Kur’an’ın Işığında Manevi Yolculuk ve Ruhsal Zengin, İlahiyat, Elif MERT

Kur’an’ın Işığında Manevi Yolculuk ve Ruhsal Zenginlik yazısını ve Elif MERT yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsi

Kur’an’ın Işığında Manevi Yolculuk ve Ruhsal Zenginlik

10.03.2025 09:00 - Elif MERT
Kur’an’ın Işığında Manevi Yolculuk ve Ruhsal Zenginlik

Modern dünyanın ruhsal zenginlik ve manevi tatmin arayışına dair düşüncelerimle, Dr. Senai Demirci'nin kitabının sunduğu Kur'an-ı Kerim temelli manevi yolculuk arasında birbirini tamamlayan bir köprü işlevi gördüğünü düşünüyorum. Kitap değerlendirmemde, bu bağlam üzerinden başlayarak, yazarın Kur'an ayetlerini yorumlama biçiminin klasik tefsirlerden farklı yaklaşımlarını ele aldığım bir akış bulacaksınız.

Modern düşünce, ruhsal zenginlik ya da içsel huzura nasıl yaklaşmaktadır?

Bireylerin içgüdüsel tatminlere yöneldiği bir dönemde, sanal mutluluk anlayışı hızla yayılsa da bu yaklaşım, bireyin manevi ihtiyaçlarını karşılamamaktadır. Kendi doğasına aykırı hareket eden birey, bu durumdan olumsuz şekilde etkilenir ve içsel huzurunu kaybeder. Kur'an-ı Kerim, her dönemde geçerli olan mesajlarıyla hem dünya hem de ahiret huzuruna erişmek için gereken düşünce ve eylemleri sunarken, günümüz insanına gerçek tatmini bulabilmesi adına rehberlik etmektedir.

Sekülerizm odaklı ve hedonizm temelli sanal mutluluk anlayışlarının giderek yaygınlaştığı bir dönemde, Allah ile bağları zayıflayan insanlar, ilahi emir ve yasaklardan uzaklaşarak özgürleşmeyi ve daha mutlu olmayı arzu etmektedir. Ancak bu yaklaşım, bireyin doğasına ters bir şekilde yaşamasına yol açmakta ve hem kişisel hem de toplumsal refahı engellemektedir.

Güven, sevgi, saygı, umut, empati, adalet, başarı, kanaat, cömertlik, affetmek, takdir etmek ve takdir edilmek gibi değerler, seküler ve modern dünya görüşünü benimseyen bireylere, yaratılışlarına uygun gerçek mutluluğu tanımlayan kavramlardır. Kur'an-ı Kerim'e dayalı bir bakış açısı, egoizm ve hedonizm gibi geçici ve dünyevi tatminlere değil, insanın fıtratına uygun duygular, düşünceler ve eylemler doğrultusunda bir yaşam planlamasına öncelik verir. Kur'an hem dünya hem de ahiret mutluluğunu belirleyen bir anlayış sunarak insanları bu yönde yönlendirir. İnşirah Suresi'nin 5-6. ayeti olan "Gerçekten, zorlukla birlikte bir kolaylık vardır. Evet, zorlukla birlikte bir kolaylık vardır!" mesajı, umutlu, gayretli ve iyimser olmayı öğretir.

Yazar Demirci'nin eseri, Kur'an'ın ayetlerinden yola çıkarak bireye fıtratına uygun bir yaşam sürmenin ve içsel huzuru bulmanın yollarını açıklıyor. Bu bağlamda, Demirci'nin kitabı devreye giriyor. Kitap, Kur'an'a dayalı bir bakış açısı ve manevi bir yolculuk önererek, bireyin gerçek mutluluğa ve içsel huzura ulaşabilmesi için rehberlik sağlıyor. Kur'an'ın öğretilerine atıfta bulunarak, insanın mutlak mutluluğa ulaşması için bu öğretilerin nasıl bir rehberlik sunduğu ifade ediliyor. Yazar Demirci'nin kitabı, Kur'an'ı sıradan bir metin olmaktan çıkarıp, derinlemesine anlamlarla ilişkilendirerek bu öğretileri daha erişilebilir hale getiriyor.

