Leninsiz Komünizm

Mustafa Şevgin, kitaphaber okurları için kaleme aldı.
"Lenin kötü bir felsefeci, ama iyi bir stratejicidir"
Albert Camus
Lenin'e göre mesele öncülük meselesiydi Marks'tan farkı düşünen Lenin, bunu ispatladı. Artık kitleler toplu tahriplere yol açabilirler ama bir öncü olmadan bu işler yerinde olamaz, düzensiz olur ve ihtilal gerçekleşmezdi.
Ama ne yazık ki Lenin bir diktatörden öteye geçemedi.
Lenin'in İhtilalde başarı sağlaması tüm dünyadaki Sosyalist ve Komünistler için bir sembol haline geldi. Küba, Çin vesaire ülkeler artık Lenin'in teşkilatıyla eğitimini aldılar.
Türkiye'de de silahlı bulunan Marksist akımlar da ustalarından dem vururlar. Dolayısıyla Marks ve Lenin ülkemizde üstattılar artık.
Yıl 1932, Komünizm Rusya'sı... Kıtlık var binlerce insan çullara ve çaputlara sarılıp şurada burada açlıktan ölüyor. O zaman Ukrayna'da parti sekreteri olan Kuruşçeyev'in Anıları'ndan
''Açlıktan ölüm olayları ile ilgili resmi raporlar ve mektuplar almaya başladım. Yamyamlıkta başlamıştı. Vsilkova'da küçük bir köprünün altında bir insan başı ve ayaklarının bulunduğu bildirildi. Vücudunun yenmiş olduğu açıkça belli idi. Buna benzer birçok olaylar olmuştur... Bir çiftlikte bir kadın, çocuğun cesedini masaya yatırmış kesiyordu. Hem işini görüyor hem de 'Küçük Maria'yı yedik, şimdide Küçük İvan'ı tuzlayacağız, bu bir süre idare eder' diye mırıldanıyordu.'' [ S. 29]
Komünist rejim çiftçiye, sanayi devrimi için üretmeme ve üretilende bürokrasiye teslim etmeyi zorluyordu. Üretilen buğday köylülerin ellerinden alınıyordu ve süreklide yurt dışına ihraç ediliyordu. Kuzey Kafkasya, Ukrayna, Kazan ve Kazakistan'da 2 yıl içerisinde 6,5 milyon insan açlıktan ölmüştü.
Taha Akyol derin analizlerle Türkiye'yi saran Sosyalizm, Marksizm'i çarpıcı örneklerle ele alıyor. 1960' ta Adnan Menderes hükümetinin devrilmesinden sonra, hiç kitap okumayan gençlerimiz sanayinin gelişimiyle işçi, emek hakları gibi sosyal eşitsizlik buhranlarıyla sokaklarda slogan atmaya başladılar. Öyle ki içi boş slogan tabiriyle Akyol, tek tek anlatmaktadır.
Sendikaların oylarıyla TİP, sol grubun başına geçen Mehmet Ali Aybar, gençlere sol'u yeniden okuyalım tartışalım yeni bir düzenleme getirelim, yeni direniş harekâtları kuralım düşüncesiyle gençlere Prudon'u okumayı serbest bırakıyor. Eski komünistlerce eleştirilen Aybar, bir köşeye ittiriliyor. Soldaki kopuklar bir taraftan Boran-Aren çizgisine geçtiler. Ve Hikmet kıvılcımlı, Mihri Belli komutasında Dev-Genç'i kurdular. Bir sürü fanatik genç yetiştirdiler ve silahlı eylemlere karar verdiler.
Artık devrim olacaksa silahsız olmalı ve bürokrasi yeniden yapılanmalı. Marks ve arkadaşlarının proletarya olgusunu yeniden düzenlemek istese de ne yazık ki kimse dinlemedi. Lenin'e savaş açan Mehmet Ali Aybar Türkiye ve Avrupa'dan maalesef destek bulamamıştı.
Taha Akyol, kendini Lenin ve Mao zanneden bu liderler öyle bir rüyaya kendini kaptırmışlardı ki kendisini eleştirenleri hain damgasıyla, uzaklaştırıyorlardı. Akyol çağımıza, Türkiye şartlarına uygun bir sol için çabalayan Aybar'ın düşüncelerini enine boyuna tartışarak çözümleyici açıklamalarda bulunuyor.
Leninsiz Komünizm
Taha Akyol
Hasret Yayınevi
Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 02.07.2014 09:31 - Güncelleme Tarihi: 03.12.2021 13:43
hmm.. come oon!
Okul u bitir reyizz!