Kitap Değerlendirme Yolculuğunda Roman, Düşünce, Mustafa ATALAY

Kitap Değerlendirme Yolculuğunda Roman yazısını ve Mustafa ATALAY yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Kitap Değerlendirme Yolculuğunda Roman

13.02.2025 09:00 - Mustafa ATALAY
Kitap Değerlendirme Yolculuğunda Roman

Edebi eserlerin tanıtılması amacıyla kaleme alınan değerlendirme yazıları, bir eserin tanıtımından ziyade o eserin içinde geniş bir yolculuğa çıkmak demektir. Nasıl ki aynı yere yapılan yolculuğun her yolcuda bıraktığı etkiler farklı oluyorsa, bu değerlendirme yolculuğu da yine aynı kitabı okuyan okurlarda farklı etkiler bırakan bir yolculuk olarak karşımıza çıkmaktadır. Eserin kapağından sayfalarına, kurgusundan paragraf örgüsüne, tekniğinden hikayesine kısaca başlangıcından bitişine kadar geniş bir perspektifi gözden geçirmek gerçekten de uzun bir yolculuk demektir.

Her yolculuk için hazırlık yapılırken eser değerlendirme yazıları için de bir hazırlık yapılmalı mıdır? Buna cevabımız evet olacaktır. Eseri yazan yazarın hayatı, yazarın aynı tür eserleri içindeki üslubu, yazarın kurgu seçenekleri, eserin kategorisinde yer alan diğer yazarların kaleme aldığı benzer eserler, okuduğumuz eserle ilgili daha önce yazılmış değerlendirme yazıları genel olarak edinmemiz gereken yol hazırlığında en öne çıkan azıklardır. Bu azıkların üzerine, değerlendirme yazımızı yazarken eser boyunca gördüklerimizden edindiğimiz notlar da büyük imkân sağlamaktadır.

Bu yazımızın içeriği daha çok bir roman yolculuğu için olacaktır. Romanlar oldukça fazla hacimleriyle dikkat çeken, kurgusu ön planda olan, karakter örgüleri bir hikâyeden fazlasını barındıran, betimlemelerin vazgeçilmezi, olayların ve iç monologların sayfalarca sürebildiği, içinde merak, heyecan, korku, umut, mutluluk, öfke ve daha birçok duyguyu barındıran eserlerdir. Teknik olarak ise roman; yaşanmış veya yaşanması muhtemel olayları kişi, yer ve zaman açısından ele alarak okuyucuda heyecan ve zevk içerecek şekilde anlatılan uzun edebi türdür.

Romanın uzun ve içerisinde barındırdığı enfes kurgu eser değerlendirme yazılarının da temel argümanları olarak öne çıkmaktadır. Bir yazarın kurgusu üzerine inşa ettiği yan olaylar, misafir karakterler ve eserin anlık duygu yoğunlukları değerlendirme yazılarında çok arka planda kalmaktadır. Zaman ise esere göre önemli veya önemsiz olabilmektedir. Kurgusunu tarihi gerçekliklerden yola çıkarak alan romanlar için zaman dilimi oldukça önemli ölçütleri de içinde barındırmaktadır. Zira zaman, bu eserlerde yazıldığı dönemin bir fotoğrafını da içerdiği için o döneme atıf yapılmadan geçilip gidilmesi mümkün olmayacaktır.

Mekân, roman kurgularının bir diğer en önemli azığıdır. Mekânın aynı zamanda karakterlere renk veren bir yapısı da vardır. Mekânın içini dolduran karakterler bu mekânın dokusunu da oluşturmaktadırlar. O yüzden mekân ve karakterler birbirinden bağımsız ele alınamayacak olgulardır. Mekânı oluşturan çevre, o çevredeki kültür, kültürü oluşturan yaşanmışlıklar, o yaşanmışlıklardaki detaylar değerlendirme yazımızdaki en önemli hususlardandır.

