Mehmet Mazak İle Yazarlık Serüveni ve Kitaplara Dair, Söyleşi, Necla DURSUN

Mehmet Mazak İle Yazarlık Serüveni ve Kitaplara Dair yazısını ve Necla DURSUN yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Mehmet Mazak İle Yazarlık Serüveni ve Kitaplara Dair

29.11.2024 09:00 - Necla DURSUN
Mehmet Mazak İle Yazarlık Serüveni ve Kitaplara Dair

Merhaba, bize kendinizden söz eder misiniz? Mehmet Mazak kimdir?

Mehmet Mazak, 1971 yılı sonbaharında Akdeniz'in ılıman ikliminde gözlerini dünyaya açmış, yaz aylarında çıktığı yaylada Torosların sert rüzgârını şakaklarında hissetmiş biridir. Toroslardaki derin bir vadinin içindeki yaylasını her zaman hatıralarında yâd eden biridir. Akdeniz'in incisi Mersin İli, Erdemli ilçesinde İlk orta ve lise eğitimini almış, ortaokuldan itibaren tarih, kültür ve medeniyete ilgilisi olan yüreğinde şehirler büyüten ve medeniyetimizin gözbebeği İstanbul'a âşık olan ve 1990 yılından buyana şehirlerin ecesi İstanbul'da yaşayan, yaşadığı şehrin sokaklarını, caddelerini, tarihi ve kültürel ögelerini okuyan ve yazan biridir. Çalışma alanı olarak başta İstanbul olmak üzere medeniyetimizin ortaya çıkardığı şehirlerimiz üzerine devam ettiren biridir.

Sizce sanat nedir, sanatçı kime denir? Sanat insanda neye tekabül ediyor?

Sanat; Estetik, beceri ve yeteneği hayal gücü ile harmanlayıp ortaya bir eser koymak için çaba harcamak; bu çabayı notaya, tuvale, taşa, kâğıda aktarmak olarak tarif edebilirim.

Sanat; düşünen insanın farkında olduğu bir arayışın biçimidir. İnsan bir arayışın parçası olduğunda duygularını boşaltmak için bazen bu müzik olur, yazı olur, resim olur, şiir olur, minyatür olur, fotoğraf olur, mimari eser olur, ortaya sanat adını verebileceğimiz eserler ortaya koyarız. Bu ortaya koyduğumuz eserler kişinin kendini arayışı ve bulmasıdır.

İlk kitabınızın 'Eski İstanbul'da Deniz Ulaşımı' olduğunu biliyoruz. Peki ya diğerleri? Bilgi alabilir miyiz?

Evet, ilk eserim, ilk heyecanım, ilk mutluluğum yüksek lisans tezim olan "1802 Tarihli İstanbul Kayıkçı Esnafı Sayım Defteri"nin İDO tarafından 1998 yılında "Eski İstanbul'da Deniz Ulaşımı" yayınlanmış kitabıdır. Bu çalışmayı 1999 yılında üç cilt olarak "Osmanlı'dan Günümüze Havagazı Tarihçesi" izlemiştir.

Bu çalışmamı 200 yılında " İstanbul Depremleri – Fotoğraf ve Belgelerde 1894 Depremi", 2001 yılında "Osmanlı'da Çevre ve Sokak Temizliği" 2006 yılında "Baki Kente Ab-ı Beka HAMİDİYE", 2008 yılında "Kartpostallarda İstanbul Eminönü-Fatih", "Kartpostallarda İstanbul Eyüp-Bakırköy-Beyoğlu-Kâğıthane", "Dersaadet'in Sayfiye Semti SARIYER" izlemiştir. 2010 yılında "Osmanlı'dan Günümüze Kaybolmuş Denizcilik Mesleği İSTANBUL MAVNALARI", 2011 yılında "Osmanlı Arşiv Belgelerinde Kumluca" ve "Osmanlı Dönemi Gündelik Hayatıyla Kumluca", 2012 yılında "Türkiye'nin ve İstanbul'un Asırlık Şirketleri" ve son olarak 2013 yılında "Osmanlı Deniz Ticaretinin Yükselen Değeri MERSİN" kitabımız yayınlanmıştır. Bu yukarıda saydığım kitaplarım kurumsal yayınlar olup her biri prestij eser olarak yayınlanmıştır. 2009 yılı benim yayıncılık ve yazarlık hayatımda dönüm noktası olmuştur. Bu yıldan itibaren kitaplarım Yeditepe Yayınevi tarafından yayınlanmaya başlanmış olup aşağıdaki kitaplarım yayınevinden çıkan kitaplardır.

