Kore Sineması: İlle de Sen, Şu Engelleri Bir Aşabilirsem, Sinema, Serkan PARLAK

Kore Sineması: İlle de Sen, Şu Engelleri Bir Aşabilirsem... yazısını ve Serkan PARLAK yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabil

Kore Sineması: İlle de Sen, Şu Engelleri Bir Aşabilirsem...

07.06.2024 09:00 - Serkan PARLAK
Kore Sineması: İlle de Sen, Şu Engelleri Bir Aşabilirsem...
"Onları hatırlayabiliyorsam hâlâ görüyorumdur."

Bedenimizin çizdiği sınırların ötesinde yaşam mümkün mü? Algı dünyamızı sıradanlığın ötesine taşıyarak olasılıklar evreninden kendine sağlam bir yer edinen orijinal adıyla "O-JİK GEU-DAE-MAN" filmi, bu soruya fazlasıyla cevap veriyor. Gördüğümüzün ötesinde gördüklerimiz, duyduğumuzun ötesinde duyduklarımız ve dokunduğumuzun ötesinde hissettiklerimiz var. İsmi Türkçeye "Sadece Sen" olarak çevrilen film, insan doğası diye bir şey varsa, ki bunun varoluşunda yer alan köşe taşlarını harekete geçirmesiyle mümkün olabileceğini çarpıcı biçimde gözler önüne seriyor ve izleyiciye zihin açıcı pencereler açmayı başarıyor.

Bir otoparkın bilet gişesinde çalışan eski boksör Cheol-Min, Jung Hwa ile Hwa'nın gişenin eski çalışanlarından dedeyle dizi izlemeye geldiği bir akşam yemeğinde tanışıyor. Daha ilk andan itibaren aralarında başlayan etkileşim aracılığıyla, derin ve sarsıcı bir aşk filmi izleyeceğimizin ilk sinyallerini alıyoruz. Diziyi her akşam heyecanla izleyen Jung Hwa, Cheol-Min'den oyuncuları betimlemesini istediğinde, Min'in dizinin kadın oyuncusunun küpesini tarif ederken, gerçek olmadığı halde sırf Jung Hwa iyi hissetsin diye "Seninkine benziyor," demesi, kadını çok mutlu etmesi, görünmez olanın en az görünür kadar etkili olduğunu her anlamda kanıtlar nitelikte. Cheol-Min'in kadını patronunun tecavüz girişiminden kurtarması, arkadaşlık etsin diye sahiplendiği köpeği Jung Hwa'ya hediye etmesi, gözleri açılsın diye gerekli parayı elde etmeye çalışması, yürekten sevmenin iyileştirici gücüne ve değişimi beraberinde getiren birçok eyleme tanık olmamızı ve üzerine düşünmemizi sağlıyor.

Hızla gelişen ancak bir o kadar da güçlü bir ilişkinin adım sesleri, iç içe geçmiş zaman ve anı çemberinde ilerliyor ve sonunda kendini bir yol ayrımında buluyor. Jung Hwa'nın Cheol-Min'e "Sana beni hatırlatacak bir şey," diyerek bir taş vermesi, yaşanması kuvvetle muhtemel ayrılığın ilk işaretini veriyor, zaten bu ayrılık zorunlu da bir yandan. Cheol-Min'in kendini sorumlu hissedip -Jung Hwa'nın görme yetisini kaybettiği kazanın nedeni olarak kendisini görmesi- kornea nakli için gerekli parayı bulma aşamasında tehlikeli bir boks maçına çıkmayı kabul etmesi ve sonrasında Jung Hwa'yla kopuşa doğru giden hikâyeleri had safhada hüzünlü. Kalpten bağlılıkları ise bu ayrılığın yalnızca bedensel anlamda olduğunu hemen her sahnede hissettiriyor. Yeniden kavuşacaklarına dair güçlü umudu içimizde büyütüyor.

