Kendini Tebliğe Memur Gören Bir Güzel Müslüman Aziz Hoc, İlahiyat, Ferhat ÖZBADEM

Bir Müslümanın ekolü ne olursa olsun iyi bir Müslüman olmak zorundadır. İyi olmak Müslüman adamın işidir. Müslümanlar her anlamda iyi olmak zorundadır. Yaptığı iş, sosyal statüsü ne olursa İslam'ı yaşayıp yaymak konusunda elinden geleni yapmak zorundadır. İslam'ın pak mesajını toplumun diğer bireylerine ulaştırmak için örneklik teşkil etmeli ve tebliğde bulunmalıdır. İyi Müslümanın vasıflarından olan bu hasletleri barındıran güzel insanlardan biri de Aziz Kutluay namı değer Aziz Hoca'dır.

Abdülaziz Kutluay (Aziz Hoca) 1950 yılında Şanlıurfa merkezde doğmuştu. Abdulaziz Kutluay, ilkokul, orta ve lise öğrenimini Şanlıurfa'da tamamlamıştı.

İslami ilimlere merakı olan Kutluay ilk gençlik yıllarından başlamak üzere islami ilimlerde kendisini yetiştirmiştir. Bu ilim yolculuğu sürecinde Şanlıurfa'daki birçok alimden istifade etmiştir.

Aziz Hoca Şanlıurfa (Ruha) şehrimizde ikamet etmekteydi. Et balık kurumunda çalışan bir işçi iken kurumun çalışanları ve vatandaşların desteği ile yapılan camide fahri olarak imamlık yapmaya başlar. Emekli olana kadar fahri imamlığa devam eder. Yaptığı sohbetler ile insanları derinden etkileyen Aziz Hoca zamanla Urfa dışında davet edildiği il ve ilçelerde sohbetler konferanslar vermeye başlar. Sohbet ve konferans çalışmaları aralıksız olarak devam ediyordu. Tok sesi, etkileyici üslubu ve güncel konuları ele alış şekli ile dinleyicilerinde hayranlık uyandıran Hoca birçok insanın hidayetine vesile olmuştur. Bir dönem elden ele gezen vaaz kasetleri ile Urfa ve çevresindeki illerde bulunan bir kuşağın bilinçlenme sürecine büyük katkıları olmuştur.

Hayatının son zamanlarında kitap neşri ile de ilgilenmeye başlayan Aziz Hocanın neşredilen altı eseri mevcuttur. Bu eserler; Siyeru sahabe, İmanın tadını almak, Namaz darda koymaz, İslam tarihinde Şanlıurfa, Mekke Medine ziyaret yerleri, Resulullah'ın savaşları ve sebepleri adlı eserlerdir. Bu yazılı neşriyatlar ile birlikte sayısız görsel ve sesli sohbet kaset ve cd leri bulunmaktadır. Özellikle siyer ve peygamberler tarihi ile ilgili yaptığı sohbetlerde kullandığı dil ve güncel yaklaşımlar ile toplumun bilinçlenmesine büyük katkı sağlamıştır. Tebliğ ve irşad faaliyetlerine mescid sohbetleri ile devam ederken konferanslar ve Urfa'nın yerel televizyonlarında programlar yapmak sureti ile toplumu bilinçlendiriyordu.

Toplumun barış ve huzur içinde olması için sürekli kardeşlik ve barış mesajları içeren sohbetler yapan Aziz Hoca Urfa'da yetim ve fakir ailelere yemek ve gıda yardımı yapan bir aşevinde gönüllü olarak hizmet etmekteydi. Urfa'ya yolu düşen herkese bir telefon mesabesinde uzaklıktaydı. Sohbet veya konferans vermesi için kendisini davet edenleri kırmazdı.

Toplum içi barış ile ilgili olarak bir konuşmasında şöyle diyordu Aziz Hoca: "Kardeşler hangimiz ana rahmine düşerken kendimizi Allah'a sipariş ettik. Yarabbi beni mutlu bir Türk, Kürt, Arap yarat. Allah diledi yarattı. Yarattığında da ne dedi "tanışasınız." Farklılıklar adres olarak verildi. Eğer böyle bir tercih hakkımız olsaydı bugün doğan çocukların büyük bir çoğunluğu Avrupa Birliği'nde doğmak isterdi. Milli gelir daha fazla, refah düzeyi daha yüksek. Allah bizi diledi, nakşetti. Her birimizi Türk, Kürt, Arap yarattı. Bunun için şimdi kalkıp Nakkaş adına konuşup kavga etmek çok yanlış. Sistem bunu anlayamadı."

Aziz Hoca, İslam'a ve Müslümanlara savaş açılan 28 Şubat postmodern darbe sürecinde yaptığı bir konuşmadan dolayı 8 ay kadar hapis yattı.

Yakalanmış olduğu şeker hastalığından dolayı tedavi gören Aziz Hoca, 1 Ağustos 2020 tarihinde Coronavirus testinin pozitif çıkması üzerine Mehmet Akif İnan Devlet Hastanesinde tedavi altına alınmıştı. Aziz Hoca 9 Ağustos 2020 tarihinde tedavi gördüğü hastanede vefat etti.