kızın kendisini değersiz hissettiren kişileri çekmesi tesadüf değildir. Sevgi dolu bir ilişkinin arayışına girmeden önce "kendimi seviyorum " temel inancının bilinçaltımıza kazındığından emin olmalıyız. "...öz-sevgi eksikliği yaşamlarında balayı etkisini yaratmak isteyen çoğu insan için öncelikli ve en büyük engeldir." (s.104)

Yeniden programlamaya başlayın:

Bu başlıkta Dr. Bruce Lipton bilinçli ve bilinçaltı zihinlerimizin farklı öğrenme yollarının olduğunu anlamanın çok önemli olduğunu vurgulamaktadır. İki zihin birbirinden ayrı varlıklar olarak hareket eder ve aynı şekilde öğrenmezler. Bilinçli zihni eğitmek otomatik olarak bilinçaltını yeniden programlamaz. Bilinçaltı öncelikli olarak ya hipnoz ya da alışkanlıkların oluşmasıyla öğrenir. Bilinçaltının öncelikli öğrenme kaynağı alışkanlıklardır. Örneğin çarpım tablosunu nasıl öğrendiniz? Sayı dizelerini defalarca tekrar ederek sonunda kalıbı öğrendiniz ve artık farkında olmadan tekrarlayabilecek duruma geldiniz. Tekrarlama alışkanlıklara yol açar ve bu bilinçaltı davranış kalıpları programlama için esas mekanizmadır. Kendinizle iyi bir konuşma yapmak, bir kişisel gelişim kitabı okumak ya da küçük notlar yapıştırmak gibi bilinçli zihin çabaları düzenli tekrar edilmezse arzu edilmeyen bilinçaltı programları değiştirme konusunda etkisiz kalır.

İletişim:

Dr. Lipton balayı etkisi yaratmak için çiftlerin derin bir seviyede iletişim kurmayı öğrenmelerinin şart olduğunu ve bunun her iki tarafın aynı farkındalık seviyesine sahip değillerse bu tip bir iletişimin mümkün olmadığı görüşündedir.

Sabır:

Bu başlıkta yazar ilişkilerde değişimin bir gecede gerçekleşmeyeceğini ömürlük kalıpların değiştirilmesinin çiftlerin birbirlerine sabır göstermeleri ile mümkün olduğunu belirtmektedir. "Tekrarlanan işlevsiz kalıpları kırmak için kendinize, birbirinize ve çirkin yüzlerini göstermeye devam eden inatçı alışkanlıklara karşı sabırlı olmalısınız. Sorunlarla kavga yerine tartışma yoluyla baş edebilirseniz yeni bir hayata doğru ilerlemeye başlamışsınız demektir. "(s.112)

Pratik:

Burada bilinçaltı alışkanlıklarının terkedilip yeni alışkanlıklarının otomatik hal alana dek pratik yapmanın önemi vurgulanmaktadır. " Bilinçaltı programlamanızın engellerini kaldırdığınızda yaşadığınız hayat yaratıcı bir romantizm, gerçekleşen bir hayal olacaktır. Bilinçli zihninizin dileklerini, arzularını, hayallerini bilinçaltınızda programladığınızda daimi bir balayı yaratacaksınız. "(s.114)

Dr. Bruce Lipton kitabında anlaşılır ve kimi zaman mizahi bir dille aktardığı bilimsel verilerin yanında kişisel yaşamına dair detayları da samimiyetle yerleştirmektedir. Bu sayede okunması, anlaşılması, bağ kurulması kolay bir eser olarak ortaya çıkmaktadır. Hayatına sevgi dolu bir ilişki katmak ya da hâlihazırda var olan ilişkisini korumak isteyen herkes için okunmaya değer bir kitap.

Dr. Bruce Lipton

Balayı Etkisi

Beyaz Baykuş Yayınları

191 Sayfa


Yazar: Ulus ÇELİKER - Yayın Tarihi: 20.07.2022 09:00 - Güncelleme Tarihi: 16.07.2022 13:02
1004

Ulus ÇELİKER Hakkında

Ulus ÇELİKER

1976 Akşehir doğumlu. Uludağ Üniversitesi sosyoloji mezunu bir sosyolog. Araştırmaya, okumaya, anlamaya, anlamlandırmaya gayret eden hakikat arayışında bir yolcu...

Ulus ÇELİKER ismine kayıtlı 19 yazı bulunmaktadır.

Twitter