İyi Bir Filmin Kusurları Olması Gerekir; Hayat Gibi, İns, Düşünce, Necla DURSUN

İyi Bir Filmin Kusurları Olması Gerekir; Hayat Gibi, İnsanlar Gibi yazısını ve Necla DURSUN yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden ok

İyi Bir Filmin Kusurları Olması Gerekir; Hayat Gibi, İnsanlar Gibi

14.02.2025 09:00 - Necla DURSUN
İyi Bir Filmin Kusurları Olması Gerekir; Hayat Gibi, İnsanlar Gibi

Dijital saatinizin alarmıyla değil biyolojik saatinize göre uyandığınız bir Pazar gününde olduğunuz hayal edin. Dışarıda hava yağmurlu ve soğuk. Evinizse sıcacık. Haftalık alışveriş ve temizlik yapılmış. İki çeşit de yemeğiniz var. Uykunuzu almış olmanın verdiği dinginlikle simülasyon sanılacak mükemmellikteki bu Pazar gününü kim istemez ki! Ben isterim örneğin. 'Yaşasın gün bana kaldı diye' neşelenirim çabucak. Sonra başlarım o gün neler yapacağımı düşünmeye. Önce kahvemi alıp biraz kitap okurum. Sonra sevdiğim bir müzik eşliğinde masanın üzerinde yapımı hayli vakittir devam eden puzzle odaklanırım. Bir müddet sonra zaten belim ve boynum tutulacağından derim ki kendi kendime; 'ehh şöyle koltuğa uzanıp bir film izleyeyim.'

Bakmayım benim izleyeceği filme hemencecik karar vermişçesine yazdığıma. Film izlemek aslında önceden hazırlık yapılması gereken bir fiil. Çünkü 'hadi izleyeyim' dediğiniz anda film aramak zaman kaybettirir. Bulmak için uğraştıkça da izleme hevesiniz azalır. Yani en azından bana öyle oluyor. Çünkü seçmek için onca uğraştıktan sonra bir de yanlış tercih yapmışsam heba olan zamanımın pişmanlığı kayda değer olmakta. Bu durumu yaşamamak için izlenecek filmi önceden belirlemek yerinde olur. Eğer imdadınıza yetişecek izlenecek filmler listeniz varsa mükemmel Pazar günü sakince akşama teslim olacak demektir.

Film izleme listesi oluşturmak bu gibi durumlar için kurtarıcıdır. Sinemaseverler tedbiren bu listeyi oluştururlar. Arkadaş tavsiyelerinden, sosyal medyadan, YouTube ve Google'dan gelen önerilerden oluşan bu liste diyelim ki sizde yok. İzlemek için film araştırmak için Google'a baktınız. Önünüze çok sayıda seçenek çıktı. Seçenekleri incelerken bir filmin afişi dikkatinizi çekti. İsmi merak uyandırdı. Sonra şöyle bir bakındınız; başrolde kimler var, yönetmen kim, süresi ne kadar, ödül almış mı? İşte o noktada arama motoru önünüze odağınızdaki film hakkındaki değerlendirme yazılarını getirdi. Siz de bir an evvel karar vermek isteğinde olduğunuzdan içlerinden birini seçtiniz. Başladınız okumaya. Peki, bu yazı hangi niteliklerde olmalı? Hangi soruların cevabını vermeli? Gelin bu yazımızda bu konuya odaklanalım.

Söz konusu değerlendirme yazılarının izlenecek film seçimlerinde belirleyici olduğu bir gerçek. Bir diğer gerçek ise; diğer izleyicilerin film hakkında ne düşündüklerini konusunda meraklarını gidermeleri. Örneğin ben daha çok ikinci sebepten okuyorum film değerlendirme yazılarını. Zira izleyenlerin düşünce ve hisleri çeşitlilik arz ederken kesişen yanların tespitiyle farklı bakış açılarının ışığına maruz kalmak keyif verici. Bir bakıma filmin yarattığı etkinin devamını arzu etmek. Bir bakımaysa Fransız yönetmen ve aktör Jacques Tati'nin isteğine kulak vermek gibi; 'Ben istiyorum ki; film, siz sinema salonunu terk ettikten sonra başlasın.'