Romanlar uzun edebi eserlerdir demiştik. Bu edebi eserler uzun diye bizim de olabildiğince uzun değerlendirme yazıları yazmamız roman yazarını gölgede bırakma girişimidir ki, bu girişim maalesef romanın yanında oldukça sönük kalmaya mahkumdur. Roman içeriğiyle itişen bir değerlendirme yazısı yerine, romanı okumayı tercih edebilecek bir okur kesiminin varlığını ihmal etmemek gerekmektedir. O yüzden ne eksik ne fazla olabilecek bir şekilde, kararında tutarak bir değerlendirme yazısı oluşturmak mühimdir.

Roman yazarları uzun eserleri içinde okuyucuyu yormamak için farklı teknikler kullanarak eserlerini kaleme alırlar. Bu teknikler genel olarak anlatma, gösterme, iç konuşma tekniği, bilinç akışı tekniği, diyalog tekniği, özetleme tekniği vb. tekniklerdir. Bu tekniklerden sadece biri eserde kullanılabildiği gibi, birden fazla teknik de kullanılmaktadır. O yüzden bu teknikleri romanda fark ederek değerlendirme yazısı içinde değinmeniz, eserin temel çizgilerine inebilmemizi beraberinde getirmektedir. Teknik meselelerle değerlendirme yazımızı dumana boğmak değil elbette amacımız. Maksat biraz hava atmak, biraz da roman yazarına ben romana hakimim selamı iletmektir.

Romanlar karakter örgüleri fazla olan bir edebi türdür. "Değerlendirme yazılarında uzun uzadıya anlatamayacaksak bu karakterleri, nasıl ele alabiliriz?" diyebilirsiniz. Karakterlerin hepsini tanıtmaktan ziyade ana karakteri kısmen anlatır, yan karakterlere de bu ana karakterle ilişkileri bağlamında değinebiliriz. Bütün yan karakterleri ismen anmak da çok önemli değildir. Önemli olan yan karakterlerden en belirgin karakteri ana karakterle ilişkisi içinde okura sunabilmektir. Neticede bir özetleme yapmadığımız için her karakteri ayrı ayrı anlatma zorunluluğumuz bulunmamaktadır.

Roman değerlendirme yazıları bazen istemeden uzayabilir. Bu romanın içeriği, tekniği, üslubu, örnekliği, türünde daha önce bulunmayan olguları içermesiyle doğru orantılıdır. Yine yazarın temsiliyeti, eserin reklamı, akademik çevreler için önemi ve yazıldığı türle ilgili geniş değiniler değerlendirme yazılarını bir yazı dizisi şeklinde sunmamıza yol açabilir. Fakat bu yukarıda belirttiğimiz maddelerin hepsini içeren oldukça istisnai durumlar için geçerlidir.

Her yolculuk mola içerir. Roman değerlendirme yazılarının molaları, o eser hakkındaki düşüncelerimizi esere dışarıdan bir gözle baktığımız paragrafla olmaktadır. Bu paragrafa eserin kapağından uzunluğuna, karakterlerinden konusuna kadar her aşamayla ilgili kendimize: "Bu eseri ben yazsam nasıl yazardım?" sorusunu sorarak başlayabiliriz. Verdiğimiz cevaplarla moladan ayrılırken değerlendirme yazısının bir başka olmazsa olmazı, benzer eserler içinde değerlendirdiğimiz eserin konumuna da bir göz atmamız gerekmektedir. Okuduğumuz eserin türüne göre sınırları çizebileceğimiz bu yorum, eserimizi okumayanlar ama aynı türden daha önce okumuşlar için de bir ölçüt olacaktır.

Romanı konu olarak ayırdığımız bölümleri ayrı başlıklarla incelemeye tabi tutabiliriz. Bu noktada romanın dokusuna göre hareket etmemiz roman için de doğru bir perspektif sunmamızı sağlayacaktır. O yüzden romanın içindeki konuları olayların örgüsünü bozmadan üç veya dört başlık altında değerlendirebiliriz.

