IV. Murad / Şarkın Sultanı Kitabı Üzerine
Mücahit Balıkçı, Kitaphaber için kaleme aldı...
IV. Murad, 12 yaşında tahta çıkan, 19 yaşında devlete hâkim olan, kısa sürede Bağdat ve Revan Fatihi olan 17. yüzyılın en büyük komutanlarındandır. Genç Osman'ın hazin akıbeti ve I. Mustafa'nın birkaç ay daha süren ikinci saltanatından sonra Kösem Sultan'ın planıyla genç yaşında tahta geçmiştir. IV. Murad, Osmanlı padişahları arasında farklı karakterde bir şahsiyettir. İrade ve hâfızası kuvvetli, gözü hiçbir şeyden yılmayan bu hükümdar, vesayet altında yaşadığı yıllarda devlet işleriyle ilgilenmiş, tebdil gezerek her şeyi yakından görüp anlamaya çalışmış, memleketin iç ve dış durumunu düzeltebilmiştir. Gittikçe artan sert tutumunu daha çok kötülüklerine inandığı kimseler hakkında göstermiştir. Ayrıca askerin başında savaşa katılan bir Osmanlı padişahıdır. Arapça ve Farsça bilen IV. Murad, yüksek bir edebi kabiliyeti olmamakla birlikte Muradi mahlasıyla şiirler yazmış, musikiyle ilgisi besteler yapacak düzeye ulaşmıştır. Yaptığı iki doğu seferi nedeniyle, çağdaş kaynaklarda ve İslami edebiyatta efsane olan Makedonya Kralı Büyük İskender ve yine iki büyük doğu seferinin sahibi Yavuz Sultan Selim ile kıyaslanarak bazen ''İskender-i Sani ve ''Zamanın İskender'i'' bazen de ''Şarkın Sultanı'' olarak nitelendirilen IV. Murad…
On yedi yıllık saltanatının (1623-1640) ilk dokuz senesi annesi Kösem Sultan'ın vesayeti altında geçti, daha sonra idareyi tamamen eline alan IV. Murad, önce kendi adamlarıyla Dersaadette ve taşrada büyük bir temizlik harekâtı yaptı. Asıl kendisini gösterdiği dönem 1632'den sonraki yıllardı. Ayrıca bu dönem merkezde ve taşrada çıkan iç isyanlarla doluydu. Kendisi eski geleneğe uyarak kardeş katli uygulamaları yaptı; hatta teamüle aykırı olan Şeyhülislam dâhil ulema katli yapmaktan bile çekinmedi. İmparatorluk dâhilinde sağlanan sükûnetten sonra doğuya yönelik gerçekleştirdiği iki büyük seferle adeta günümüz Türkiye-İran sınırları belirlendi.
IV. Murad dönemi âlim, şair, tarihçi, hattat ve musikişinas gibi muhtelif sahalarda yetişmiş fikir adamları bakımından Osmanlı Devleti'nin en dikkate değer dönemi olmuştur. Evliya Çelebi, Katib Çelebi, Nef'i, Şeyhülislam Yahya, Veysi, Koçi Bey, Azmizade Haleti gibi isimler edebiyat sahasında dönemin önde gelen şahsiyetlerinden sadece birkaçıdır.
Eserin içeriğine baktığımızda akademik dil üslubu ile devrin iç ve dış olayları orijinal kaynaklar ışığında ele alınmaya çalışılmıştır. Orijinal kaynaklara ve daha önce yapılmış araştırmalara dayanarak yeni bir sentez yapılmaya çalışılmıştır. Biyografik monografi olduğundan yine mümkün mertebe bu padişah ve çevresindeki olaylara ağırlık verilmiş; ancak dönemin diğer siyasi, askeri ve toplumsal olaylarına da temas edilmiştir. Yoğun dipnotlar ile boğulmamış bilakis önemli olaylar için atıflarda bulunulmuştur. Ayrıca eserde anlatımı kuvvetlendirmek ve canlı tutmak adına çeşitli fotoğraflardan istifade edilmiştir. IV. Murad, yaptığı iki doğu seferi nedeniyle, çağdaş kaynaklarda İslami edebiyatta efsanevi yeri olan ünlü Makedonya Kralı Büyük İskender ve yine iki büyük doğu seferinin sahibi Yavuz Sultan Selim ile kıyaslanarak ''İskender-i Sani'', ''Zamanın İskender' i '', bazen de ''Şarkın Sultanı'' olarak nitelendirilmiştir.
Eserin ilk bölümünde; IV. Murad'ın cülusu ve saltanatının ilk dokuz yılı olan vesayet yıllarından, kuşatmalar, isyanlar, seferler ve girişimlerden bahsedilmiştir. İkinci bölümde; icraatlar, ıslah çalışmaları, koyduğu yasaklar, imha çalışmalarından bahsedilmiştir. Üçüncü bölümde; Revan Seferi'nin hazırlıkları, faaliyetlerinden, kuşatılma ve fetih çalışmaları, Safevilerle ilişkiler ve arayışlar, yeni vakaların durumlarından bahsedilmiştir. Dördüncü bölümde; Bağdat seferi, hazırlık süreci, yapılan tedipler, katl, idamların durumu, seferin seyri ve gelişim süreci, Sultan Murad'ın Diyarbekir ve İstanbul seyahatleri ve İran ile yapılan Kasr-Şirin Antlaşması (1639) 'nın yapılması ve seyri hakkından bahsedilmiştir. Beşinci bölümde; Sultan' nın İstanbul' da ki hayatı, siyasi ve ekonomi alanında tedbirleri ve vefatı sürecine giden durumdan bahsedilmiştir. IV. Murad'ın vefatına ve Sultan İbrahim' in tahta çıkışına dönemin şairlerinden Fehim, ebced hesabıyla her mısraı müstakil tarih olan şu beyiti söylemiştir:
''Azm-i ukba eyleyip Sultan Murad-ı Cem-himem
Eyledi Sultan İbrahim-i Dara-fer cülus''
Kardeşi Sultan İbrahim tarafından, ''Büyük bir padişah, ama gaddar bir adam'' olarak nitelendiği rivayet edilir.
Beşinci bölüm olan son bölümde ise; dönemin kültürel, sanatsal hayatından kesitler verilip, yazıcılıktan, Koçi Bey' in risalesinden ve diğer ıslahatlardan, şiir, hat ve musiki sanatlarından bahsedilmiştir. IV. Murad devrinin iç ve dış olaylarını ele alan, orijinal kaynaklar ve araştırmalarla bir sentez olarak ortaya çıkan bu özgün çalışma alanında büyük bir boşluğu doldurmaktadır.
IV. Murad Şarkın Sultanı
Abdülkadir Özcan
Kronik Kitap
4.Baskı
220 Sayfa
Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 20.01.2020 09:41 - Güncelleme Tarihi: 11.05.2022 21:19