Münevver Ayaşlı Dostları Buluştu
Osmanlı kültürü ile günümüz arasında köprü münevverlerden olan Münevver Ayaşlı, Üsküdar Belediyesi’nin Üsküdar Valide Sultan Gemisi’nde düzenlediği “Üsküdarlı Bir İstanbul Hanımefendisi Münevver Ayaşlı” programıyla anıldı. Ayaşlı dostlarını buluşturan ekinlik, sonuna kadar büyük bir ilgiyle takip edildi.
Osmanlı mirası kültürün son temsilcilerinden ve İstanbul hanımefendilerinden olan Münevver Ayaşlı, Boğaz gezisi eşliğinde yapılan özel bir programla anıldı. Yakınları Fatma Ayaşlı ve İbrahim Ayaşlı’nın da katıldığı programın yöneticiliğini TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı gerçekleştirdi. Belkıs İbrahimhakkıoğlu, Salih Suruç ve Dursun Gürlek’in konuşmacı olarak yer aldığı etkinliğin onur konuğu Osmanlı Hanedanı üyesi Osman Osmanoğlu oldu ve Münevver Ayaşlı ile ilgili hatıralarını nakletti.
Münevver Ayaşlı’nın izleriyle avunduğumuz İstanbul’un ve Osmanlı kültürünün son temsilcilerinden olduğunu kaydeden Mahmut Bıyıklı, şunları söyledi:
“Bir imparatorluk çocuğu olan ve imparatorluktan kalma asaleti üzerinde her zaman hakkıyla taşıyan bir İstanbul Hanımefendisi’dir Münevver Ayaşlı. Abdülhak Hamid Tarhan, Yahya Kemal Beyatlı, Necip Fazıl Kısakürek, Asaf Halet Çelebi gibi edebiyatımızın üstadlarıyla yakın dostluk kurmuş, yalısında misafir etmiştir. Sadece edebiyatçılarla değil Muzaffer Ozak, Münir Çelebi, Tosun Bayrak, Nazım Kıbrisi, Sefer Efendi, Şefik Can gibi tasavvuf büyükleriyle de yakınlık kurmuş, onların sohbetlerinden istifade etmiştir. Ayaşlı, yaşadıklarıyla da yazdıklarıyla da anılmaya, yeni nesillere anlatılmaya fazlasıyla layık örnek bir insandır. Gençlerimiz onun eserlerini okuduklarında neyi kaybettiğimizi daha iyi anlayacaklardır. Özellikle İstanbul kültürünün anlaşılması ve yaşatılması için Ayaşlı mutlaka okunmalıdır. İstanbul’un çektiği en büyük acı, İstanbullulardan mahrum olmasıdır. İstanbul’un, İstanbul’u hissedecek, İstanbul’u bilecek, İstanbul’u yaşayacak insanlara ihtiyacı vardır. Şehrin, değerlerinden, birikiminden, kültüründen uzak, göçmen ruhuyla gelip büyük medeniyetin farkında olmayan yerleşimcilere değil, değerini bilecek şehirlilere ihtiyacı var. İşte bu noktada Münevver Ayaşlı’nın okunması ve tanınması, geleceğin İstanbullularının yetişmesi için büyük adım olacaktır. Türkiye Yazarlar Birliği olarak değerli isimleri konuşmaya, gençlere anlatmaya devam edeceğiz.“
Kültürümüzün Yapıtaşlarından
Programda bir konuşma yapan Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, Üsküdar’ın Osmanlı kültürünün unsurları ve onun temsilcileri bakımından İstanbul’un güzide bir ilçesi olduğunu kaydederek geleneğimizi, kültürümüzü en güzel şekilde taşımış şahsiyetleri hatırlamak ve hatırlatmak adına imkânlarını seferber ettiklerini belirtti. “Üsküdar Valide Sultan Gemisi’ni kültürü Boğaz’la bir araya getirmek ve bu atmosferde etkinliklerini gerçekleştirmek için özel olarak düşündük.” diyen Başkan Tükmen, Münevver Ayaşlı’nın İstanbul’un yakın tarihi adına en önemli isimlerden biri olduğunu vurguladı, rahmet ve minnetle andıklarını ifade etti.
Medeniyetimizin Temsilcisi
Münevver Ayaşlı’nın rahle-i tedrisinde Osmanlı medeniyetini tanıdıklarını ifade eden Belkıs İbrahimhakkıoğlu, “Münevver Ayaşlı, gönlümüzde yatan, hasretini duyduğumuz medeniyetin önemli bir temsilcisiydi. Bu medeniyet Osmanlı’ydı ve Ayaşlı o medeniyetin izlerini devam ettiren çok özel bir şahsiyetti.” dedi. Ayaşlı ile hatıralarını nakleden Hakkıoğlu, Ayaşlı’yı tanımanın ve onunla geçirdiği zamanların hayatının en değerli sayfalarından olduğunu kaydetti.
Çınar İnsan
Ayaşlı’nın bereketli ömrüyle hem Osmanlı hem de Cumhuriyet devrine dair önemli bir tanıklığı olduğunu ve kaleme aldığı eserlerin de bu minvalde değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Salih Suruç, “Münevver Ayaşlı, bir devrin, dünyaya hükmetmiş bir devletin yitirilişini ve sonrasında kurulan yeni devletle birlikte yaşanan kayıpları müşahade etmiş bir çınar insandı.” dedi.
İlla Edep
Münevver Ayaşlı’nın kitapların ilim kadar irfanın da mevcudiyetine dikkat çeken Dursun Gürlek, Ayaşlı’nın her şeyden önce edebi öncelediğini ve yalnızca edep üzerine bir kitap telif ettiğini hatırlattı. “Münevver Ayaşlı, eserlerinden sadece bilgi kazanılmaz; edep, erkân ve İstanbul hanımefendiliğinin ne olduğu da anlaşılır.” diyen Gürlek, beraber geçirdikleri zamanlara dair anekdotlar aktardı.
Ders Veren Kültür Birikimi
Sonrasında söz alan Fatma Ayaşlı, 14 yaşında geldiği Ayaşlı yalısında 39 yıl boyunca Münevver Ayaşlı’nın her türlü ihtiyacıyla ilgilendiğini ifade ederek bundan ötürü büyük bir bahtiyarlık yaşadığını belirtti. Osmanlı, İstanbul ve yalı kültürüne dair ders niteliğindeki hatıraları nakleden Ayaşlı, dünyanın önemli ve çoğunlukla manevi şahsiyetlerinin Münevver Hanımefendi’yi sık sık ziyaret ettiklerini vurguladı.
Ayaşlı Mahfili
Çocukluğundan itibaren Münevver Ayaşlı sayesinde Mevlevi meşreple büyüdüğünü anlatan İbrahim Ayaşlı, Münevver Hanımefendi ile beraber geçirdikleri yıllar boyunca bir araya gelemez diye düşünülen birçok kesimin defalarca yalısında bir araya geldiğine tanık olduğunu kaydetti. Bu buluşmaların önyargıları, düşmanlıkları erittiğini ve paylaşımdan doğan bir saadet ortamı temin ettiğini belirten İbrahim Ayaşlı, Münevver Hanımefendi’nin edep merkezli terbiye anlayışının, etrafındaki insanları etkisi altında bıraktığını ve yalının müstesna bir mahfile dönüştüğünü söyledi.
Yazar: Alıntı - Yayın Tarihi: 11.11.2019 15:15 - Güncelleme Tarihi: 11.11.2019 15:15