Romanın kapağı, yayınevinin titizliği, imla ve noktalama hataları, zaman temalı romanlarda tarihsel bağlamdaki eksiklikler gibi konuları yolculuğu bitirmeye doğru değerlendirmemiz daha güzel olacaktır. Değerlendirme yazımızdaki sonlanışı bu minvalde yapmamız, aslında içten dışa doğru eseri bir okumaya tabi tutmak demektir. Her eser dıştan içe okunur. Kapaktan veya isimden eserin derinliklerine gidilen bir yolculuk gibi. Oysa değerlendirme yazısı içten dışa doğru yapılır. Bu yönüyle eserle bütünleşme de sağlanmış olur.

""Roman değerlendirme yazılarında giriş nasıl mı yapılır?" Yolculuğa çıkmadan gideceğin yeri detaylıca araştırdıysan bu sorunun cevabı da işte o araştırmada gizlidir. Gitmeden bir yerdeki meşhur yemekleri, gezi rotalarını, kalacak yerleri belirlediğin gibi; roman değerlendirme yazısında da çıktığın roman yolculuğunun türünü, o türdeki eserlerin izlerini ve yolculuğun ileriki safhalarında değineceğin konuların hülasasına değinerek bir girizgah yapabilmek mümkündür.

Başlık deme lütfen. Başlık, değerlendirdiğin romanın ismi gibi oldukça önemlidir. Bir romanın başlığı nasıl ki romandan değerli nice anları yansıtan bir ayna misalidir, aynı şekilde değerlendirme yazısının damıtılmasıyla oluşturulmalıdır başlık. Gönlüne kalmış bir başlık, hem romandan hem de değerlendirme yazısından birçok parçayı taşırsa elbette çok iyi olur.

Son olarak sosyal medyada, son zamanlarda verilmemesi gereken bilgilerin pot kırarcasına verilerek, keşfetmeyi mümkün kılmayan bir durumu ifade etmek için kullandıkları "spoiler" kavramını da tanımamız gerekmektedir. Roman okuyucusuna fazla detay vermeye gelmez, zira onlar romanı okurken her aşamayı keşfetmekten ayrı bir mutlu olurlar. O yüzden siz siz olun roman değerlendirme yazınızda bir spoiler barındırmayın. Taşa tutulur, kitaphaber sitesinde bir yazar olarak yola başlamadan sözlük sitelerine düşersiniz. Bizden demesi…


Fotoğraf: George Milton: https://www.pexels.com/tr-tr/fotograf/yigin-istif-edebiyat-kitap-yigini-7034089/


Yazar: Mustafa ATALAY - Yayın Tarihi: 13.02.2025 09:00 - Güncelleme Tarihi: 10.02.2025 10:46
2.352

Mustafa ATALAY Hakkında

Mustafa ATALAY

Bir gölün kıyısında 88 yılının Temmuz sıcağında hayata gözlerini açtı. Eğitiminin büyük bölümünü burada geçirdi. Bir denizin kıyısında 2007-2012 yılları arası Üniversite eğitimiyle birlikte hayat eğitimi de aldı.

Bir gölün kıyısına döndüğü yaşamını, 2012 Ağustos'undan bu yana 'Lale'lerle bezeli düşüncelerle 'Eczane'sinde devam ettiriyor.

Okuyor, yazıyor, çalışıyor ve başka alanlarda eğitimine devam ediyor.

Daha önce Üniversite bünyesinde çıkarılan Sentez Dergisi'nin editörlük ve yazı işleri sorumluluğu görevlerini üstlendi. Kardelen Derneği Bülteni'nin editörlüğünü yaptı. Dernek ve Vakıf bültenlerinde ara ara göründü, Alıntılar Mektebi'nde talebe oldu, Yolcu Dergisi'nde nefeslendi, on5yirmi5.com'da uzun bir serencamı oldu. Kitaphaber.com.tr'yi ise evi gibi görüyor...

Mustafa ATALAY ismine kayıtlı 121 yazı bulunmaktadır.

Twitter Facebook Kişisel