Milli Mücadeleden Bir Kesit
1.Dünya Savaşı, büyük yıkımlar ve ölümlerin yanında büyük kırılmaları da getirmiştir. Bu kırılmaların büyüklüğünü ifade etmek için "bir milletin komple değiştirilmesi" ön yargılı cümlesini kullanmak zorundayız. O yıllar büyük fikir akımlarının da furya yıllarıdır. Mesela; Türk Ocağı'nın kurucusu Askeri Tıbbiyeli gençler "190 Tıbbiyeli Türk Evladı" imzalı mektuplarıyla, kendilerince Türk milletini yok olmaya götüren durumu tespit edip ona karşı çıkmışlardır. Bu meyanda tarım, ticaret ve sanayinin bağımsızlığını, toplumsal egemenlik sayarlar. Kuru bir siyasi egemenlik önemli değildir onlara göre. Bu kapsamda milli bir devrim özlemleri vardır. Bu devrimi beklemek yerine harekete geçmek gerekir. Buyurun!
Türkçülüğün önemli isimlerinden, "Köycüler" hareketinin lideri Dr. Reşit Galip, İstanbul'un işgalinden sonra Anadolu'ya geçer ve Köycülük Hareketini savunan bir grup doktor arkadaşıyla birlikte, 1919-20 yılında Kütahya'nın Tavşanlı ve Emet ilçelerine bağlı köylerde "köycülük" çalışması yaparlar, bu çalışmanın ana gövdesini hekimlik faaliyeti oluşturur. Durumu kitapta şöyle aktarır: "Gençliğimizden beri Anadolu köylerinde çalışmak için sarsılmayan bir emelimiz vardı. Bu gaye uğrunda ne geleceğimizi ne parayı düşünüyorduk. Biz köylerde çalışma aşkıyla yanarken, memleketin düşman istilasına uğraması söz konusu değildi. Çalışma yönümüz artık değişmişti. Her şeyden evvel vatanın düştüğü girdaptan kurtulmasına bütün gücümüzle gayret etmeliydik."
Bu esnada köylünün reel politikle hiç ilgilenmediği, yiyip içip keyif yaptığı Dr. Fazıl Doğan'ın Kütahya, Tavşanlı ve Emet anılarına yer verdiği ve Kurtuluş Savaşı Yıllarının canlı şekilde anlatıldığı "Millî Mücadele Hatıralarım" kitabında geçer. Bu kitabın Emet Belediyesi tarafından yeniden bastırılarak öğrencilere dağıtılmış olduğu bilgisini pozitif bir haber olarak alıp devam edelim. Devam edelim ki bu kitap nedir, ne değildir, Emet belediyesi acaba kimin kitabını dağıtmıştır anlaşılsın.
Kurtuluş Savaşı yıllarıyla ilgili yazılmış olan hatıraların ayrı bir önemi var. O tür eserler bize, milletin imkansızı nasıl mümkün hale getirdiğini gösteriyor. Geçen bir asırlık süreç, bize tarih yapmanın yazmaktan farkını da anlatıyor. O noktada çıkarımda bulunma zorunluluğu var: İmkânın sınırlarını zorlamak kahramanlıktır. İmkansızı mümkün kılmak kahramanlıktır. O mücadele tarihinin içinde, kahraman Türk doktorları da var. Dr. Fazıl Doğan, onlardan sadece birisi. 1892 Midilli doğumludur. İstanbul Darülfünun Tıp Fakültesinde okur. Okulun ve 1. Dünya Savaşının bitişi aynı dönemdir. Osmanlı ağır bir mağlubiyet almıştır. Vatan toprakları, paylaşım planları için masaya yatırılmıştır.
Fazıl Doğan Darülfünunda öğrenci iken Türk Ocaklarında yetişen gençlerin oluşturduğu bir cemiyete girmiştir. Bu cemiyetin başkanı da, Halide Edip Adıvar'dır. Bu cemiyet Mart 1919'da kurulan "Köycüler Cemiyeti"dir. Amaçları, sağlık ve eğitim alanında köylerde hizmet vermektir. Dr. Reşit Galip, Dr. Hasan Ferit Cansever, Dr. Mustafa Alp ve Dr. Fazıl Doğan bu idealin önemli simalarıdır. Bu kapsamda Fazıl Doğan Emet'e gider. Emet ve köylerinde başta sıtma olmak üzere, çeşitli hastalıklarla mücadele eder. Halkla, köylüyle sıkı temasa girip kalıcı dostluklar kurar. Bu dostluklar ilerleyen aşamada vatan savunması şeklinde vücut bulacaktır. Emet'teki mücadeleyi ve mücadelenin şekil değiştirmesini şöyle anlatır: Gençliğimizden beri Anadolu köylerinde çalışmak için sarsılmayan bir emelimiz vardı. Bu gaye uğrunda ne geleceğimizi, ne parayı düşünüyorduk. Biz köylerde çalışma aşkıyla yanarken, memleketin düşman istilasına uğraması söz konusu değildi. Çalışma yönümüz artık değişmişti. Her şeyden evvel vatanın düştüğü girdaptan kurtulmasına bütün gücümüzle gayret etmeliydik.
