Leyla Sensen, Edebiyat, Misafir Köşesi

Leyla Sensen yazısını ve Misafir Köşesi yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Leyla Sensen

11.04.2016 09:00 - Misafir Köşesi
Leyla Sensen

İbrahim Halil Sönmezgül, Kitaphaber için kaleme aldı...

Bülent Uzun'un ilk şiir kitabı olan Leyla Sensen; zulüm, heves, yalnızlık, rahmet, heves gibi konuları işler. Şair şiirlerinde hem gelenekten gelen birikimi hem de güncel şiirin konularını işler. Geleneğin şiirinde yer alan hece vezni, günümüz şairlerin kullandığı serbest vezin anlayışını bu şiir kitabında görmek mümkün.

Zulüm nedir Sevgili?

Seni görmemek mi?

Seni görüp görmezlikten gelmek mi?

Nedir zulüm sevgili?

Sen misin, sensizlik mi? (s.16)

Kitapta işlenen yalnızlık konusu kitabın kabağıyla özdeşleştirilmeye çalışılmıştır. Kabakta sonbahar ve yalnız adam resmedilmiş, sonbaharın hüznü ile adamın tek başına oluşu kitaptaki yalnızlık temasıyla özdeşleştirilmek istenmiştir.

Şiir- gelenek ikilisi şâirin şiirleriyle karşımıza çıkıyor. Geleneği önemseyen şair Halk edebiyatının dedim- dedi tarzı şiirlerini örnek alarak dedim-dedi tarzında şiir kaleme almıştır:

Dedim gönül hâlin nedir?

Aklım yetmez diyemem ki

Neden durgunsundur böyle?

Dedi yâri göremem ki (s.28)

Şiirin bütününe baktığımızda da şiirin yukarıdaki bölümüne baktığımızda da yalnızlık hissini hissederiz. Bu yalnızlık teması halk geleneğinde âşıkların kullandığı ortak temalardan biridir. Şairin gelenekte kullanılan şiir tarzını kullanarak günümüzde şiir yazması önemli bir tutumdur.

Leyla ve Mecnun her âşık ile özdeşleştirilen ikili. Her yalnızlığın sembolü, her acının ana kaynağı Leyla ve Mecnun. Yalnızlık ıstırabını şiire yansıtan yazar okuyucu da kuvvetli etki bırakması için seçiyor edebiyatımızda süregelen âşık ikililerini:

"Gece gündüz zehir içtim / Aslı sensen Kerem benim"

"Düşmüşüm çekilmez derde/ Şirin sensen Ferhat benim"

"Kavuşmak mahşere kaldı/ Leyla sensen Mecnun benim" (s.58)

Divan şiirinden tanıdığımız gül ile bülbül, şairin şiirlerinde karşımıza çıkıyor. Fakat söyleyiş ve biçim halk geleneğine ait:

Zar eyledi bülbül gibi

Yârim benim bir gül gibi

Kâh güldürür kâh ağlatır

Yandım oldum bir kor gibi (s.22)

Ölüm âşığın son durağı, imkânsız sevginin en son hüneri. Şair yalnızlık temasından sonra ölüm temasını işlemesi, sevgilinin hiç gelmeyeceğinin ispatı:

Kürekler kapış kapış

Hızlıca toprak atış

Sonra yalnız bırakış

Amellerle baş başa

Elveda oyalanış (s.50)

Şair, şiirlerini yazarak genellikle halk şiirinden yararlanmayı tercih etmiştir. Halk geleneğinin kullandığı ölüm, hasret, ümitsizlik, feleğe karşı isyan, sevgili, aşk gibi konuları işlemiştir. Bunun yanında doğa, toplumsal olaylar, din ve siyaset yazarın diğer işlediği konulardır. Dili bu yüzden sade kullanmayı tercih etmiş, imgesiz şiirden yana olma yoluna gitmiştir. Şiirleri hece vezni ve serbest vezin ile yazan şâir, geleneğin kafiye sistemini de kullanmıştır. Fakat hece veznini kullanımı başarılı değildir. Hece veznini kullandığı şiirlerde hece sayısı ya bir eksik ya da bir fazladır. Kafiye kullanışı hece veznine kıyasla daha başarılıdır. Şiirler günün müzikalitesinden uzaktadır.

Bülent Uzun, Leyla Sensen, Mat Kitap, 2015


Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 11.04.2016 09:00 - Güncelleme Tarihi: 12.05.2022 00:03
2789

Misafir Köşesi Hakkında

Misafir Köşesi

Kitaphaber ailesine misafir olmuş konuk yazarların yazılarını bu profilde bulabilirsiniz.

Misafir Köşesi ismine kayıtlı 967 yazı bulunmaktadır.