İslami Devlet ve Yönetim Şekli

Devlet yönetiminin ne olması konusundaki tartışmalar tarihsel veriler ışığında anlaşılmaya çalışılsa da, devletin önüne eklenen sıfatların mahiyeti ve etkisi konusunda hala net anlamlar çıkarılamamış ve bu durum sürekli tartışılmaya devam edilmiştir.
Bu tartışmalarda bir devletin tarihi yeri ne olursa olsun dini, siyasi ve toplumsal birlikteliğin gölgesine sığamayacak kadar büyük olduğu görmezden gelinmiştir. Buna ek olarak adalet, sosyal birliktelik ve ticaretin her zaman vazgeçilmez etmenler olduğu da gözden kaçırılmıştır.
İnceleyeceğimiz eser ile bir devleti tanımlarken belki de en tartışmasız, fakat sıfatıyla beraber en tartışmalısı olan “İslami Devlet ve Yönetim Şekli” ele alınmaktadır. İslâmî Devlet ve Yönetim şekli, bugüne kadar her yönüyle tartışılmış ve hala da tartışılmaya devam etmektedir.
Mekke’ye Giden yol ve Kur’an Mesajı eserlerinden tanıdığımız Muhammed Esed’in kaleme aldığı eser, Sinan Yapıcı’nın oldukça güzel çevirisi ile okuyucuyu yormayacak bir dil ve üslup ile oluşturulmuştur. Altı ana bölümden müteşekkil olan eser, otuz iki alt başlıkta irdeleniyor.
Eser öncelikle bir devletin neden İslami olması gerektiği, sekülerleşmenin buna etkisi ile ahlakın dinden ayrılmayan boyutunu ve buna ek olarak İslami Hukuk meselesine dikkatleri çekerek İslami Devletin gerekliliği üzerine bir perspektif sunuyor.
Sonrasında, İslam'da Devlet yönetiminin ne olması gerektiği, nasıl bir uygulamanın nasslar ile uyumlu olduğu ve neden böyle bir yönetim şeklinin insanın doğasına uygun olduğunu ele almaya çalışıyor. Muhammed Esed, meseleyi detaylı bir şekilde ortaya koyarak, meseleleri sadeleştirerek ve çözümleyerek ideal bir İslam Devleti prototipi ortaya koyuyor.
Ashap ve Peygamberimizden örneklerle, İslami bir Devletin ilk nüvesinin görüldüğü asr-ı saadet devrine yüzünü çevirerek, buradaki örneklikleri ve ayetlerdeki emirlerin boyutunu detaylı bir şekilde okuyucuya sunuyor.
Sıkıntılarımıza vakıf biri olarak, önce eğilmemiz gereken hususlara odaklanıyor, bunların etrafına diğer uygulamaları örmeye çalışıyor. Bir İslami Devletin, ahlaki prensiplerinden sosyal boyutuna, ekonomik kalkınmadan eğitime, adaletten özgürlüğün sınırlarına kadar genel anlamıyla nelere sahip olması gerektiğini ifade ediyor.
Kanunların nasslar ile sabit olduğu, şeriat ilkelerinin bu nasslar ile şekillenmesi gerektiğini, daha önceki “emir”lerin kendi toplumları için koydukları kurallar silsilesinin bugün şartlara göre yeniden ele alınması gerektiğini vurguluyor. Kaçınılmaz bir kargaşa getiren bu durumun nassların çizgisinden çıkarılması gerektiği, “emir”lerin koyduğu hükümlerin gelişen durumlara göre değişebileceğini, bunun bir sınır veya kırmızı çizgi olmadığını kabul etmemizin süreci kolaylaştıracağını ifade ediyor.
İslami bir devletin olmazsa olmazlarını, şura ve istişare birimlerinin devlet kademeleri arasında kaybolmaya izin vermeden tepeye kadar korunması, yöneticilere itaat edilmesi ve itaat edilmemesi gereken hususları, yasama ve yürütme dengesini kurmayı ve güvenlik ve eğitimin ne olması gerektiğine kadar bütün aşamalarıyla İslam Devletinin önüne çıkabilecek muhtemel meseleleri çözümlemeye çalışıyor.
İslam Devleti ve Yönetimi alanında bir mukaddime değeri taşıyan eser, bu konuda fikir yürütenlere bir rehberlik sunuyor...
İslam’da Devlet ve Yönetim İlkeleri
Muhammed Esed
İşaret Yayınları
149 Sayfa
Yazar: Mustafa ATALAY - Yayın Tarihi: 08.07.2019 10:58 - Güncelleme Tarihi: 08.07.2019 10:58