İnsan Sevgisi ve İlahi Aşk, Edebiyat, Elif MERT

İnsan Sevgisi ve İlahi Aşk yazısını ve Elif MERT yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

İnsan Sevgisi ve İlahi Aşk

03.03.2023 09:00 - Elif MERT
İnsan Sevgisi ve İlahi Aşk

Pastoral Senfoni, André Gide tarafından 1919'da yayınlanan kısa bir öyküdür. Gide, adını Beethoven'in altını senfonisinden esinlenerek günlük şeklinde yazdığı bu öyküde, bir İsviçre köyünde Protestan bir papaz ile doğuştan âmâ bir genç kızı sahneleyerek psikolojik analizlerini gözler önüne seriyor. Papaz, özellikle müzikal karşılaştırmalar yoluyla öyküde "Gertrude" isimdeki âmâ genç kıza dünyayı tanıtmaya çalışıyor.

Gide'nin bu öyküsünde belki de en dokunaklı olan, insan ruhunun kendisine dayatılan yasalara saygı duymaktan ne kadar aciz olduğunu görüyoruz. Pastoral Senfoni'deki Papaz karakterinde somutlaşan içsel çatışmanın, yani erdemin talepleri ile yaşamın talepleri arasındaki kopuşun itirafına şahit oluyoruz.

Gide, bu öyküde aşk ilişkilerinde insan ruhunun davranışlarını inceleyerek, insan ruhunun gerçek doğasını nasıl ortaya çıkarabileceğimizi anlamamızı sağlıyor. Öykü, romantik karakterlerin inşasına odaklanmış olsa da, aşkta körlük, sevileni idealize etme ihtiyacı gibi yerleşmiş klişelere dayanarak aşk ve insanla ilgili evrensel gerçekleri bulduğumuzu söyleyebiliriz.

Gertrude ve Papaz arasında aşkın her zaman üstün, mistik, ilahi boyuta yöneldiğini görüyoruz. Gertrude ile Papaz'ın ellerinin ve dudaklarının buluştuğu anlarda, Gidé, bu tür anların ayrıntılı tasviri ve detaylandırılması üzerinde hiç durmamaktadır. Ancak aşkın nefsi tarafının tamamen ihmal edilip bastırıldığı söylenemez.

Bu karakterlerin insan doğalarını yenmek için giriştikleri mücadele, onları uçuruma sürükleyen ve yok eden bir sona neden oluyor. Her biri kendi kusurunun farkına varıyor. Gertrude öğretmeninin etkisi sayesinde, Papaz bir yanılsamayı gerçekleştirme konusundaki kör arzusu nedeniyle sevgilisinin varlığına büyük ihtiyaç duyarak bilinçli ya da bilinçsiz olarak günah işliyorlar. Karakterlerin ve aynı zamanda yazarın kendisinin sürekli sorgulanmasına tanık oluyoruz. Gide, İncil'deki figürlere başvurarak suçluluk duygusunun içsel azabını tercüme ediyor.

Bu hikâyedeki tüm karakterlerin ortak idealini temsil eden şey, zihinlerindeki ilk romantik yakınlıklarda aradıkları gerçek aşktır. Bu, şüphesiz hayatlarındaki ilk aşktır; ancak aşk algıları bazen birbirinden farklılık göstererek, kişinin bir başkasına duyduğu bağlılık ve şefkatin çeşitli açıklama biçimlerini oluşturuyor. Gertrude için aşk, Papaz'ın kendisine dünyanın olağanüstü güzelliklerini gösterdiği ve dış dünyanın duyusal temsilleri ile ruhun gizli köşeleri arasındaki gizemli bağlantıları tanımayı öğrettiği için minnettarlıkla ilgilidir. Papaz için aşk, Tanrı'dan yayılan ve ona dönen ve böylece insan ruhunu evrensel uyuma ait derin bir dinsel duyguyla dolduran saf ve yüce bir şeydir.

Kanaatimce aşk kavramıyla yakından ilişkili kelime muğlaklıktır. Aşıkların davranışlarında her zaman şematik davranışlar bulunabilir; ancak bu onları tanımlayıp açıkladıkları anlamına gelmez. Aşk her zaman yenidir, farklıdır, şaşırtıcıdır ve dokunduğu herkesi değiştirir. Bu, karakterlerin gerçek düşünceleri ve duygularıyla genellikle çelişen eylemlere ve sözlere tanıklık eder.

Bu aşk öyküsünün bizi ikna ettiği trajik gerçeklik şudur: İlk aşk bütün bir yaşamı belirler ve bazılarına cennetin kapılarını, bazılarına cehennemin kapılarını açar. Bu ilk aşkın bitmesi ya da bitmemesi önemli değil; esas olan, kalbe canlı bir tohum bırakması ve dünyanın çehresini onunla değiştirmesidir.

Bu sayede aşkın insanı nasıl değiştirdiğini ve onu çevreleyen gerçek dünyadan ne ölçüde uzaklaştırdığını; sevilenin nasıl hayatının biricik merkezi ve varoluşunun temel sebebi haline geldiğini görürüz. Yeni kuramlar arayışının olasılıklarına kapı aralarken, değerlendirmemi sonlandıran şey şudur: "Sevdiği sürece en bilge insan bile hiçbir nesneyi olduğu gibi göremez.

André Gide

Pastoral Senfoni

99 sayfa


Yazar: Elif MERT - Yayın Tarihi: 03.03.2023 09:00 - Güncelleme Tarihi: 22.02.2023 11:00
712
Yorumlar
  • mLve 2024.02.28 18:59

    Harika bir yazı olmuş, kısa ama hem kitabın konusunu vermiş hem de aşkın niteliğini tasvir etmiş

Elif MERT Hakkında

Elif MERT

Üç kuşak İstanbullu bir aileden geliyor. Eğitim hayatını İstanbul’da tamamladı. Marmara Üniversitesi Fransız Dili ve Eğitimi ve İstanbul Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümlerinden mezun. Kısa bir dönem Saint Joseph Lisesi'nde öğretmenlik yaptıktan sonra gönüllü kuruluşlarda çocuklarla çalıştı. Düşünen, sorgulayan, barışçıl, kendi iç yaratıcılığını harekete geçiren, farklı dil ve dinlere karşı saygılı, özgüvenli çocukların yetişmesine destek olan bir vakfın eğitim ve yönetim departmanlarında görev aldı. Kitap editörlüğü, içerik oluşturma, metin yazarlığı, çocuk gelişimi alanlarında çalışmalarına devam ediyor. Türkiye'nin yetmişe yakın ilini gördü ve farklı renklere sahip Türkiye’nin çocukları ile çalışmak, çocuk ve insan sevgisini daha da geliştirdi.

Her şey sizin bakış açınızda gizlidir. Hayata güzel bakarsanız, hayatın size akacağına, iyiliğin ve güzelliğin hep sizinle olacağına inanıyor. Okumayı, deneme, öykü, makale yazmayı, tasavvufu, manevi değerleri, bendir çalmayı, tarihi, yeni yerler keşfetmeyi, farklı kültürleri, doğayı, insan psikolojisini, yabancı dilleri, bu dilleri konuşmayı, insanları seviyor ve eğitimlere katılıyor. Nefes eğitmenliği yolunda çalışmalarına ve İndigo Dergisinde çocuk gelişimi üzerine yazılar ve serbest olarak öykü yazmaya devam ediyor.

Elif MERT ismine kayıtlı 44 yazı bulunmaktadır.

Instagram LinkedIn