“İslam’da Peygamberlere İman” Kitabına Dair, İlahiyat, Salih BORA

“İslam’da Peygamberlere İman” Kitabına Dair yazısını ve Salih BORA yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

“İslam’da Peygamberlere İman” Kitabına Dair

02.02.2022 09:00 - Salih BORA
“İslam’da Peygamberlere İman” Kitabına Dair

İnanç sistemimizde iki çeşit vahiyden söz edilir. "Ehlisünnet"e göre Kur'an'ı meydana getiren ayetlerin tamamına "vahy-i metlüv" (okunan vahiy) denir. Bu vahiy, İslam'a göre Allah kelamıdır. İkinci vahiy çeşidi de tıpkı hadis-i kutsilerde olduğu gibi, hadislerle günümüze ulaşan, anlamı Allah'a, lafzı da Peygamber'e ait olan vahiydir. Buna da "Vahy-i gayri metlüv" deniliyor.

Vahyin insanlıkla buluşması İslam'a göre peygamberler sayesinde olmuştur. Allah, Kuran'a göre, peygamber göndererek insanlığa lütufta bulunmuştur. Ancak insanlık tarihi içinde, bu lütfün insanlar tarafından hakkıyla değerlendirilemediği de açıkça ortadadır. Çünkü her seferinde yoldan çıkmıştır. Bu durumun da insani, sosyal, psikolojik, siyasi pek çok sebebi olabilir.

Müslümanların, ilahi vahyin en son ve mükemmel şekline muhatap olmaları, hem avantaj hem de yüklenme bakımından ağır sorumluluklara kapı açar. Vahyin doğru anlaşılması ile bireye ve topluma fazlaca katkısı olabilmektedir. Nitekim İslam devletinin hangi şartlarda ortaya çıkarak nereye geldiği tarihi gerçekliktir. Bunun için sağlam bir metodoloji kullanılmış, metodoloji üzerinden naslara yaklaşılmıştır. Peygamber anlayışının gelişmesi Müslümanların bu kavrama, Kur'an'da öne çıkan şekliyle yaklaşması üzerinden metodoloji geliştirilmesiyle sağlanmıştır. Bu usulde ana tema peygamberin insani kimliğidir.

"İslam'da Peygamberlere İman" adlı kitap, Diyanet İşleri Başkanlığı, Halk Kitapları serisinden 2019'da yayınlanmış. Bu kitabın yazarı Dr. Ferhat Gökçe. Küçük / cep boy olan bu eser, kuşe kağıda basılmış, 72 sayfa, verimli, sevimli bir eser. Kapakta kullanılan yeşilin güzel bir tonu. Bu ton kitaba ciddi bir hava katmış. Aynı renk kitabın değişik yerlerinde, dikkat çekici şekilde, öne çıkarılan bazı sözlerin gösterimi / sunumu için de kullanılmış.

Kitaba girişte okuru karşılayan ilk metin "Peygamberlere İman Etmek Ne Anlama Gelir" başlığını taşıyor ve şu cümlelerle başlıyor: "İslam'ın temel inanç esaslarından birisi Allah'ın emir ve yasaklarını insanlara bildirmeleri için gönderilen peygamberlere iman etmektir. İslam'da Allah'ın varlığı, birliği, isim ve sıfatlarından sonra üzerinde en fazla durulan konulardan diğeri de peygamberliktir. İslam dini gerçekte Peygamberlik üzerine bina edilmiştir. Din, peygamberler aracılığıyla insanlara ulaştırıldığı, başta ulûhiyet olmak üzere dine ait bütün meseleler tamamen nübüvvetle bilindiği için peygamberlik ve peygamberlere iman dinde oldukça önemlidir". Bu cümleler daha en başta kitabın okura ne anlatacağının net göstergeleri. Hemen devamında da şu ifadeler geçiyor: "Peygamberlik, akıl sahibi kulların dünya ve ahret işleri hakkında Allah ile kulları arasında yapılan elçiliktir".

Kitaptaki ikinci yazıda nübüvvet ve risalet kavramları, nebi-rasül ekseninde açıklanıyor. Bu açıklamada "nebi" verdiği haberin doğruluğundan şüphe edilmeyen haber (vahiy), rasül ise yeni bir kitap ve yeni bir şeriatla gönderilen peygamber olarak ifade ediliyor. Yazar bu iki kelimenin birbirinin yerine ve ayrım gözetilmeksizin kullanıldığını da ifade ediyor.