Film değerlendirme yazılarının olmazsa olmazlarına geçmeden evvel bir film değerIendirme okuru ve yazarı olarak şunu belirtmeliyim ki; yazar olarak tecrübem, okur olarak beklentim nispetinde metnime yön vereceğim. Yoksa ki kesin kurallar sıralayan, sınırlar çizip 'şu doğrudur, bu yanlıştır' diyen bir reçete oluşturmak değil niyetim.

Film Değerlendirme Yazılarının Köşe Taşları

Okunmaya değer bir film incelemesi yazmak için önce onun hakkında ilgi uyandıran bir giriş yapılması gerektiğine inanıyorum. Okurun daha ilk cümlelerde metne ilgi duymasına yönelik bu çaba için çeşitli yöntemler denenebilir. Örneğin alakasız bir konuda merak uyandıracak kısa bir girişle söz filme getirilebilir. Yahut özgün bir fikir içtenlikle aktarılabilir. Bir anı okuru sıkmayacak durulukta hikayeleştirilebilir. Akla değil kalbe hitap eden bir gözlemin cümlelere dökülmesi de tercih edilebilir. Okurla metin arasındaki bağın kurulmasına temel oluşturan bu hususta amaç, okurun okumaya devam etmesini sağlamaktır. Bunun için de metne bir tutam merak tozu serpmek gerekebilir.

Okur çoğu zaman yazarın filmi beğenip beğenmediğini merak eder. Bu sorunun yanıtını bulmak için de okumayı sürdürür. Yazar okurun fikrini öğrenmelerine müsaade etmişse yani okur yanıtı kolayca bulmuşsa içi rahat eder. İçi rahat eder etmesine fakat beklentisi son bulmaz. Sıradaki merakı yazarın beğeni seviyesidir. Yazar ise beğenisini ifade etmek için filme ya birkaç yıldız verir ya da on üstünden bilmem kaç. Yahut hiç bu skalayla uğraşmaz düpedüz 'iyi' der, 'kötü' der. Bazen de 'eh işte, idare eder' der. Tabi bunları derken de içini doldurur. İyiyse neden iyi, kötüyse neden kötü yazdığını açıklar. Kararsız kaldığı noktadaysa okuru filmi izlemeye teşvik eder ki kendi kararını kendisi verebilsin. Bazı yazarlar kanaatine yazısının başında bazısı sonunda yer verir. Eğer başında yer vermişse işte tam bu noktada film hakkında inceleme yazma zemini oluşur. Film hakkındaki temel bilgiler için uygun an gelmiştir.

Filmin adı, türü, vizyon tarihi, yönetmeni, oyucuları gibi bilgilerin sıralanması uygun düşer ki bu bilgiler burada art arda verilebileceği gibi yazının çeşitli bölümlerine dağıtarak okura ulaştırılabilir. Yazının geneline yayılması tercih edilmişse bu bilgilerin yazının en altında bir dipnotmuşcasına yer alması faydalı olacaktır. Bunu yapmakla filmin künyesini görmek isteyen okurların isteğine cevap verilmiş olunacaktır.

Yazıyı akıcı olarak yazmak için filmi seyrederken notlar almak kolaylık sağlayacaktır. Hatırlatıcı notlar eşliğinde yazı yazmak yazınsal süreci hızlandıran ve verim katan bir unsurdur. Hakkında değerlendirme yazılacak filmi izlemeye başlamadan önce ya kalem kâğıdı ya da mobil telefonun notlar bölümünü hazır etmek gerekir. Filmi izledikten sonra detaylar unutulabileceğinden bu tutum genel bir tavsiye niteliği taşır. Bununla birlikte tekrar izlenmesi gerekli görülen sahnelerin özenle not alınması mikro detayların yazılmasına sebep olabilir. İzlerken alınan o küçük notların etkileyici cümlelere dönüşmesinin yolu açılır böylece. Bu konuda benim tercihimin kalem ve kâğıttan yana kullandığımı belirtmek isterim. Cep telefonuna not almayı mecbur kalmadıkça tercih etmiyorum. Bunun nedeni; küçük parlak telefon ekranını büyük TV ekranının önünde gördüğümde onun beni filmin büyüsünden uzaklaştırdığını hissetmem. Bozulmasından korktuğum o büyü bazen öyle yoğun olabiliyor ki not almayı dahi unutturabiliyor. Tabi böyle bir durum yaşanmışsa filmi ikinci defa izleyebiliyorum.