Yazar Demirci'nin Kur'an'la Konuşmalar adlı eseri, sadece bir dini metin olmanın ötesine geçerek okuyucusuna manevi bir keşif yolculuğu sunuyor. Kitapta yer alan nüzul sırasındaki 38 sure, klasik tefsir anlayışının ötesinde, kişisel bir keşif ve içsel rehberlik işlevi görüyor. Demirci, Kur'an'ı sıradan bir metin olarak ele almıyor; her bir ayeti, bireysel yaşamla ilişkilendirerek derin ve anlamlı bir düzeye taşıyor. Bu yaklaşım, kitabı geleneksel tefsirlerden ayıran temel özelliklerden biridir.

Yazar Demirci'nin eserlerinde, sıklıkla insanın içsel dünyası, hayatın anlamı, insan ilişkileri ve kişisel gelişim gibi temalar öne çıkar. Okuyucusuyla doğrudan bir bağ kurmayı amaçlar ve empatik bir dil kullanır. Yazı tarzı, şiirsel, metaforik, samimi, anlaşılır ve insan odaklıdır. Kitap boyunca, dini öğretileri basitleştirmek yerine derinleştirerek sunar.

Bu sayede okuyucu, sadece bir metni okumakla kalmaz, aynı zamanda kendi içsel yolculuğuna da adım atar. Hayatın geçiciliği ve ölümün kaçınılmazlığı, Kur'an'da sürekli vurgulanan bir tema olup, yazar bunu öne çıkararak her anın değerini kavramamıza yönelik bir çağrı yapar. Yazar, insanın içsel dünyasını anlamada önemli bir farkındalık yaratmakta oldukça başarılıdır.

Örneğin, Abese Suresi'nde geçen 'Senin görmek istediklerini senden önce gözünün önüne getiren' gibi ifadelerle yazar, insanın Rabbine olan derin bağlılığını ve O'nun her an her şeyin farkında olduğunu vurgulamaya çalışıyor. Burada, insanın dışarıdan bakarak gerçeği göremeyeceği, ancak yalnızca içsel bir gözle hakikate ulaşılabileceği anlatılmaktadır.

Bu bağlamda, yazar Abese Suresi üzerinden insanın içsel körlüğünü, gafletini ve Rabbini unutuşunu derin bir şekilde ele alıyor. Buradaki vurgular, insanın yüzeysel bakışları ile içsel gözünün körlüğü arasındaki derin farkı anlamaya yöneliktir. Bu tür derinlemesine yorumlar, Kur'an'ın çok katmanlı ve derin anlamlarını kavrayabilmek adına büyük önem taşır. Yazar Demirci, sadece fiziksel bir bakış açısına değil, gönülden bakma ve içsel aydınlanma noktasına da dikkat çekiyor.

İnsan sadece dışarıya bakarken, gerçekte en önemli bakışı iç dünyasına yapmalıdır. Yüz ifadesi, içsel ruh halinin dışa yansımasıdır. "Gözlerini Rabbinden kaçıramazsın" gibi bir vurgu, insanın ne kadar susmuş veya gözünü kapamış olsa da Hak Teala'nın her an onu gördüğünü ve her an içsel bir denetim ve sınav içinde olduğunu hatırlatıyor. Yazar Demirci, Allah'ın her şeyi gören ve bilen sıfatlarını vurgulayarak, insanın kendi eksikliklerini ve gafletini fark etmesini sağlamak istiyor. Kitaptaki tüm Kur'an ayet yorumlamaları, Kur'an'a derinlemesine bir bakış sunmakla birlikte, aynı zamanda insanın ruhsal farkındalığını arttırmaya yönelik bir anlayış ortaya koyuyor.

