Kitap Acısı, Kitap Kokusu, Kitap Yarası, Düşünce, Bilal CAN

Aylık, haftalık çok satanlar, popüler kitaplar, ayın en iyi kitabı gibi kavramlar yayın sektöründe çok kullanılan kavramlardır. Bu kavramların içini dolduran kişiler bu dünyanın aman vermez, isim bilmez, söz bilmez, ağrı kesici fayda etmez durumundan bihaber oldukları için kafalarına göre oluşturdukları kitap listeleri biraz da reklam içerikli olduğu için insanları yanlış yönlendirmelere maruz bırakmaktadır.

Son zamanlarda bol boyalı kapaklarla yapılan kitap kapakları insanları görsellik bakımından etki altına almaktadır. Aslında yayın dünyası artık gitgide bol boyalı kitap kapaklarına yönelik çalışmalar yürütmektedir. Algıda seçicilik kavramının öğrenilmesiyle tasarımcılar kitap kapaklarına algının en seçici renklerini ve fotoğraflarını koyarak insanlara cazip hale getirmektedir.

Kapaklar gündengüne geliştirilip daha afili hale getirtilirken kitabın içi boşaltılmaktadır. Özellikle son dönem popüler kitaplarında gözüken bu eksiklik okuyana vakit kaybından başka bir şey sunmamaktadır.

Kitap alımı konusunda önceden kitap kokulu kitapevleri vardı. İçeriye girer girmez sizi selamlayan o hoş koku, o kokuyu bilenleri mest eden bir kokuydu. Bir mutluluk sebebi kokularıydı o kokular. Sayfa kokusu, mürekkep kokusu fırından çıkan taze çıtır bir simit kokusuydu bu koku. Şimdi ise market zincirleri aracılığıyla yazılan satılan kitaplar et reyonları ile içki reyonu arasına sıkışmış bir yandan et kokuları bir yandan içki kokuları ile birlikte satılmaktadır.

Kitap, suhuf, kelam, kalem. Bunlar kutsal atfedilen kelimelerdendir. Kutsal kitapların çoğunda geçen kavramlardandır. Bu kavramlar üzerine yazılmış ve bu kavramlarla işlenen eserler önemli bir yer kaplamaktadır insanoğlu hayatında. Beşer şaşarsa bu şaşkınlık nereye kadar sürecek.

"Bugünün gerçek üniversitesi bir kitap koleksiyonudur. T.Carlyle
Kitaplarım bana yeten bir dükalıktır. Shakespeare.
Kitapsız yaşamak kör, sağır, dilsiz yaşamaktır. Seneca.
Tek kitaplık adamlardan korkunuz. Thomas Aquinas
Gençlerini kitapla beslemeyen toplumların sonu acıdır. Ovidius
Kitaplar zaman okyanusu üzerinde kurulan deniz fenerleridir. W.Whipple"

Her biri ilkokul, ortaokul, lise dönemlerinde kompozisyon konusu olan bu sözler kitap dünyasına girmek için okura teşvik pirimleri sunmaktadır. Okumanın önemli olduğunu bilen bir toplum olduğumuz için kendimizle gurur duymalıyız! Bu uğurda Guinness Rekor denemelerimiz de takdire şayan. Bir stad dolusu insan toplamak kolay olmasa gerek.

Ama ne var ki okumanın çokluk derecesini bilmeyen bir toplum olduğumuz için de 'çok okuma kafayı yersin' mantığını da es geçmeyeceğiz. Çokluk deyiminin kapitalist bir görüşe yaslandığını bilen kişiler bu çokluğun kitaplar konusunda işlemediğini bilmelidirler. Ama yayın dünyası bağlamında yayınevleri ve kitapçıları bu cümleye dâhil edersek o zaman haklı görüşleri ortaya çıkar.

Az okuyup da başkasının kafasını yiyeceğinize çok okuyup daha sağlıklı olan kendi kafanızı yemeniz daha uygun olmaz mı?