Film izlendikten hemen sonra tesiri devam ederken kayda alınması fayda sağlarken layıkıyla alın(a)mayan notlar sebebiyle ikinci defa izlemek zaman kaybı gibi görünse de aslında yazıya katkı sunar. İlk izlemede gözden kaçmış detayların farkına varılması olasılığını yükselten ikinci izlemeyle başka odak noktaları belirebilir. Örneğin ilk izlemede film müzikleri üzerine çokça not alınmışsa tekrar izlemede oyunculuklar yahut sinematografiye yoğunlaşabilir. Ya da kostüm, makyaj, setteki objeler gibi detaylar filmin geri kalanı ile ilişkilendirilebilir. Bu sayede güzel cümleler veya sözcük öbekleri not alınabilir ki böylesi notlar yazıya anlam bakımından katkı sunar. Bu hususta bir diğer seçenek izleme anında Pause-durdurma tuşuna basarak not almaktır. İkinciye izlemek yerine sahne kaçırmayarak notlar almak için bu yol tercih edilebilir. Bu seçeneği ender olarak kullandığımı belirterek onun yerine daha çok Rew-geri al tuşunu kullandığımı belirtmeliyim. Sürekli durdurduğumda hem film hem de onun bana hissettirdikleri kesintiye uğruyormuş duygusuna kapılmaktayım. Ama siz böyle hissetmezseniz pek tabi bu yöntemi benimseyebilirsiniz.

Film hakkında yazı yazma isteği duymanız eşliğinde seyrettikçe filmin sizde izler bırakacağına şaşırarak şahit olacağınızı düşünüyorum. Yönetmenin kullandığı anlatım şekli, hızı, açısı mutlaka bir hat çizecektir huzurunuzda. Sinematografik olarak kullanılan teknikler ve arka planlarla senaryo ve diyaloglar gözünüzde önem kazanacaktır. Bu anlamda şunu belirtmek gerekir ki senaryo filmin önemli yapı taşlarından biridir. Özgün bir senaryo her zaman bir adım öndedir. Karakterleri gerçeklikten uzak, diyalogları güven vermeyen oldukça soft bir senaryo izleyiciyi sıkabilir. Senaryoyu ayakları yere basar bir yapıya dönüştürüp sağlamlaştırmak için bazen destek gerekebilir. Hatta buna destek değil de işbirliği demek daha yerinde olur. Bu tıpkı yükü bina temeline aktaran taşıyıcı kolonun yüksek mukavemetli beton enjekte edilen yan kolonlarla güçlendirilmesi işlemi gibidir. Bu yan kolonlar; nitelikli ve beğenilen oyuncular, etkileyici görsel efektler, müzik seçimlerinin hedefi on ikiden vurmasıdır ki tümü bir araya geldiğinde yapımın izlenmesi bir şölene dönüşebilir.

Film hakkında izlenimler oluştuktan sonra sıra yazıya dökmeye geldiğinde; filmin hikâyesi hakkında fikir verecek yeterlilikte bir başlangıç yapılmalıdır. Film inceleme yazılarında uyulması gereken en önemli kuralın ihlal edilmemesini teminen belirtmek gerekir ki ne başlangıçta ne yazının her hangi bir yerinde senaryonun özetin verilememelidir. Eğer filmin senaryosundaki kilit hususunu açığa vuracak bir ibare kullanılacak ise (ve bu elzem ise) bunu yapmadan önce okuru uyarmak ve gerekliliği konusunda ikna etmek lazımdır. Hatta teknolojik olarak şartlar elveriyorsa gelecek birkaç cümlenin bu nitelikte olduğu ve filanca tuşa basılırsa okunmak için ilgili bölümün okunabilir olacağı ikazı yazıya eklenerek, ilgili bölüm isteğe bağlı okunacak şekilde gizlenmelidir. Okurun filmi izlememiş olduğunu unutmayarak yazmayı sürdürürken karakterlerin adlarının yanına parantez içinde oyuncu isimlerinin ilave edilmesi okurun hafızasında hikâyenin yerleşmesine yardımcı olacaktır. Ayrıca bu bölümdeki cümlelerden birinde filmin orijinal adının yer alması okuru bilgilendirme açısından önemlidir.