Gündelik Hayattan Renklerle Eski İstanbul, 2009., Boğaziçi ve Kayık Kültürü, 2010., Osmanlı'nın Deniz Hamalları İstanbul Mavnaları, 2012., Tanzifat-ı İstanbul (Fatih Güldal ile birlikte 2011), İstanbul'un Kapısı Sultanbeyli Tarihi(Erhan Afyoncu – Vahdettin Engin, Cemalettin Şahin ve Coşkun Yılmaz ile 2013), Arşiv Vesikaları ve Fotoğraflarla Mersin Limanı Tarihi (Aylin Doğan ile 2014), İBRET Mersin'de İki Düğün 1880, 2015., Ruhuma Dokunan Şehirler, 2017., İstanbul Kayıkçıları, 2019., Şehir Kokusu, 2020., Şehrin Sesi, 2022., Şehre Dokunmak, 2022.

Çalışacağınız konuyu/temayı nasıl belirliyorsunuz?

Başta İstanbul olmak üzre Şehirlerimizin çok bilen tarafı değil el değmemiş, kalem oynatılmamış alanlarında çalışmalar yapmayı seviyorum. Akademik, bilimsel bazen de popüler olarak bir şehrin çalışılmamış bir alanında derinlemesine inceleme ve araştırma yaptığınızda sizden sonra bu alanda çalışan kişilere rehber, başvuru eseri ortaya koyduğunuzda bu bana daha çok güç ve çalışma azmi vermektedir. Bende çalışmalarımı belirlerken bu konuya azami hassasiyet gösteriyorum. 2017 sonrası şehirler üzerine duygu ve düşüncelerimi katarak farklı bir tarz eserler vermeye çalıştım ve halada çalışıyorum. Şehri insana benzetirsek beş duyu üzerinden; dokunma, işitme, koklama, görme ve tatma duyusu üzerinden okumaya ve anlamaya çalışıyorum. Yazılarımı ve kitaplarımı bu beş duyu üzerinden kaleme almaya özen gösteriyorum.

'Şehir Kokusu' adlı kitabınızla ilgili kitaphaber.com'da 2020 yılında yazdığım değerlendirme yazımda; "Kitabın yazarının adı gizlenerek benden okumam istense tüm samimiyetimle derdim ki: 'Bu kitap bir kadın elinden çıkmış.' Öylesine narin, zarif ve kalbi tanımlar var ki… Hatta bu ince ayrım kitaptaki başlıklarda dahi hayat bulmuş. Hatıralarımda Beni Büyüten Şehir, Mazisinin Gölgesinde Kalan Şehir, Osmanlı'nın Nazlı Şehri, Taşın Ahşap İle Raks Ettiği Köy gibi betimlemeler içeren bölüm başlıkları bunlardan sadece birkaçı." Hal böyle olunca kitap ve bölüm isimlerini nasıl belirlediğinizi merak ediyoruz.

