Krallar Avlayan Türk - M. Turhan Tan

Nihat İlhan, kitaphaber için kaleme aldı.
Mümtaz Turhan Tan bu kitabını biraz daha mantığa ve akılcılığa dair kılmış. Diğer kitaplarında okuduğum Avcı Mehmed ve Sultan Süleyman devirlerinin aksine daha bir başa almış, Osmanlının kuruluş devirlerinden Sultan 1. Murad'a dayandırmıştır. Yeni yapılanma aşamasında olan Osmanlı Devleti, Rumeli topraklarına atılmış, bunun karşılığı olarak cesur yiğitlerinin kuvvetiyle birçok şehre mukayyet olmuştur.
Bu kitap, diğer kitaplardaki coşkun anlatımdan farklı olarak biraz daha okuyucuyla birebir konuşurmuş gibi sohbet tarzına büründürülmüştür. Bunun yanında diğer kitaplarında görülen üstün ağız yöntemleri yani şairane cümleler bu kitapta fazla yer almamış, özellikler daha çok akla ve zekâya dayandırılmıştır.
Hikâyenin örgüsü şöyle başlıyor; Rumeli topraklarına geçmek isteyen Türkler, ünlü beyler ile bir gece vakti bir çocuk ile birlikte yedi kişi olarak -yüzer ve- karşı kıyıya geçerler. Burada Türk korkusundan kaçan halk çareyi Dimetoka Kalesine sığınmakta bulur. Ancak bu kafileye Kara Abdurrahman adlı Osmanlı askeri ile yanına aldığı -küçük çocuk- Sevindik'te karışır. Artık saray içinden belli görevler edinen bu iki Osmanlı, zamanla bütün halkı ve padişahı -evliya ayağına- kandırarak zapt eder.
Sıra ikinci hadisededir. Genç ve gürbüz bir delikanlı olan Sevindik ve yine Kara Abdurrahman ve arkadaşları Edirne Sarayına cambaz olarak girer ve burada bulunan Prensesin Türk hayranlığı üzerine bir şekilde sarayı karıştırır ve Edirne önlerine kadar gelen Osmanlı Ordusuyla birlikte Edirne'yi düşürürler.
Üçüncü bölüm de ise Sevindik artık bütün kadınlar tarafından iştahla istenen bir erkek durumundadır. Zamanla savaştığı alanlarda topladığı esirlerden birçok dili de öğrenmiş, zekâsı ve kıvraklığı da ona ün kazandırmıştır. Bir gün Kara Abdurrahman'ın ona -savaştayken esir toplanması sırasında- 'senin gibi bir delikanlıya kral esir etmek düşer' demesiyle artık Sevindik kral avına çıkacaktır. Savaş yerinde elinden kaçırdığı üç kraldan sonra daha da hırslanan Sevindik, son olarak Sofya Kralını avlamak için Sofya kaleye girer. Güzelliği ve kuvvetiyle dikkat çeker ve kralın en yakını durumuna yükselir. Artık ava, yemeğe ya da gezmeye hep beraber gitmektedirler. Sofya önlerine Osmanlı Ordusunun dayanmasıyla Sevindik'in yaptığı planlar üzerine savaş olmadan bir gün kral kıskıvrak ve bağlı bir halde yakalanır. Ve hikâye de Sevindik'in son olarak Sofya kralını avlamasıyla son bulur.
Türk insanının, Türk insanının ve Osmanlı Ordusunun sadece güç, kuvvetten ibaret olmadığını ve zekâyla da kaleler devirebileceğini gösteren bu eser, üç bölümde de Türklerin kullandığı akla ve zekâya okuyucusunu hayran bırakır. Gerçekten tarihi bir şahsiyet olan Sevindik ve ustası Kara Abdurrahman ve diğer bazı beyler, hiç kan dökmeden aldıkları bu kalelerle Türk insanının asil zekâsını ortaya dökmüşlerdir.
Akıcı gir dille hazırlanmış, açık, sade anlatımla da pekiştirilmiş olan bu eser, dediğimiz gibi daha çok bir sohbet tarzındadır. Yine kaynaklardan yararlanılmış ve olaylar belgelerle ispatlanmıştır.
Tarih okuyucuları açısından böylesini daha zevkli bulduğum tarihi romanlar, Mümtaz Turhan Tan kaleminden de ele alınmalıdır. O, zamanın Osmanlısını, zeki ve çevik yanlarıyla, ahlakıyla cesaretini ve yaman kuvvetiyle en iyi şekilde okuyucuya sunmuştur.
Krallar Avlayan Türk
Mümtaz Turhan Tan
Çağrı Yayınları
Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 16.02.2011 07:07 - Güncelleme Tarihi: 03.12.2021 09:14