Kale Arkasındaki Komşu Kapısı

İbrahim Halil Sönmezgül, Kitaphaber için kaleme aldı...
Komşu Kapısı
Ahmet Ümit bir televizyon programında nasıl yazıyorsunuz sorusuna şu şekilde cevap vermişti: "Etrafımı izliyorum. Bu izleyiş bana bazen bir romanın bir bölümünü ya da bir romanın tamamını konu olarak verebiliyor. Durup dinliyorum. Bazen duraktaki bir ihtiyarı dinlemem bana bir konu verebiliyor" demişti. Galip Çağ'ın ilk öykü kitabı "Komşu Kapısı"nın ilk sayfalarındaki "Yine mi" adlı öyküyü okurken Ahmet Ümit'in cevabı geldi aklıma. Çünkü yazar durup dinlemesini ve etrafındaki nesnelerin bile canı olduğunu modern şehirlerde ve modern zamanda sıkışan okuyucuya göstermeye çalışıyor.
Ölüm, gurbet ayrı bir yer tutuyor yazarın öykülerinde. Ölen akrabalar, gurbette ölmek istemeyip anavatanında ölmek isteyen karakterler yazarın samimi anlatımıyla yer ediniyor öykülerde. Yazarda komşuluk ayrı bir yer tutuyor. Makedonya'dan gelen ailelerin yan yana ev yapıp evleri birleştiren birer kapı yapmaları komşuluk kavramının önemini hatırlatıyor. Tabi aradan geçen yıllarda bu geniş ailelerin oturduğu ve her taşına sinmiş mutluluğa beton yapılar dikmek isteyen mütahitler beliriyor öyküde.
"Komşu Kapısı"nda binaların gökyüzünü işgal ettiği zamanlarda bile üst üste inşa edilen evlerin kapısından anahtarlar çıkarılmıyor. Öyküde karşımıza çıkan bir başka unsurda yoksulluk "insan ekmek parasını nasıl bulamaz ki?" diye soruyor okuyucuya yazar. Yazar "Kriva Vodenica" adlı öyküsünde Türklerin barbar olmadığına değiniyor. Makedonya'ya giren Türklerin halka iyi davrandığına ve Türklerin barbar olduğuna dair rivayetlerin geçersiz olduğunu vurguluyor.
Yazarın öykülerinde dikkatimizi çeken bir başka unsur da yazarın yer yer postmodern üsluba başvurmasıdır. Yazar Makedonya-Türkiye- Adapazarı arasında geçen öykülerinde okuyucu sade dili ile okuyucuyu yolculuğa çıkarıyor.
Yazarın öykülerinde mutluluk, Rumeli diyarının hüznünü, karakterlerin hüznünü okuyucuya başarılı bir şekilde aktarmaktadır. Ayrıca yazarın mekânları da canlı bir şekilde ele alıyor.
Kale Arkası
Galip Çağ'ın ikinci öykü kitabı olan "Kale Arkası", "Komşu Kapısı"ndan farklıdır. Yazar "Komşu Kapısı" adlı öykü kitabında düz ve sade bir dil kullanırken "Kale Arkası" adlı öykü kitabında kullanmış olduğu üslup okuyucu şaşırtmayı amaç edinen bir üsluptur. Bu üslup tarzı "Cellat", "Sana", "Babamın İşyeri" adlı öykülerde daha belirgindir. Ayrıca yazar ilk kitabında kısmen kullanmış olduğu postmodernist unsurları "Kale Kapısı" adlı eserinde de kullanmıştır. Türk öykücülüğüne baktığımızda postmodern edebiyatın saf, özgün temsilcilerini değil, postmodern edebiyatın temel özelliklerinin yansımalarını buluruz. "Kale Arkası" adlı öykü kitabını da özgün bir postmodern eser sayamasak bile eserin içinde yer yer postmodern edebiyatın temel özelliklerini bulmak mümkündür. Yazarın "Kale Arkası"nda cümleleri daha uzundur ve yazar öykülerinde yer yer ağızsal özelliklere başvurmuştur. İlk öykü kitabında olduğu gibi ölüm, aile, arkadaşlık konuları işlenmeye devam etmiştir. Kale arkasında mekanların dış görüntüsü önemliyken "Kale Arkası"nda mekanın iç yapısı önemlidir. Yazarın karakterleri bu kitaptaki öykülerde mekanın daha çok içinde zaman geçirir.
"Kale Arkası"nda yazar toplumsal konulara da değinmeyi ihmal etmemiştir. Soma'da olan maden faciasını yazar okuyucuya bir kez daha hatırlatmış ve "Babamın İşyeri" adlı öyküyü Soma'ya ithaf etmiştir. Ayrıca bayram ziyareti, hasta ziyareti gibi konularda öykülerde yer edinmiştir.
Yazar bu kitabında hüzün, mutluluk gibi konularının yanında mizah, samimiyet ve geçmiş özlemini de ekleyerek öykülerindeki konularını genişletmiştir. Özellikle konuların arasına serpiştirdiği mizah ve yer yer ikili diyaloglardaki samimiyet okuyucuyu tebessüm ettirecek kadar içtendir. Yazar Komşu Kapısı'nda olduğu Kale Arkası'nda Makedonya'dan bahsetmektedir. Yazar kopamadığı memleketini okuyucuya tanıtmak, memleketinden kesitler sunmaktadır. Öyküleri okuduğumuzda Makedonya'yı, Makedonya halkı ve samimiyeti hakkında bilgi sahibi olacaksınız.
Galip Çağ, Kale Arkası, Meserret Yayınları, 2014.
Galip Çağ, Komşu Kapısı, Meserret Yayınları, 2014.
Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 01.03.2016 08:00 - Güncelleme Tarihi: 12.05.2022 00:01