Mümkün Mertebe Bir Açıklama
Ömer İdris Akdin (Ferhat Kalender) eski zaman hikâyecisi. Bizi bu coğrafyanın, dâhi İslam coğrafyasının hüzünleriyle, aşklarıyla, acılarıyla karşılar. Onun hikâyeleri, hikâyattır. Şifahî bir yanı, yüreğe dokunan tarafları vardır. Bu yüzden yaban durmaz anlattıkları, çünkü o, bize bizi anlatır. Bize bizi anlatanlar ne güzel iş yapıyorlar, bu zamanda. Bu zamanda her şeyin sanallaşıp, makineleştiği, asfaltlaşıp çamurlaştığı bir zamanda, sahici bir şeylerin olması ne iyi bir şey.
Eski zaman hikâyeci dedik, eski zaman hikâyecilerini açıklamak gerek belki de. Eskiden, geçmişten, geçirilmiş olandan başlayarak gelecekte, "suyun suya benzediği kadar, şimdi de geçmişe benzediği için", başımıza gelecek olanlar hakkında dersler çıkarabileceğimiz konulara matuf unsurları derleyerek anlatanlardır. Bunu kavramsallaştırmaya gerek yok. Hikayatın menkıbeye yaslanarak hikmetli sözlerden pay almak için vesile olan bu anlatı biçimlerinde insanoğlunun yaşadığı dünya telaşının yansımalarını görmek mümkün. Ömer İdris Akdin, bundan beslenerek anlatımlarını buna göre aktarıyor.
Durumlar, olaylar, meseleler, kişiler, en çok da Akdin'in kendisi, sonra çevresi, sonra İslam coğrafyası eserin ana unsurları. Mümkün Mertebe adlı eserde sadece hikâye yok bu yüzden. Dertler var ve yolcular var. Akdin'in hikâyeleri bir nevi Yolcu'nun hikâyesi gibi. Yolcu Dergisi'nin geçirmiş olduğu sürecin çetelesini görmek mümkün. Örneğin Çorabın Rengi adlı anlatıda dergiye kapak olarak kullandıkları bir görselin trajikomik fakat protest tavrı üzerine dikkatleri çekmektedir.
Mümkün Mertebe'nin en önemli özelliği, anlatılan tüm meselelerin hatıralarla aktarılması. Bu da Akdin'in yaşadığını yazan, yazdığını aktarırken içsel serüveniyle aktaran bir yazar olduğunu göstermektedir. Şiirsel bir anlatımla zamana, olaylara ve mekânlara dair tanıklıklarının bir yansıması olan Mümkün Mertebe, Akdin'in dünyayı algılama biçimine dair yansıtmalar da sunmaktadır. Onun bakışı sadece belirli bir yere değil, mazlum ve mustazafların olduğu yerleredir. Gobi çölünden Kafkaslara, Ruanda'daki katliamdan Avrupa'nın göbeğinde gerçekleşen Srebrenista katliamına… Mostar Köprüsü ile Malabadi Köprüsünün kardeşliğini dillendirirken coğrafyanın sadece yapay sınırlarla çizilmesine karşı gelir. Akdin, tüm bunları aktarırken bir yandan da çağa dair tanıklıklarını aktarır. Basın yayın üzerinden süreç okumalarını aktarır.
Şiir kanalları herdem açık olan Akdin'in duyarlı bir bakışın ürünleri olan bu hikâyeleri, tek bir tema etrafında toplanmamaktadır. Biraz dağınık görünse de, derdin ve yüklenen yükün ağırlığının farkında olmanın vermiş olduğu durumun mümkün mertebe anlatımı. Eserde bir giriş yazısı ile birlikte otuz sekiz durakla okuru bir yolculuğa çıkarır Akdin. Şiirselliği bırakmadan, şahitliklerinin bir nevi çetelesi ola bu eserle birlikte Akdin'in yolda ve yolcu'da biriktirdiklerini artık daha fazla anlatması dileğiyle.
Akdin, Ö. İ. (2022). Mümkün Mertebe. İstanbul: Vadi Yayınları.
Yazar: Bilal CAN - Yayın Tarihi: 04.07.2022 09:00 - Güncelleme Tarihi: 07.11.2023 13:57