Kulakları Çınlatan Kitap: Anarşık
Merve Yurtsever yazdı...
Bazen bir dizi kelime alır götürür seni. Bilmediğin noktaları keşfederken bulursun kendini. Okumanın güzel yanlarından biride bu olsa gerek. Bambaşka hayatlara şahitlik etmek. Gözlemlemenin mümkün olmayacağı deneyimler arasında gezmek. Kimi zaman imrenerek… Kimi zaman tiksinerek… Kimi zaman da hüznün içinde gülümseyerek…
Hüznü ve mutluluğu bir bütün olarak görüyorum ben. İnsan hayatının özüdür ikisi de. Her hüznün mutlu bir tarafı, her mutluluğun da kederli bir yanı mutlaka vardır. Tüm bunları içinde barındıran bir kitap okudum bugün. Fuat Sevimay'ın Anarşık isimli romanı. İç içe geçmiş hisler yumağı.
"Kendimi kimi zaman,
Hani şu köy evlerinin duvarlarında asılı halıdaki
Eğilmiş su içen ceylan zannediyorum.
Meğer o geyikmiş ya.
Yıllarca yanlış koşullanmışım."
Deli Zarif
dizeleriyle başlıyor kitap. Eser aynı zamanda tiyatro oyunu olarak da sergilenmiştir. Egemen Sancak'ın yönettiği oyunda, yazar Fuat Sevimay' da oyuncular arasında rol almıştır. Kendi yazdığı esrin oyuncu kadrosunda da bulunmak ayrıca heyecan verici olmalı. Ödüllü çevirmen ve yazar olan Fuat Sevimay, roman, öykü ve çocuk kitapları alanlarında birçok esere sahiptir.
Anarşık romanında İzmir'in arka sokaklarından bir macera sunuyor bizlere. Sokak jargonuyla yazdığı kitabı, hâkim olmadığımız bir dil olsa da yadırgamıyor insan. Düzen diyor… Yaşamın düzeninin, sistemin düzeninin üzerinden anlatıyor lakabı "kürdan" olan " toplum normlarına göre hayli cins" dediği karakteri ve kürdanın etrafında üstü örtülmüş esas cins olan kişilikleri döndürüyor. Ustaca kurguladığı hikâyesin de merak dürtüsünü uyandırıyor.
Fuat Sevimay "o hayata, hayat ona yük" diye öz bir cümle üzerinden dem vuruyor düzen kurbanı kürdana. Eylemlerinden çok ruhunu görmemizi istiyor belli ki. Sayfa sayısı az olsa da anlatılmak istenen ulaşıyor okura. Üstelik keyifle. Tüm eserlerinde gördüğümüz akıcı dili Anarşık'da da görüyoruz. Ancak tatlı bir farkla. Mizahi dili de ustaca konuşturduğu kitabı bir solukta okuyup bitiriyorsunuz. Çokça düşünüp, sorgularken kahkahalarınız eşlik ediyor kelimelere. Merak uyandıran olay akışları içinde sona geldiğinizi fark etmiyorsunuz bile. Öldüğü düşünülüp, cenaze namazı kılınan ana karakterin ölümü üzerine, onun hayatına bir şekilde dâhil olan yedi kişinin sorgularından oluşuyor hikâye. " aynı semtin insanı kendi dünyasındaki Kürdanı anlatıyor" diyor yazar eseri için. Zaman zaman komisere sabır dilerken de bulabiliyorsunuz kendinizi. Beni en çok güldüren nokta "tutanak" bölümü oldu. Ve okurken bir ara bu millet kürdanı övüyor mu? Yeriyor mu? Seviyor mu? Bir kaşık suda boğmak mı istiyor? Döngüsünde dolaştırdı zihnimi. Belki biraz da buydu yazarın amacı. Düşünmeye sevk ettirmek. İnsanlar üzerine, kurulan düzenler üzerine, gerçeklerin üzerinin perdelendiği kurgular üzerine… Bu uzar gider böylece.
Bazen sadece yaşamak ister insan. Öylesine yaşamak. Ekmek kavgası… Aşk dumanı… Emek kavramı… Neyin kavgası? … Sonlara doğru hissettiriyor bunu Fuat Sevimay bizlere. Düşünmeden, düşmeden, telaşesiz, basit bir istek işte. Basit olmadığını bilerek hem de… Sadece yaşamak! Ve yaşamın birçok makamına ve kendini üst mevkide görenlere hatta sunanlara gülümseterek atıflarda bulunuyor yazar. Kim daha namuslu? Demekten alı koyamıyor insan kendini. Kısas kitap karakterli üzerinden olacaksa bir cevabım var elbette ancak sizlerin okuyarak karar vermesi en güzeli bence. Kim daha namuslu? Kim daha masum?
Anarşık okunması gereken bir kitap bence. Bir röportajında can sıkıntısını gidermek için yazmaya başladığını söyleyen yazar, okuruna iyi ki canı sıkılmış dedirtiyor.
Kitapta altını çizdiğim bir cümleyle noktayı koymak istiyorum:
"söyleyecek sözü kalmayanların hafifliği var üzerinde."
Fuat Sevimay
Anarşık
İthaki Yayınları
75 Sayfa
Yazar: Merve YURTSEVER - Yayın Tarihi: 21.10.2022 09:00 - Güncelleme Tarihi: 26.01.2023 16:53
Bu yazıyı okuyunca kitabı okuma isteği doldu içime , halbuki az önce biten kitabı Aynalı beni biraz hayal kırıklığına uğratmıştı. İkinci bir şansı AnarŞık kitabına vermeme sebep olan Merve Hanım’a teşekkür ediyorum bu heyecanlandıran ve heveslendiren yazısı ile…