15 Mayıs 1919'da, İzmir'in işgali üzerine, kendisini Kuva-yı Milliye içinde bulur. Halkın örgütlenmesi, bölgenin savunulabilmesi için bir direniş meydana getirmeye çalışır. Emet Milli Müfrezesini kurar ve kumandayı üstlenir. Kütahya Gediz muharebelerinde, Simav-Demirci- Gördes civarlarında Dr. Fazıl Doğan ve arkadaşları, kahramanca mücadele verir. Bu mücadele dönemi içinde Emet-Cevizdere muharebesine özel bir önem vermiştir yazar. Emet halkının işgal birliğine saldırıp yok etmesi, Kütahya'dan gönderilen destek Yunan birliğini de Cevizdere mevkiinde pusuya düşürüp yok etmesi anlatılır. Sonunda Yunan kuvvetleri Emet'i işgal altında tutmaktan vazgeçmiştir ki bu bilgi Kütahya ve civarının işgal altında olmasına rağmen Emet'in işgalden kurtulmuş olması bakımından oldukça kıymetlidir. Bunun sonrasında yazar şu önemli tespit ve değerlendirmeleri yapmıştır: Türk milletinin bu kutsal mabedinde tek bir Yunan neferi kalmadı. Bütün ev ve barklarının yanmasına rağmen 'Toprağımızda tek bir Yunanlı bırakmadık' diye candan sevinen Emetlilerin bu büyük kahramanlığını, istila altındaki başka yerlerde gösterseydi, düşmanın birçok kaleleri alarak Anadolu içlerine girmesi bir hayal olurdu.
Savaştan sonra İstiklal Madalyası verilir. Dr. Fazlı Doğan, Ayvalık'a yerleşir. Sağlık hizmeti vermenin yanı sıra, zeytin ticareti yapar. 1951 yılında 59 yaşında vefat eder. Dr. Fazıl Doğan, Celâl Bayar'ın isteği üzerine hatıratını yazar. Zaten kitabın sonunda Osmanlı Türkçesi ile orijinal metin de paylaşılmıştır. İş Bankası Kültür Yayınları tarafından tıpkıbasımı yapılmış, 2020 yılında ilk baskısı yapılmıştır. Fazıl Bey'in milli mücadele anıları yakın tarihimize ışık tutacak bilgilere sahip. Mesela Çerkez Ethem'le kardeşi Reşit'in mektuplaşmaları yanlışlıkla Fazıl Doğan'a gelir, şöyledir:
"Kardeşim! Şimdi Yunanlılarla ahitnameyi imza ettim. Harekete geçeceklerine beni inandırmak için hat boyuna indiler. Hakikaten cephede toplanmak üzere sevkiyata başladıklarını ve ağır toplar geçirdiklerini gözlerimle gördüm. Eğer istersek bizi de takviye edecekler, lakin bu ihtiyacı açıklamadım." (sf: 36)
İlginç bilgilerden bazılarını paylaşalım.
- Hisarcık köylülerinin Yunan kuvvetleriyle Simav'da işbirliği yapmasının anlatıldığı kısım oldukça enteresan.
- Milli kuvvetler aleyhine yapılan faaliyetler ve Dr Fazıl'ın cezalandırmaları anlatılıyor.
- Aynı şekilde Çerkes Ethem ve kardeşlerinin Kuvayı Milliyeye ihanetlerini ilk öğrenip İsmet Paşaya ileten Fazıl Doğan'dır.
- Yanlışlıkla doğru kişiye, Fazıl Doğan'a gelen mektuplar…
- Kütahya'nın ileri gelenleriyle yapılan sazlı sözlü içkili görüşmede memleketin haline üzülüp gizlice oradan ayrılması…
- Kırsal kesimde ağalık sisteminin batıda da işliyor oluşu…
Özetle, okunmasında faydalar olan bir kitap. Özellikle milli mücadele yıllarındaki, sosyal-siyasal-ekonomik hatta psikolojik şartların görülebilmesi ve mücadelenin hangi şartlarda sürdürülüp kazanıldığına dair önemli bir kaynak.
Milli Mücadele Hatıralarım
Fazıl Doğan
İş Bankası Kültür Yayınları
2020 İstanbul
128 sayfa
Yazar: Salih BORA - Yayın Tarihi: 06.05.2022 09:00 - Güncelleme Tarihi: 06.05.2022 19:20