Kıssadan Hisseye: Mutlu Musunuz?

Kuzey Afrikalı bir kılavuz olan Udde bin Tunus Hazretleri dervişanına,
“Evet, öyleyiz” cevabını almayı umarak, sıkça şu soruyu sormamış: “Mutlu musunuz?”
A.Murat
Bazı kitaplar sırf isimleri için bile alınabilir. O isimler, okura ilk çağrı, ilk sesleniştir. Bu sesleniş okuru kitaba davet seslenişidir. Okur, o isimle çağrıya kulak verir ve kendini o büyülü dünyanın kapılarının eşiğinde bulur. Artık tek bir iş kalmıştır: kitabın kapağını aralayıp giriş cümlesiyle bu dünyaya girmek.
“Kuşlarla Sohbetin Şartları” adlı eser, bana ismiyle hitap eden ve beni kitaba davet eden isimlerden biri oldu. İlk etapta kuşlarla konuşan peygamber Hz. Süleyman’ın hüdhüd ile olan konuşmasını anımsattı bu isim. Kur’an-ı Kerim’de Neml Sure’sinde geçen bu mesel, Hz. Süleyman’a Sebe ülkesinden haber getiren hüdhüdün meselini özetlemektedir. Bu ve bunun gibi birçok meselde de hüdhüd ile Hz. Süleyman bahsi geçmektedir. Bu bahisler önemli ve hikmet doludur.
Kuş imgesi, dünya edebiyatında olduğu gibi Türk edebiyatında birçok farklı şekilde kullanılmıştır. Her kuşun özelliği dikkate alınarak, bu özellik bazen sevgilinin bir yanına bazen ise insanın bir duygu durumuna işaret etmektedir. Fakat bir kuş vardır ki, ismiyle efsaneleşmiş, kahramanlaşmıştır: Kaf Dağının ardında yaşayan Zümrüdü Anka Kuşu. Geçmişten bu güne bir motif olagelen bu kuş, Feridüddin Attar’ın Mantık’ut Tayr eserinde simurg olarak anılmış ve dünya çapında önemli bir yer edinmiştir. Şark Klasiklerinden olan bu eser, kuşların, simurga ulaşabilmek için binbir türlü meşakkati, pek çok engeli beraberinde getiren bir yolculuk hikâyesidir bu. Yolculuğun çeşitli aşamalarında kuşların çoğu dökülür, yolda kalır, ya da hedefinden şaşar. En son binlerce kuştan kala kala otuz kuş kalmıştır. Bu kuşlar onca badireden sonra aslında yolculuğun kendilerine olduğunu anlamıştır. Çünkü Farsçadaki otuz sayısı ve kuşun karşılığından olan terkip “si/murg” dur.
“Kuşlarla Sohbetin Şartları” adlı eser, “kuş” imgesi üzerinden hareketle birçok farklı okumayı beraberinde getirmektedir. Eser deneme türünden olup, Ahmet Murat’ın ikinci deneme kitabıdır. Daha çok şiirleri ile bilinen Ahmet Murat, ilk eserlerini şiir üzerine vermiş, şiir alanında 2014 yılında Yazarlar Birliği’nce “Yılın Şairi”, 2017 yılında da “Necip Fazıl Şiir Ödülü”ne layık görülmüştür. “Kuşlarla Sohbetin Şartları” adlı eser, Ahmet Murat’ın Gerçek Hayat ve Nihayet dergilerinde yazdığı denemelerden oluşan bu eser, bir rahatsızlığın, bir cevabın, bir sualin karşılığı olarak okunabilmektedir.
Geçmişe ve değerlerimize büyük bir hürmet ve saygıyla eğilen yazar, günümüz modern insanının yaşamış olduğu çıkmazları tahlil ederek cevaplar üretir. Bu cevaplar aslında tedirgin edicidir. Her yazardan beklenilen bir tavırdır bu aslında. Platon’un kendisini at sineğine benzetmesi, Ali Şeriati’nin “sizi rahatsız etmeye geldim” tavrı toplumun kendine çeki düzen vermesi için bir tür “hizalama” felsefesi/düşüncesi olarak okunabilmektedir. Bu bakımdan Ahmet Murat’ın meselleri, lirik sızlanışlardan ziyade kimi zaman bir ağıt, kimi zaman kabuk bağlamış yaranın kabuğunun sökülmesi gibi acı fakat gerçektir.
Yazar, yormayan, sade, akıcı bir dil ile insana dair biriktirdiklerini insanın iç dünyasına seslenerek, yine insana hürmetle onun önüne sunar. Tıpkı hikemî menkıbeler gibi. Kıssadan hisse şeklinde yazılan denemeler bir solukta okunacak fakat yankısı dimağlarda uzun süre hissedilecektir.
Kuşlarla Sohbetin Şartları
Ahmet Murat
Ketebe Yayınları
Eylül 2018
İstanbul
165 sayfa
Not: Bu yazı daha önce Kitap Defteri Dergisi'nin 3. sayısında yayınlanmıştır.
Yazar: Bilal CAN - Yayın Tarihi: 05.02.2019 12:10 - Güncelleme Tarihi: 05.02.2019 12:10