Khaled Hosseini’nin Uçurtma Avcısı
Beni en çok hizmetçi olman yaraladı Hasan. Hizmetçiydin ve alt sınıftaydın, ezilmeye mahkûmdun. Bizim verdiğimizi yiyecektin, giy dediğimi giyecektin. Biz sana ne verirsek onu kabul edecektin. Bense dünyanın iki emperyalist gücü olan Amerika ve Rusya'nın hizmetkârlığını yapacaktım. Sonuçta hepimiz hizmetkârdık Hasan. Sizler bizim hizmetkârımızdınız, bizlerse Amerika ve Rusya'nın hizmetkârıydık.
Beni en çok Hazara olman yaraladı Hasan. Hazaraydın. Dilini ve kültürü yasaklanmış bir halka mahsustun. Bizim verdiğimiz kitapları okuyacaktınız, bizim çizdiğimiz sınırların dışına çıkmayacaktınız. Bizim doğru dediğimize doğru, yanlış dediğimize yanlış diyecektiniz; çünkü biz Peştunduk, siz Hazaraydınız. Biz emir veren millettik, siz emir alan halktınız. Siz millet olamamıştınız, biz millet olmanızı engellemiştik. Sizin millet olmanız, bizi bir arada tutan Peştuni yalanların ortalığa saçılması demekti. Buna izin veremezdik. Sizin Hazara halk gerçeklerini, bizim Peştun millet yalanlarımıza feda etmek için yaşıyorduk. Öte yandan biz Peştunî, siz de Hazarayî olarak Amerikalıların, Rusların piyonuyduk. Belki benim Baba'nın yüzü Amerika'ya, senin baban Ali'nin yüzü Rusya'ya dönük olabilir. Bu gerçeği değiştirmez: Bizler biz olmadığımız için onların elinde piyonduk.
Beni en çok Şii olman yaraladı Hasan. Bir caminin iki yüzünde durup namazlarımızı kılıyorduk. Benim kıblem Batıya, seninki Doğuyaydı. Allah'ın bir olduğunu bile bile ikilik çıkarmıştık ve ikilik Hristiyan Amerika ve Rusya'ya yaramıştı. Seni ezmek, inancını aşağılamak hoşuma gidiyordu Hasan. Sonradan anlamıştım: Bizimle hakikat arasına onlar girmişti Hasan. Onlar din dâhil her şeyi kullanan emperyalistler. Biz de Sünniliği kullandık ve Şiiliği aşağıladık. Beni bağışlar mısın Hasan? Sohrab'ın hatırına.
Uçurtmam göğün boşluğuna takılı kaldı. Gelip alır mısın Hasan? Ülkemin göğünde uçurtma uçuranlar kim? Kabil hiç bize benzemiyor Hasan. Kandahar kan kusuyor. Onların uçurtmalarını kırmama yardım eder misin Hasan?
Ben kendime yenildim Hasan. Aşka yenildim. Süreyya'ya yenildim. Oğlun Sohrab üzerini Afgan topraklarıyla kapattığımı vicdanımı gün yüzüne çıkardı, bana bir umut oldu, hayata yeniden başlamam için bir sebep oldu. Sohrab Süreyya'ya, aşka, kalbime ışık oldu. Sohrab yeni uçurtma avcısı oldu. Senin oğlun, benim içten içe kanayan vicdanımın ilacı oldu.
Biliyorum Hasan, yanlış yerdeydim ve yanlış zamanlarda dünyaya geldim. Yurdumun toprakları kan ve gözyaşlarıyla yıkanmıştı. Aramıza dini ve etnik engeller girmişti. Buna biz sebep olduk. Ama Sohrablar çoğalacak Hasan. Sohrablar çoğalmalı. Sohrablar vatanımıza dönmeli bütün varlıklarıyla. Sohrablar göğümüzdeki bütün yabancı uçurtmaları kırmalı. Anlıyor musun Hasan? Tek çaremiz bu. Kurtuluşumuz buna bağlı. Sohrablar Sünniliği, Şiiliği, Peştuniliği, Hazaralığı bir kenarda bırakmalı ve Afgan ülkesinin göğünde sadece bizim olan uçurtmalar özgürce uçurtmalı.
Uçurtma Avcısı
Khaled Hosseini
Çev. Püren Özgören
Everest Yayınları
375 sayfa
İstanbul, 2022
Yazar: Faik ÖCAL - Yayın Tarihi: 15.03.2024 09:00 - Güncelleme Tarihi: 03.03.2024 17:26