'Her film üç defa yazılır' der Murat Toprak 'Filmin Dili Kurgu' adlı kitabında. Ve devam eder; biri masa başında, diğeri sette, sonuncusu da montajda. Keyifle okunacak bu eserde söylenen filmin tutarlılığının kurgusuyla doğru orantılı olduğudur. Sahnelerin bir biri ardınca akması yani filmin rahat izlenir ve anlaşılır olması kurgusuyla alakalıdır. Montajın etkin olduğu kurgu, anlatım açısından hayati önem taşır. Kurguda kullanılan görsel efektlerin seçimi ve bütünle birleştirilmesindeki kusursuzluk bütüne hizmet eder. Görsel efektlerin gerçekçiliği ve nitelik seviyesi kurgucunun görev alanı dışında olsa da yapımın kaderine etki ettiği su götürmez bir gerçektir.

Yazıyı sürdürmek için bu noktadan sonra film özelinde derinleşmek istenilen bir konu seçilerek ele alınırsa yazı okunabilir büyüklük açısından sonuç bölümüne evirilmiş olur. Derinleşilecek konu ne olabilir diye sorulursa önerilerim arasında; kostüm tasarımı, cast yani oyuncu seçimi, set tasarımı, soundtrack yani film müziklerinin sahnelerle uyumunu sıralayabilirim. Bu seçim sonucunda beliren konuda düşünce ve tespitlerin desteklenmesi için örneklemeye ihtiyaç duyulur. Öne sürülecek her önerme açıklayıcı bir örnekle desteklemelidir. Bunun için diyalogların alıntılanması yöntemlerden biridir ki bu yolla filme ait somut bir fikir sunarken ele alınan konuya eleştirel yaklaşım sergilenmiş olur.

Değinmek istediğim bir diğer husus ise film değerlendirme yazısının anlatım dilidir. Yazının kolay okunur ve anlaşılır olmasını sağlamak için sinemacılık jargonu içeren teknik dilden uzak durulması yerinde olacaktır. Örneğin 'close-up' yazdığınızda onun yakın plan olduğunun, 'flashback' yazdığınızda hikâyede geriye dönüş anlamını taşıdığının, 'mockumentary' teriminin sahte belgesel demek olduğunun bilinmeme olasılığını göz önünde bulundurmak gerekir. Uzak durulamadığı ölçüde ise terimlerin anlamları yazıya ilave edilmelidir.

Yazının sonunda girişte sarf edilen sözcüklere (tercihen başlığa) atıfta bulunulması yerinde olur. Bu tutumla yazının döngüsü tamamlanma seviyesine geçmiş olur. Buradan hareketle filmin içeriği yani gerçek dünya ile olan ilişkisine dikkat çekilerek filmin verdiği bir mesaj olup olmadığına vurgu yapılabilir. İzleyicide belli bir tepki oluşturma, duygu durum değişikliği oluşturma amacının varlığı/yokluğu ve eğer varsa bunu başarıp başaramadığı kısa ifadelerle sonuç bölümünde tartışılabilir. Benim için yazının sonuç bölümünün olmazsa olmazı filmin benimle kişisel bağ kurup kurmadığına değinmemdir. Eğer filmle aramda bağ kurulmuşsa onun üzerinden ivme kazanan bir yazı yazmanın benim de okurlarımla bağ kurmama sebep olacağına inanmaktayım. Bunu kişisel yazma tecrübem açısından önemsiyorum. Çünkü yazanın tarzı ciddi, dramatik ya da komikse onun benzersiz perspektifinden yansıyan kişiliğini görmeye sebep olmakta.

