İzdiham Yayınları Yeni Kitaplarla İvme Kazanıyor

BANA KARŞI BEN
İzdiham’ın şiir kitapları serisi Oğuzhan Bükçüoğlu’nun Bana Karşı Ben kitabıyla devam ediyor.
Bugüne kadar İzdiham başta olmak üzere birçok dergide şiirleriyle yer alan Oğuzhan Bükçüoğlu genç bir şairin ilk durağında diri bir sesle okuyucusunun karşısına çıkıyor.
“ben, kendine ve başkasına güvenmeyen
gözlerim kapanınca ilk defa görme korkusu
uzak çağrılar, yakın bir ses, bir yudum su
bunlar için taşlardan ayetler aşırdım”
Kapak tasarımı ve içindeki çizimler Sinem Ay’a ait olan kitaba Kitapyurdu, D&R ve seçkin kitabevlerinden ulaşabilirsiniz.
SAİT FAİK KİTABI
İzdiham’ın tamamen kendine özgü çizimleri, tasarımı ve içerikleriyle hazırladığı biyografi serisinin yeni kitabı olan Sait Faik Kitabı, genç bir öykü yazarı olan Yunus Meşe’nin gözüyle Sait Faik’in hayatını gözlemliyor.
Yunus Meşe; kendine has üslubuyla yazdığı kitapta Sait Faik’in hiç bilmediğimiz yönlerine ayna tutarken kullandığı dil ile okuyucuyu yakalayıp hikayenin içine çekiyor.
Kitaptan;
Burgaz Adası’ndan dönen bir vapurun güvertesinde; paltosunun yakalarını kaldırmış, şapkasının altına sığınmış ince yapılı bir adam huzursuz gözlerle izliyordu motorun öldürdüğü suları. Martılara bakıyordu uzun uzun. Suları yararak ilerleyen vapurun arkasından çığlıklar savurarak uçan, balıkçı tekneleriyle yarışan, yalnız balıkçılara arkadaşlık yapan martılara. Vapurun kıyıya yanaşmasını heyecanla bekliyordu. Son günlerini geçirirken o çok sevdiği insanların arasına karışacaktı son kez. Kahvelerin buğulu camlarından bakacaktı önce. Sonra içeri girip sıradan bir adam gibi oturacaktı, bu yoksul ve unutulmuş insanların masalarına. Neden sonra içlerinden biri balığa çıkmayı teklif edecek, o ise tereddütsüz kabul edecekti. Şapkasını başına geçirip balıkçının arkasından çıkacaktı. Şimdi açık mavi gözlerini özlemle gezdiriyordu kıyı şeridinde.
ÖLÜ ÇAĞ TÜRKÜLERİ
Mustafa Kadir Çelik’in yazdığı “Ölü Çağ Türküleri” İzdiham Yayınlarından çıktı. Kitap deneme tadında hikayelerden oluşuyor. Mustafa Kadir Çelik; 29 Haziran 1983’te İstanbul Fatih’te doğdu. Şiir ve yazıları Şehrengiz, İzdiham, Bükey, Şiir ve İnşa gibi dergilerde yayımlandı. Şiirle başladığı yazı serüvenine hikâye ve denemelerle devam ediyor. Yazmaktan bir türlü kurtulamadı. Yaşlı bir kuzgunun kehanetiyle savaşıyor.
Ölü Çağ Türküleri’nden;
“Hayır” dedi genç seyyah.
“Hayır, siz gerçekten de hikmetli ve kutsal bir yasağı çiğniyorsunuz. Seyyahlar her ne amaçla bir ülkeye giderlerse gitsinler yanlarında mutlaka hakikatten bir parça taşırlar. Onlara yarenlik yapmayı bilirseniz içlerindeki gizli niyetler iyiliğe dönüşür. Eğer onlarla kardeş olabilirseniz topraklarınız bereketlenir, halkınız huzura kavuşur”.
Bölge halkı ne zaman şehre bir yabancı gelse hemen etrafına toplanır, nereden gelip nereye gittiğini sorardı. Gelenler seyyahsa eğer onlardan misafirperverliğini eksik etmezlerdi. Şimdiye kadar kimse yol üzerinde gerçekleşen böylesine garip bir sorgulamayla karşılaşmamıştı. Çatışmalar eski sıklığını kaybetmiş, şehir neredeyse düştü düşecek gibiydi ama günün belirli saatlerinde bombardıman sürekli olarak devam ediyordu.
ŞAİRANE HAYATLAR
İşte size tanınmış sekiz şairimizin hayatlarından renkli kesitler sunan şiir tadında, süt kıvamında, başlayınca bir çırpıda okuyacağınız zarif bir kitap. Daha önce de buna benzer biyografik eserler okumuşsunuzdur fakat bu kitap, ele aldığı her sanatçıyı bir deneme tazeliğiyle işlemesi ve konuya bir estetik boyut kazandırmasıyla diğerlerinden ayrılıyor. Onun için de “Şairane Hayatlar” diye adlandırılmış.
Saliha Büşra Konaktaş bu eserinde konu edindiği sanatçıların, kendilerinin veya yakınlarının anılarından da yararlanarak işin mutfağına kapı aralıyor; sanat eserinin oluştuğu mahrem alana ışık tutuyor. Arılar da bal yaparken açıkta çalışmazlar; ince bir mum tabakasıyla kapatırlar kovanın her yanını. Sanat eserinin doğuşu da böyle bir gizlilik ve mahremiyet içinde oluyor. Yani işin metafizik bir boyutu var.
Yazar: Yeni Çıkanlar - Yayın Tarihi: 19.10.2018 14:04 - Güncelleme Tarihi: 17.11.2021 00:23