İslam Akaidi - Hasan Karakaya

Tam 30 yıllık bir birikimin meyvesi olarak istifademize sunulan bu eser, Türkçe telif akaid kitapları içinde bir numara olma özelliği taşıyor. Alim şahsiyet Hasan Karakaya Hocaefendinin (gazete köşe yazarı değil) irfan dolu titiz çalışmaları sonucu yazdığı eser görselliği ile dikkat çekiyor. Lüks kapak, sarı şamua kağıt ve özenli baskısı ile hak ettiği kalitede basılmış.
Eserin muhtevasına geçmeden önce Hasan Karakaya hocaefendiyi tanıyalım. 1943 yılında Erzurum'un İspir ilçesine bağlı olan "mezraa" (Demirgöze) köyünde doğdu. Bu köyde hafızlık yaptı. Sonra Erzurum'a giderek orada önce Kur'an ta'limi sonra Arapça okudu. Daha Suriye'ye oradan Lübnan'a oradan da Mısır'a giderek El Ezher üniversitesine bağlı olan okullarda okudu. Sonra Ezher üniversitesinde ve Kahire üniversitesi hukuk fakültesinde tahsik yaptı. Daha sonra Türkiye'ye dönüp İstanbul üniversitesi hukuk fakültesini bitirdi. Özel sektörde çalışarak SSK'dan emekli oldu. Halen İstanbul'da ikamet etmektedir.
İslam akidesinin günümüzde ele alınması konusu mühim bir konu olduğundan akide ile ilgili eserlerde mühim oluyor. Hakkında kalem oynatılacak en zor ilmi alanlardan biri olan akide konusu ilmi ile amil alimlerin çabaları ile eser haline gelince anlam buluyor. Piyasadaki derleme eserler ve yanlışlar ile dolu kitaplar göz önünde bulundurulduğunda elimizdeki eserin kıymeti daha da artıyor.
Eserde takip edilen yöntem; konu başlığı verildikten sonra, konu ile ilgili lügavi ve ıstılahi tanım verildikten sonra, farklı görüşlerdeki ekol ve şahısların delilleri ayetler ve hadisler olarak verildikten sonra müellif kendi kanaatini beyan ediyor. Günümüz şartlarını göz önünde bulunduran müellif anlaşılır bir dil ve yöntem takip ediyor. Verilen bilgi ve delillerin hepsinin sayfanın alt tarafında dipnot olarak belirtilmesi araştırmacılar için bulunmaz bir güzellik. Dipnotların sayısına ve kaynakların çeşitliliğine bakınca eserin meydana geliş sürecinde verilen emekler daha iyi anlaşılıyor.
İman, inkar, tevhid ve şirk, Allah'a iman, meleklere iman, kitaplara iman, ahirete iman, kaza ve kadere iman konuları delilleri ile ifade ediliyor. Kabir azabı ile ilgili olarak, kabir azabının var olduğu işaret eden ayetler ve sahih hadisler ışığında izah ediliyor. Yine güncel tartışma konularından olan şefaatın varlığı ve yokluğu konusunda şefaatın var olduğu/hak olduğu delilleri ile izah ediliyor. Peygamberlerin mucizeleri ile ilgili olarak bunların kesin iman edilmesi gereken mevzular olduğu, bu konularda tevilden ziyade Kur'an'da ifade edildiği şekli ile inanılması gerektiğine vurgu yapılıyor. Velilerin kerametleri konusu da kadim tartışma konularından. Kerametin hak olduğu ayet ve hadisler ile izah ediliyor. Sihirin var olduğu ve ne şekilde sihirden sakınılabileceği konusunda izahlar yapılıyor. Cinler ve mahiyetleri ile ilgili bilgiler veriliyor. Cinler kısmı akide kitaplarında pek bilgi verilmeyen bir konu olması hasebi ayrıca kitaba bir renklilik ve özgünlük katmış.
Kıyamet alametleri konusunda büyük ve küçük alametler ilgili hadisler ile birlikte okuyucuya sunulmuş. Mehdi, deccal, Hz. İsa'nın yeryüzüne inişi, yecüc-mecüc, Dabbetul arz gibi sürekli tartışılan konular ile ilgili bütün hadisleri bir arada bulabileceğimiz bir bölüm olarak izah edilmiş. Küçük alametler tek tek sıralanarak ilgili hadisler veriliyor.
Akaid kitaplarını ele alırken dikkat etmemiz gereken durumlardan biri; iman esasları olan konular ile kelam konularını birbirinden ayırmamız gerekir. İman ile ilgili konular ayetler ile sabittir. Akide kitaplarında ele alınan ilk konular akide mevzularıdır. Diğer konular ise daha çok tepkisel olarak akide kitaplarında zaman ile yer etmiş konulardır. Allah'a, meleklere, kitaplara, peygamberlere, ahiret gününe, hayrı ve şerri ile kaza ve kadere (ilgili ayet delilleri ile) iman konuları akide konularıdır. Diğer kısımlar ise daha çok tarihsel süreç içinde farklı ekollerin ortaya koyduğu görüşlere tepki olarak, konunun önemini beyan amaçlı olarak akide kitaplarında yer verilmiştir. Hilafet konusunun ehli sünnet akide kitaplarında yer alması, Şia'nın İmamet görüşünün bir dönem çok popüler olmasından dolayı akaid kitaplarına eklenmiştir. Kabir azabı ile ilgili meselede aynı şekildedir. Kabir azabının olmadığını ifade eden ekoller ortaya çıkınca, ehli sünnet alimleri mevzunun önemine binaen varlığını ispata çalışmış ve akide kitaplarına koymuştur. Red edenler, Kur'an'da kabir azabı ile ilgili ayet olmadığını ifade ederek red etmişlerdir. Kabul edenler ise, kabir azabına işaret eden ayetler (Firavunun gece gündüz ateşe sunulması manasındaki ayet) olduğunu, konu ile ilgili onlarca sahih hadis olduğundan var olduğunu savunmuşlardır. Velhasılı kelam, akide konuları ve kelam konularını birbirinden ayırt ederek akide kitaplarını okumak daha faydalı olacaktır.
Akide ile ilgili şu sorunun cevabının araştırılması temennisi ile.
Akidesi sağlam olmayan insanın amelleri geçerli midir?
İslam Akaidi
Hasan Karakaya
Beka Yayınları
Yazar: Ferhat ÖZBADEM - Yayın Tarihi: 07.12.2011 12:22 - Güncelleme Tarihi: 25.11.2021 10:47
Allah Hasan hocadan razı olsun.