Buraya kadar okuduysanız 'yazıyı yazdık, çok şükür bitti' diyebilirsiniz. Ancak gerçek hiç de öyle değil maalesef. Çünkü yazının tekrar okunup incelenerek düzenlenmesine gerek bulunmakta. Burada en temel vasıf yazının sahip olduğu acılık, rahat okunup okunmadığıdır. Yukarıda ifade etmeye çalıştığım gibi filmde kurgu ne kadar önemliyse yazıda da o nispette önem taşır. Gerekiyorsa cümleler düzenlenmeli, silinmeli yahut paragraflar yer değiştirmelidir. Tekrar eden kelime ve ifadeler sadeleştirilmeli, öne çıkan yerler törpülenmeli, güdük kalmış olanlar genişletilmelidir. Kişisel tecrübeme göre bunu yapmanın en iyi yolu metni yüksek sesle okumaktır. Bu yapılırken yazım yanlışı, imla hatası ve anlatım bozuklularının da tespitinin kolaylaşacağını belirtmek isterim. Yazıda yer alan isimler ve yabancı kelimelerin doğru yazılması yazının kalitesini etkileyen faktörlerden biridir. Özel isimlerin doğru yazılması kadar tarih ve rakam içeren bilgelerin doğruluğu da hayati önem taşır. Emin olunmayan bir bilgi var ise ya doğrulanmalı ya da tamamıyla çıkartılmalıdır. Bu anlamda denetimden geçmiş temiz bir metin son derece profesyonel gözükecektir. Editöryal kontrolün bir başka faydası da metinde sunulan fikirlerin birbiriyle uyumu, çelişen yönlerinin olup olmadığının belirlenmesidir. Tüm bu eksik giderme ve kontroller sonucunda yazı yayına gönderilmeden evvel yazar şu soruyu kendisine sormalıdır: 'Okur bu yazıyı okuduğunda kazancı ne olacak?' Cevabı müspet ise yazı yayın için gönderilmeye hazır demektir.

Sonuç

Bir okur olarak film değerlendirme yazılarındaki temel beklentim bilgi içermesidir. Yazıdaki somut bilgilerin doğruluğu araştırılmış, soyut bilgilerin özetten ve izleyince alacağım hazzı azaltacak ibarelerden arındırılmış olması ise genel beklentim. Yazı, filmin senaryosunu açık etmeden kendine münhasır fikir verebilir niteliğe haiz olmalıdır. Yazarın yazarken aklında tutması gereken ise insanların bu metni film hakkında fikir sahibi olmak için okuduklarıdır.

Filmin onu değerlendirenin beğenisine uymaması halinde hakkında kötü bir değerlendirme yazısı yazması gerektiği anlamını taşamadığı akılda tutması gereken diğer bir husustur. Bilinmelidir ki (ve kendime daima hatırlatırım ki); iyi bir eleştiri yazısının görevi, insanlara izlerken keyif alacakları, sevecekleri bir film bulmasına yardımcı olmaktır. Herkes aynı filmi beğenecek ve yine herke aynı filmden nefret edecek diye bir kural bulunmamakla birlikte amaç dozu yazarca ayarlanmış eğlendirici yanıyla okuma isteği uyandıran bir metin otaya koymaktır. Yazıya dökülen metinle yazarın kalemindeki olgular okura ulaşmalı, argümanlar sahneye çıkmalıdır. Bu yapılmaz ise yazı önemini yitirecektir. Federico Fellini'nin dediği gibi;

'İyi bir filmin kusurları olması gerekir. Hayat gibi, insanlar gibi.'


Fotoğraf: Pixabay: https://www.pexels.com/tr-tr/fotograf/gri-tiyatro-koltugu-63328/


Yazar: Necla DURSUN - Yayın Tarihi: 14.02.2025 09:00 - Güncelleme Tarihi: 10.02.2025 10:56
2.529

Necla DURSUN Hakkında

Necla DURSUN

1976 Sakarya doğumludur. Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Yerel Yönetimler Anabilim Dalı Küresel Şehirler ve İstanbul Araştırmaları Bilim Dalı’nda Yüksek Lisansını “Kuzguncuk Semt Tarihini İnsandan Okumak; Bir Seçki ile Şahsiyetler” konulu yüksek lisans teziyle tamamlamıştır. Finans sektöründe çalışmakta ve İstanbul’da yaşamaktadır.

Yayınlanmış Kitapları

- Roman ve Coğrafya, Okur Kitap, 2023

Necla DURSUN ismine kayıtlı 111 yazı bulunmaktadır.

Yazarımıza ait 1 kitap bulunmaktadır.

Twitter Facebook Instagram YouTube Kişisel Kitap Satış Sitesi