Şehirlerimiz üzerine 2017 sonrası yazılarımı ve kitaplarımı insanda var olan beş duyu üzerinden kaleme aldığımı belirtmiştim. Her gördüğüm, ger gezdiğim ve her okuduğum şehri kaleme alamıyorum maalesef. Benim ruhuma hitap eden, bende iz bırakan ve bir hikâyesi olan şehirleri yazmaya gayret gösteriyorum. Kitaplarımın isimleri ve kitapta yer alan bölüm başlıkları duygu kervanımda benimle yolculuk yapan kelimelerden kendiliğinden oluşmaktadır. Bu konuda özel bir gayretim bulunmamaktadır.

Eserleriniz dışında İstanbul şehir tarihi ve kültürü üzerine çok sayıda makalesiniz bulunmakta. Bunun yan ısıra dergilere yazıyorsunuz. Tüm bu yolculuk nasıl başladı? Çocukluk hayallerinizin içinde yazmak var mıydı? Yazmasaydınız ne olurdu?

İstanbul bir şehir olarak benim gönül dünyamın merkezinde yer alıyor. İstanbul benim nefes alabildiğim bir şehir. İstanbul dışında nefes alamadığım gibi okuma ve yazma yetilerini kaybediyorum İstanbul'a sevgi ve muhabbetimi bu şehre karşı yazar ifade ediyorum. Okuma geleneği bende lise yıllarında başlamış olsa da yazma hasletim doksanlı yıllarda İstanbul'a kavuştuktan sonra başladı. Nasıl ki bir insan hamama veya saunaya girdiğinde terlemeye başlarsa, bende İstanbul şehrinde yaşamaya başladığım ilk günden itibaren bu şehre olan borcumu şehrin tarihini, kültürü ve güzelliklerini yazarak ödeyebilirim düşüncesi ile bu yolculuk başladı.

Çocukluk hayalim diyemem ama lise yıllarımda tarihçi olmayı araştırmalar yapmayı hep hayal ederdim. İyi bir yazar olduğumu iddia edemem ancak yazmasaydım ben, Mehmet Mazak olamazdım. Yazar Mehmet Mazak ismi, benim kendi kişiliğim ve kimliğimin üzerinde diye düşünüyorum. Çok karşılaşıyorum hayatımda, benimle hiç tanışmamış, görüşmemiş kişiler yazar Mehmet Mazak'ı ve eserlerini tanımalarına, yaptıkları çalışmalarda kaynakçalarında yer vermelerine rağmen beni tanımıyorlar. Bu da bana iyi bugüne kadar bu çalışmaları yapmışım hissi veriyor bana.

Bulunduğunuz çağdan memnun musunuz? Eğer cevabınız 'hayır' ise hangi çağda sanat icra etmeyi dilerdiniz?

2000'li yıllara kadar memnundum, ancak şu anda memnun olduğumu söyleyemem. 17. ve 18. Yüzyıl İstanbul'unda yaşamayı isterdim.

Zor beğenen biri misiniz? Eserlerinizle ilgili olarak 'tamam bitti' dediğiniz ve buna tam anlamıyla inandığınızı nasıl anlıyorsunuz?

Zor beğenen biri değilim. Dört satırlık bir şiir bile asla bitmediğine her zaman daha mükemmeli olabileceğine göre bir kitabın tam olarak bitmesi mümkün değil. Benim yazım hayatımın felsefesi Halil Cibran'ın ifadesi ile; "Güzelliğin şarkısını söylersen eğer, çölün ortasında tek başına olsan bile bir dinleyicin olacaktır.." düşüncesi ile hayata bir not düşmek ve kendi içimdeki boşluğu doldurmak içindir. Ben yazılarımı ve kitaplarımı kemdim için kaleme alan biriyim, güzel bir şey ortaya koyduğumda zaten bu güzellikten faydalanılır diye düşünüyorum.

Yazarken size eşlik eden bir uğurunuz, ritüeliniz, içeceğiniz, şarkınız, vb. var mı?

