İnsanın Mutluluğu Evrenin Sırlarındadır

Zamanın ve mekânın bir illüzyon olduğu anlaşıldı. Zamana ve mekâna bağlı maddenin de bir illüzyon olduğu anlaşıldı. Evreni oluşturan tüm parçacıkların en temel zerreleri, bilinçle etkileşim içindeydi. Evrenin itici gücü bilinçti. Bilinç evreni tezahür ettiriyordu. (Kenz-ul Ervah)
İnsan, Arapça bir kelimedir ve "unutan" demektir. Neyi hatırlamamız gerekiyor? Allah'ın bizi bir kan pıhtısında yarattığını, O'nu tanımak ve erişmek için bu dünyada olduğumuzu anımsamak için bu dünyadayız.
Kenz-ul Ervah ile; titreşim, frekans, enerjinin kapsamını, Kuran'ı Kerim'e kuantum fiziği penceresinden bakmayı, din ve bilim arasındaki bağlantıları fark ederek evrenin matematiğini idrak edeceksiniz. Biz kimiz, nereden geldik, nereye gidiyoruz, bedenden mi ibaretiz, anlamlı yaşamak için ne yapmalıyız? Bütün bu soruların cevabını bu kitapta bulacaksınız. Yazar, Işık Kızıltuğ; fizik bilimi, deneyler, teoloji, tasavvuf ve Kuran'ı Kerim ayetleri ışığında evrenin hakikatini okuyucularla buluşturuyor.
Bilimde her teori ne kadar güçlü ve kalıcı kabul edilse de zaman içerisinde daha iyileri yerine geçecektir. Geçmişte çok doğru kabul ettiğimiz ve artık başka teoriye gerek yok, bunun kuralları tüm evreni açıklamaya yeterli dediğimiz klasik Newton fiziğinin hakimiyeti 300 yıl sürdü. Sonra inanç bir anda çöktü. Kuantum mekaniği mucizesi çıktı. Bilinç, bilincin birliği, bellek, zihin, farklı bilinç durumları, içimizdeki "ben" duygusu, ölümden sonra bilincimize ne olacağına bir açıklama getiriyor.
Kuantum fiziğinde her bir parçacık bağımsız değildir. Uzaktan etki ile diğer parçacıklarla etkileşim içindedir. Bir parçacığın durumundaki değişiklik, diğerinin de durumunu anında belirler. Arada bir bağ yoktur, etkileşim uzaklıktan bağımsızdır. Beyindeki sinir iletileri de bu etki altındadır. Her bir iyon mesafeden bağımsız olarak birbiri ile karşılıklı ilişki içindedir.
Hiçbir teoriye evrensel gözüyle bakamayız. Teoriler sadece gerçeğe ulaşmanın modellerini oluştururlar ve gerçek bizden epey uzaktadır. Bilimle sadece gerçeğe yaklaşabiliriz. Oysa ki Kuran'ı Kerim ayetleriyle tefekkür insanı hakikatle buluşturur.
Descartes "Yalnızca hayvanlar durmaksızın vücutlarını besleyecek besini bulmakla uğraşırlar, insanların, temel düşüncesi, ruhun gerçek besini olan bilgeliği aramak olmalıdır" der. Tüm insanlık gerçeğin peşindedir, hakikati arar, durur. Maddeyle oyalanır, durur. Algılarımızın dışındaki yüzde doksanlık hakikati bulmakla pekte uğraşmaz.
Akılla Allah'ı bilmek mümkün değil. Kâinat Rabbimizi arayış mekanıdır. Kudsi bir hadiste Allah şöyle buyurur: "Ben gizli bir hazineydim, bilinmek istedim, mevcudatı yarattım". Bu ifadenin anlamlarından biri, kâinatın kutsalın aynası olduğudur. Allah her şey ve herkestedir. Ancak O'nu görebilmek için görünenin arkasına bakmak, eşyanın içine olduğu kadar dışına da nazar etmek gerekir. Bu hadisin başka bir anlamı ise insanlığın gizli hazineyi, yani Allah'ı bulmak ve aramak için yaratıldığıdır. Kâinat kozmik bir saklambaç oyunudur.
Kitaptaki her bir bölümde yeni hakikatler sizi karşılar. Saf enerjiden yaratıldığımızı; ama kendimizi bedenden ibaret saymamızın ötesini görürüz. Önce insan hakikat bilgisini öğrenmeli, önümüze serilen tüm evren, bilincimizde şekilleniyor. Bu nedenle insan her düşüncesinden, her sözünden, her korkusundan ve etmediği iyiliğe yönelik her duasından da sorumludur. İnsan bu dünyayı deneyimlemek için bir süreliğine maddesel bedene bürünen ruhsal bir varlık. Ve ruh tüm kozmik bilgiye sahiptir.
Yazar ayetler ve bilim ışığında hakikati anlatırken bir yandan da tasavvuf öğretilerine de şahit olursunuz. Kendi elleriyle yazdığı Mesnevi'sinin ilk 18 beytinde Hz. Mevlâna, yaratılış ve yaşam prensiplerinin sırlarını açıklar. 18 beytin her birinde gizlenmiş olan sırları keşfettikçe, tasavvufun temel prensiplerini de kolaylıkla kavradığınızı görürsünüz. Aynı zamanda bu kitabı, tasavvufu öğrenmek isteyenlere bir başlangıç rehberi, kolay anlaşılır, mesajları bütünsel bir yaklaşımla veren bir kaynak gibi de düşünebilirsiniz.
Kenzül Ervah hayatın anlamını, özünü keşfetmekte size ışık tutacak bir kitap. Bilimsel bilgilerin, araştırmaların, deneylerin ben de yarattığı duygu bu dünyada sahipsiz olmadığımı tezekkür etmek ve kalbimin sesini duymak. Kalbimizin sesini duymuyorsanız yaşam anlamsız ve karmaşıktır. Gerçekliği dışarıda aramaya devam ettiğimiz sürece rüya görmeye, başkalarını bizi yönetmesine, etki- tepki dünyasında kaybolmaya devam ederiz. İçe dönmenin ve kalp sesimizi dinlemenin zamanı gelmiştir. Düşüncelerimizi ve duygularımızı dinginleştirdiğimizde İlahi Öz'e ulaşır ve içimizdeki "ben" ile buluşuruz.
Kenz-ul Ervah
Işık Kızıltuğ
Şira Yayınları
224 Sayfa
Yazar: Elif MERT - Yayın Tarihi: 01.04.2024 09:00 - Güncelleme Tarihi: 25.03.2024 18:59