Kayıtsız yılda kuyutsuz yerde, tam da doğum gününde doğdu. Kırkı çıkmadan okumayı, cılkı çıkmadan yazmayı öğrendi. Okur yazar olacağını hisseden gururlu fikir annesi onu bir yayınevinin kapısına bıraktı. Yayınevine gelen dosyalar arasında, ilk kitabını çıkaran yazarların sevinciyle büyüdü. Onlarla gönül bağı kurduğunda henüz ayakkabılarını bağlamayı öğrenmemişti. Gel zaman git zaman yolu Kitaphaber’le kesişince “İlk Kitaplar Editörü” olması kaçınılmazdı; kaçınılmadı. Kendisine ilk kitabını gönderen yazarlara bir ağabey, bir bacı, kardaş olmayı görev edindi. İlk kitaplar arasında keşfedilmeyi bekleyen bir cevher arar. Önü arkası sağı solu sobedir, o her daim saklanmayan ebedir. Hâlâ evsiz ve dolayısıyla çocuksuzdur ama olsun; aksi iddia edilemez ki menemen soğansız yazılır.