Üçüncü yazıda başlık, "Niçin Peygamberlere İman Ederiz" şeklinde. Bu yazı, imanın şartlarının da ifade edildiği Bakara suresi 285. Ayete atıfla peygamberimizin şu hadisi ekseninde oluşturulmuş: "İman, Allah'a, meleklerine, kitaplarına, ona kavuşmaya, peygamberlerine iman etmendir. Aynı şekilde öldükten sonra dirilişe iman etmendir" (Buhari, İman, 37). Ayrıca kelime-i tevhit ve kelime-i şehadette Müslüman olmanın ilk şartında dahi peygamberin zikredilmesinin altı çizilmiş. Enfal Suresi 20. Ayette "Ey iman edenler! Allah ve Peygamberine itaat ediniz" emri, diğer yandan gayri metlüv vahiy konusuna açıklık getirmektedir. Tıpkı, tabiat olaylarından fizik kanunlarına dek her şeyin Allah'ın ayeti olduğu gibi. Peygamber ahlakının kuran olduğu, kuranın peygamber ahlakına uygulandığı vb pek çok husus peygamberlik kavramının altını doldurmaktadır. Esasen peygambere, sünneti seniyyeye ve hadislere karşı oluşturulmaya çalışılan cephe olaya dışarıdan bakanlar için doğrudan İslam dinine saldırı olarak okunmaktadır. Bu saldırılar, "Peygambersiz İslam" projesinin uygulama eylemlerinden başka bir şey değildir. Bu durumda net olarak görünen şey peygamberlere saldırı değil, İslam'a ve Hz Muhammed'e saldırıdır. Yazar da sözü buraya getirir sonraki yazıda.

"Diğer Dinlerdeki Peygamber İnancı" adlı yazıda yahudi ve hristiyan inancında konunun incelenmesi yapılır. Allah'ın gönderdiği bütün dinlerin esasen İslam oluşu ve bütün peygamberlerin İslam inancında kabul edildiği de kitapta belirtilmektedir. Sonraki yazı da "peygamberlere iman" ekseninde bu yazının devamı olmakla, "ayrım yapmadan bütün peygamberlere iman etmeliyiz" ana fikrine sahiptir.

Sonraki bölümlerde aslında kamuoyunda çokça soru / sorun haline getirilmiş olan meselelere açıklamalar getirilmektedir. Mesela "Allah niçin peygamber göndermiştir?", "Peygamberler niçin insanlardan seçilmiştir?", "Peygamberlerin sıfatları", "Peygamberlerin dereceleri" vb pek çok husus işlenmiştir.

Peygamberlerin sayısı ile ilgili bölümde bir hadiste ifade edildiği şekilde 124 bin veya 224 bin peygamber olduğu, bunların 315 tanesinin resul olduğu ifade edilir. (İbni Hanbel, V, 266). Kuran'da 25 peygamber ismi zikredilir ancak Mümin 78'de "durumlarını sana bildirmediğimiz" şeklinde başka peygamberlerden söz edilmektedir. Kendisine verilen şeriatı anlatırken en çok kararlılık gösteren, en çok çile çeken ve fazileti en büyük olan; Hz Nuh, Hz İbrahim, Hz Musa, Hz İsa ve Hz Muhammed "ülûl azim" olarak tavsif edilir.

Hâsılı, Peygambere iman hususunda Nisa suresi 80. Ayette "Kim peygambere itaat ederse Allah'a itaat etmiş olur" buyrulmaktadır. Meryem Suresi 96. ayette de "İman edip dünya ve âhiret için yararlı işler yapanlara gelince, Rahmân onlar için (gönüllerde) bir sevgi yaratacaktır" denilmektedir. Yazar bu ayette ve başka ayetlerde geçen "Salih amel" kavramına yeni bakış getirerek bu kavramı "peygambere bağlılık, onu örnek alma" olarak açıklamaktadır. Allahın rızasını kazanmanın yolunun Hz Muhammed'e imandan geçtiğini ifade eder.


Yazar: Salih BORA - Yayın Tarihi: 02.02.2022 09:00 - Güncelleme Tarihi: 23.01.2022 21:52
616

Salih BORA Hakkında

Salih BORA

Yazar, Eleştirmen, Dergici

Salih BORA ismine kayıtlı 31 yazı bulunmaktadır.