Mihrimah İle Sinan
Merve Yüksel, Kitaphaber için kaleme aldı...
"Bazen sınırları aşk belirler… "
İstanbul semalarında özlem bulutları katar katar… Dualar artık daha bir içten Mimar Sinan'ın Mihrimah Sultan'a aşık olup, aşkını Edirnekapı ve Üsküdar'da yaptığı iki cami arasına gizlediği hatırlandıkça. Hatırlar mısın, neydi aşk? Ya neydi onun zülfünün kıvrımına tutunup kalan firkat? Neydi bir insana iki farklı cami yaptıran o emsalsiz duygu? Sahi, ezelde verilen söze Haşr'e kadar sadakat miydi? Karasevdalı birinin, bütün hünerini ortaya koyarak Prut Nehri'ni on üç günde geçilecek köprüyü yapması mıydı? Elli yaşında ve evli olan, aşkına karşılık bulamayan birinin payitahtta yaptığı hanlar, hamamlar ve camiler bilir aşkı…Vuslat kokulu uykusuz gecelerde, yüreği oldukça büyük yaralarla baş etmeye çalışmış birinin, Edirnekapı ve Üsküdar'da iki cami arasında gizlediği sevdanın sırrına ermektir aşk… Bakın şimdi!.. Vakit ikindi. İkindi vakti bereketi yükseliyor gümüş kanatlı martıların selamından. Şimdi ilk ezanı Üsküdar'dan duyacağız. Üsküdar'daki Mihrimah Sultan Camii'nden… Biraz sonra son ezanı Edirnekapı'daki Mihrimah Sultan Camii'nden duyacağız. Merhum Kanuni Sultan Süleyman Han Hazretlerinin kızı Mihrimah Sultan biriktirdiği paralar ile bir cami yaptırmak istemiş. Öyle ki orda başlayan ezan İstanbul semalarında hiç susmasın. Mimar Sinan'a ulaştırmışlar bu isteği. O da ona Üsküdar'daki Mihrimah Sultan Camii'ni yapmış. Sonra, aradan zaman geçince de Edirnekapı'daki Mihrimah Sultan Camii'ni inşa etmiş onun için.
Asıl hikaye nerde biliyor musun? Mimar Sinan Mihrimah Sultan'a gizliden gizliye aşıkmış. Fakat söyleyemezmiş. İçindeki derin sevgiyi eserlerine işlemiş. Üsküdar'daki camiinin gövdesine etekleri genişçe açılmış bir hanım edâsı vermiş; asalet.Edirnekapı'daki camiye ise o kadar çok pencere yerleştirmiş ki, içerde binbir ışık dolaşıyor pırıl pırıl ama Edirnekapı'da küçük ve tek bir minare; yalnızlık. Birşey daha yapmış, camileri o kadar ince bir hesaplamayla yerleştirmiş ki, Nevruz'un ilk günü yani Mihrimah Sultan'ın doğum günü olan 21 Mart'da Edirnekapı'ya gelirsen, buradaki camiden güneş batarken, Üsküdar'daki Mihrimah Sultan Camii'nden ayın yükselmeye başladığını görürsün. Bir caminin iki minaresi arasında ay doğarken, diğer caminin iki minaresi arasında güneş batar. Daha güzel olan ise Mihr-ü-mah Farsça'da güneş ve ay anlamına gelir. Aynı anda güneş ve ay… Yani Mihr-ü-mah... Düşünün! Bir insan yüreğindeki sevdayı başka nasıl göstersin? İnsan sinesi gibi sevmeyecekse niye yaksın ki kendini? Varsa eğer bir hünerin, göster. Eğer o da seni sevdiyse, senden olan her şeyi anlar. Mihrimah Sultan gibi…
Sinan'ın Kanuni Sultan Süleyman'ın kızı Mihrimah Sultan için Üsküdar'da inşa ettiği Mihrimah Sultan Camii, Mimar Sinan'ın 1540 yılında başlayıp 8 yıl emek verdiği, özenle tasarladığı zarif bir şaheser. Çünkü Sinan eserlerini sadece kusursuz bir hesaplama ile yapmamış, her birine ayrı bir ruh katacak duygu ve düşüncelerini de eklemiş. Camiyi tasarlarken eteklerini giymiş bir kadın silüeti kadar zarif ve şık görünmesini istemiş. Dünyaca ünlü mimar Mimar Sinan'ın ve büyük aşkı Mihrimah Sultan'ı anlatan İki Cami Arasında Aşk hem tarihin en güzel aşklarından birini anlatır, hem de tarihte bir mimarın yapabileceği aşk eserini bize tanıtan sürükleyici bir roman. Bu güzel aşk hikayesini kaçırmamanızı öneririm.
Keyifli Okumalar!
İki Cami Arasında Aşk
Mürvet Sarıyıldız
Mola Yayınları
255 Sayfa
Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 16.09.2013 10:42 - Güncelleme Tarihi: 07.01.2024 21:35