Bir makale yazacaksam haftalarca ve kitap yazacaksam aylarca bezen yıllarca kafamda şekillendirip, küçük küçük notlar alıp demlenmesini beklerim. Kafamdaki yazı demlendiği zaman duygu yüklü kervan yolculuğu başlar, gürültülü olmayan asude bir mekân ve zamanda yazıları kaleme alırım. Kısaca yazarken bana eşlik eden bir uğurum, bir ritüelim, bir içeceğim yok. Kafamı dağıtmak ve toparlamak için zaman zaman Ferdi Tafur şarkılarını dinlerim.

Yazdıklarını merakla bekleyip takip ettiğiniz yazar/lar var mı?

Mustafa Kutlu, İskender Pala, Mehmet Kamil Berse sevdiğim ve takip ettiğim yazarlardır.

Ne tür kitaplar okursunuz, en son hangi kitabı okudunuz? Sizden okuma listesi oluşturacak okurlarımız için kitap önermenizi rica etsek.

Şehir, kültür ve medeniyetimizi anlatan kitaplara karşı ilgim vardır. En son Kaknüs yayınlarından Sadettin Ökten ile İnsan-Şehir -Medeniyet kitabını okudum.

Beş Şehir - Ahmet Hamdi Tanpınar

İstanbul'da Yaşama Sanatı -Haluk Dursun

Boğaziçi'nde Tarih - Semiha Ayverdi

Hayatınızda yer etmiş veya birden fazla defa okuduğunuz bir kitap var mı?

Ahmet Hamdi Tanpınar "Beş Şehir" kitabı benim için başucu kitabıdır. Her okuduğumda farklı pencerelerin ve bakış açısının olduğunu gördüğüm bir eserdir.

Devam etmekte olan ve gelecekte planladığınız projeleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz?

Tanzifat-ı İstanbul (İstanbul'un Aydınlatma Tarihi) başlığında bir kitap hazırlığımız bulunmaktadır. Ayrıca şehir yazılarımdan oluşacak yine beş duyumuzdan biri olan görme duyusu ile şehri anlatacağımız bir çalışma yapmayı hayal ediyorum.

Sizi taklit eden konuşmaya meraklı bir muhabbet kuşunuz olsa ona ne söylemesini

öğretirdiniz?

Barış Manço'nun meşhur şarkısının adını "Yaz Dostum".

Bu röportaja bir soru ekleme hakkınız olsa kendinize hani soruyu sorarsınız?

Soru: Neden hep şehir üzerine yazıyorsunuz?

Cevap: Şehirlerimizin kentleşmesini önlemek için yazıyorum.

Not: Şehir bizim medeniyetimizi, kent batı kültürü temsil eder.

Kitaphaber.com olarak Mehmet Mazak'a sorularımıza içtenlikle cevap verdiği için teşekkür ederiz.


Yazar: Necla DURSUN - Yayın Tarihi: 29.11.2024 09:00 - Güncelleme Tarihi: 13.11.2024 23:36
1996
Yorumlar
  • Numan Özel 2024.11.29 22:42

    Mehmet Mazak Müdürümüzden İstanbul’u dinlemek, hissetmek tarihe yolculuk yapmak Harika bir duygu… Necla hanım çok teşekkür ederiz… selamlar, saygılar….

Necla DURSUN Hakkında

Necla DURSUN

1976 Sakarya doğumludur. Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Yerel Yönetimler Anabilim Dalı Küresel Şehirler ve İstanbul Araştırmaları Bilim Dalı’nda Yüksek Lisansını “Kuzguncuk Semt Tarihini İnsandan Okumak; Bir Seçki ile Şahsiyetler” konulu yüksek lisans teziyle tamamlamıştır. Finans sektöründe çalışmakta ve İstanbul’da yaşamaktadır.

Yayınlanmış Kitapları

- Roman ve Coğrafya, Okur Kitap, 2023

Necla DURSUN ismine kayıtlı 110 yazı bulunmaktadır.

Yazarımıza ait 1 kitap bulunmaktadır.

Twitter Facebook Instagram YouTube Kişisel Kitap Satış Sitesi