Kendi Gök Kubbemiz, Edebiyat, Misafir Köşesi

Merve Yüksel, Kitaphaber için kaleme aldı...

Yahya Kemal'e…

Azizim!

Nasıl anlatırım derdimi bilmiyorum. Önce dert çekmesini bilmek gerek. Belki benim gibi bir insana düşmez yazmak ama okuduklarımı söylemek gerek.

İçli, her mısrası hıçkırık veren bir şiir veren bu. Hicretin ruhuna ermiş bir dertlinin serenatı olduğu aşikâr.

"Yaşamak zevki nedir bilmez ölümden korkan!
Gür bir imanla damarlarda ateşten bir kan!
Birleşip böyle diyorlardı, derin bir sesle,
Yeri fethetmek için gelmiş o Fatih o nesle." (O Rüzgar, syf:31)

Mısralarınız gayet içli bir senfoni gibi. Sanki bir müddet için öksüz kalmış ve ebedi öksüzlüğünü bu zaman kesitinde keşfetmiş iman yürekli gençlerin topyekûn figanı, çığlığı. Ben bu mısralarla ebedi beraberlik için, kandan irinden deryaları aşma ve gür bir imanla yaşama yeminini bu kesitin ibretiyle yeniden yenileme imkânı buluyorum.

"Rü'ya gibi bir akşamı seyretmeğe geldin
Çok benzediğin memleketin her tepesinde.
Baktım: Konuşurken daha bir kerre güzeldin,
İstanbul'u duydum daha bir kerre sesinde." (Bir Tepeden, syf:19)

Mısralarınız coşkun ve his yüklü olmasının yanında teknik yönüyle de çok güzel. Kafiye örgüsü ve ölçüsü itinayla ve titizlikle ele alınmış. Bir tasvir örgüsü şiiri başından sonuna kaplamış. Bu bir rüyanın çizgilerini sanki mısralara taşımak gayretinden kaynaklanmış gibi. Keşke bütün rüyalar böyle ruhta cevelan meydana getirse, keşke bütün mısralar böyle rüya gibi sürükleyici ve renkli olabilse…

"Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul!
Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer.
Ömrüm oldukça, gönül tahtıma keyfince kurul!
Sade bir semtini sevmek bile ömre değer." (Bir Başka Tepeden, syf:20)

İşte bir inilti feryad daha… Ecdadımızın hediyesi olan bu aziz şehrin izleri Yahya Kemal'in mısralarında her yeri ayrı bir şiir kristali güzelliğinde. Şifreli söyleşilerin ardında benim anladığımın dışında bir başka mana da vardır diye düşünüyorum. "Sade bir semtini sevmek bile ömre değer!" mısrası bana semavi bir neşterle aziz İstanbul'un her kısım toprağına aşina insan tabiatının ve cemiyet hayatının aldığı şekli tedai ettirdi. Bilmem doğru mu düşünüyorum? Kitapçı Hocamın: "Şiirin manası şairin içindedir." sözü işte bu noktada tekrar gündeme geliyor. Şair'in İstanbul'a seslenişi ise bana neler tedai ettirdi neler… Bu çağrışım inşallah müşahhas misal şeklinde tezahür eder.

Şiirle hayali, tefekkürle heyecanı birleştiren edebi bir eserin adıdır Kendi Gök Kubbemiz…

Bazen bir şiir, bazen bir mısra, hatta bir kelime bir insanın hayatının akışını değiştirir. Yahya Kemal Bey'in eserinden de o nispette faydalanmak için her mısranın üzerinde derin derin düşünerek, o mısranın manasını yeniden keşfetmeye ve anlamaya çalışarak okumak lazımdır.

"Kendi Gök Kubbemiz" harikulade bir üslup, duru ve pak şiirleriyle Türk şiirinin bir şaheseri olarak öğülmeye değer bir eser.

Keyifli Okumalar!

Kendi Gök Kubbemiz
Yahya Kemal
Yapı Kredi Yayınları
109 Sayfa