Klasik tefsirlerde, Abese Suresi'nin indirilme bağlamı ve toplumsal düzenle ilgili verdiği dersler üzerine odaklanılır. Rasulullah'ın İbni Ümmü Mektum'a yaklaşımı ve bu durumun ardından gelen uyarı, toplumsal değerlerle ilişkilendirilerek ele alınır. İnsanlar arasındaki statü farkları, toplumsal beklentiler ve Rasulullah'ın o anki duygusal durumu üzerinden bir anlatım ortaya konur. Toplumun değer yargıları ile insanın farkındalığının ne denli çelişkili olabileceği ve Allah'ın bakış açısının bu yüzeysel değerlerden çok daha derin olduğu vurgulanır. Rasulullah'ın içsel çatışması, güçlü ile zayıf arasındaki farkı sorgulayan bir perspektif sunar. Sosyal körlük ve toplumsal değer yargılarının sorgulanmasına yoğunlaşılır. İbni Ümmü Mektum'un hikâyesi aracılığıyla, zayıf ve güçsüz olarak görülen kişilerin haklarının ihmal edilmesine dair bir eleştiri yapılır.

Yazar Demirci, Kur'an'la Konuşmalar eseriyle, insanın kendisini ve Allah'ı görme anlayışını derinlemesine inceler. Tüm kavramlar manevi bir perspektiften ele alınır. İnsan, dış dünyayı gözlemleyerek gerçeği kavrayamaz; bunun yerine, içsel bir bakışla anlamaya çalışmalıdır. Demirci, nüzul sırasındaki ilk 38 ayeti bu bakış açısıyla analiz eder ve konuyu derinlemesine irdeler. Bu eser, okuyucularına Kur'an'ın mesajının daha kapsamlı ve geniş bir şekilde nasıl yorumlandığını görme fırsatı sunar.

Kur'an'la Konuşmalar

Dr. Senai Demirci

Hayy Kitap

208 Sayfa


Yazar: Elif MERT - Yayın Tarihi: 10.03.2025 09:00 - Güncelleme Tarihi: 05.03.2025 10:58
1.152

Elif MERT Hakkında

Elif MERT

Üç kuşak İstanbullu bir aileden geliyor. Eğitim hayatını İstanbul’da tamamladı. Marmara Üniversitesi Fransız Dili ve Eğitimi ile İstanbul Üniversitesi Çocuk Gelişimi bölümlerinden mezun. Kısa bir dönem Saint Joseph Lisesi'nde öğretmenlik yaptıktan sonra gönüllü kuruluşlarda çocuklarla çalıştı. Düşünen, sorgulayan, barışçıl, kendi iç yaratıcılığını harekete geçiren, farklı dil ve dinlere saygılı, özgüvenli çocukların yetişmesine destek olan bir vakfın eğitim ve yönetim departmanlarında görev aldı. Kitap editörlüğü, içerik oluşturma, metin yazarlığı ve çocuk gelişimi alanlarında çalışmalarına devam ediyor. Türkiye'nin yetmişe yakın ilini gördü ve farklı renklere sahip Türkiye’nin çocuklarıyla çalışmak, çocuk ve insan sevgisini daha da geliştirdi.

Hayatın güzelliği bakış açısında gizlidir. Eğer hayata güzel bakarsanız, hayatın size akacağına, iyiliğin ve güzelliğin hep sizinle olacağına inanıyor. Okumayı, deneme ve makale yazmayı, öykü kaleme almayı, tasavvufu ve manevi değerleri, bendir çalmayı, tarihi, yeni yerler keşfetmeyi, farklı kültürleri, doğayı, insan psikolojisini ve yabancı dilleri seviyor. Ayrıca bu dilleri konuşmayı ve çeşitli eğitimlere katılmayı da önemsiyor. Nefes eğitmenliği yolunda çalışmalarına devam ediyor ve İndigo Dergisi'nde çocuk gelişimi üzerine yazılar yazıyor.

Elif MERT ismine kayıtlı 46 yazı bulunmaktadır.

Instagram LinkedIn