Cheol-Min'in kendini Jung Hwa'nın yaptığı kazadan sorumlu hissetmesinin temel nedeni, Jung Hwa'nın camdan yanarak düşen bir adamı görmesi ve gece yağmurlu havada direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi yüzünden. Camdan yanarak düşen adamı tutmaya çalışan kişi ise Cheol-Min'in ta kendisi aslında. Bu durumu filmin sonlarına doğru anlıyoruz. Sonunda yapboz gibi birleşen olay örgüsü, akışı omuzlayan en önemli değişken olarak göz dolduruyor.

Özetle "Sadece Sen" filmi, kendini dünyaya kapatmış eski boksör bir adamla, geçirdiği trafik kazası yüzünden görme yetisini tamamıyla kaybetmek üzere olan tele pazarlamacı bir kadının hikâyesini konu alıyor. Kadın her geçen gün kör olmaya doğru giderken dünyayı kalbi ve ruhuyla görmeye başlıyor. Hikâye, romantik türde klişeler barındırsa da dengeli biçimde yerleştirilmiş eylem ve diyaloglar üzerinden farklı duygu rüzgârları estiriyor. Bütün bunlara ek olarak merak öğesi de yaklaşık iki saat boyunca hiç eksik olmuyor. Ayrıntılarda gizli birçok görüntü ise, bedensel engel ve güzellik algısının çok ötesinde bütün kalbiyle seven bir insanın aşk için neler yapabileceğine dair temel sorulara güçlü bir ışık tutuyor.

Sadece Sen
Orijinal adı: Ojik geudaeman
İngilizce adı: Always
Yönetmen: Song Il-gon
Senarist: Song Il-gon, Roh Hong-Jin, Ji-Sun An
Oyuncular: So Ji-seob, Han Hyo-joo, Kang Shin-il
Yapım Yılı: 2011
Süre: 108 dk
Etkilediği Yapımlar: Sadece Sen (2014, Türk Yapımı Uyarlaması), Do Lafzon Ki Kahani (2016, Hint Yapımı Uyarlaması)


Yazar: Serkan PARLAK - Yayın Tarihi: 07.06.2024 09:00 - Güncelleme Tarihi: 30.05.2024 14:51
492

Serkan PARLAK Hakkında

Serkan PARLAK

1975 yılında Bilecik'te doğdu. Ankara Üniversitesi D.T.C.F. Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdi.

Derlediği "Başka Semtin Öyküleri" adlı öykü kitabı Bilgi Üniversitesi Gençlik Çalışmaları Birimi, ilk romanı “Ormanın Kıyısı” Roza Yayınları , “Kasabadan Kente Doğru, Cemil Kavukçu Öykücülüğü” adlı derleme deneme-inceleme kitabı ise Günce Yayınları tarafından yayımlandı. Editör ve düzeltmen olarak yaklaşık kırk kitabı yayına hazırladı.

Gazete kitap tanıtım eklerinde -Radikal Kitap, Akşam Kitap- dergilerde -Notos, Varlık, Roman Kahramanları- 2015 sonrasında ağırlıklı olarak dijital mecralarda -Oggito, edebiyathaber, kitaphaber, literaedebiyat, k24kitap, edebiyatburada- kitap tanıtım, eleştiri, inceleme, deneme ve çağdaş sanat yazıları yazdı.

Halen İstanbul’da yaşıyor, MEB’de Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak çalışıyor. Defne’nin babası.

Yayınlanmış Kitapları

- Cemil Kavukçu Öykücülüğü, Editör, Günce Yayınları, 2021
- Ormanın Kıyısı, Roza Yayınevi, 2016
- Başka Semtin Öyküleri, Derleyen, Bilgi Üniversitesi Gençlik Çalışmaları Birimi, 2014

Serkan PARLAK ismine kayıtlı 106 yazı bulunmaktadır.

Yazarımıza ait 3 kitap bulunmaktadır.

Twitter Kitap Satış Sitesi Kitapyurdu.com