Orhan Pamuk - Benim Adım Kırmızı
Orhan Pamuk'un ilk olarak 1998 yılında yayımlanan romanı Benim Adım Kırmızı'yı, tarihsel üstkurmaca, üstkurmaca ve postmodern polisiyenin bir arada yer alışı, onun üzerinde çoklu anlatıcı kullanımı, yalnızca dokuz günde geçmesine rağmen sanki çok daha uzun bir süreyi anlatmışçasına kapsamlı olması, resim ve minyatür sanatı üstünden batı - doğu arasındaki düşünce yapısı farklarını tartışmaya açması gibi nedenlerle yazarın en katmanlı romanı olarak nitelendirebilirim.
Çoklu anlatıcıyı daha önce Sessiz Ev romanında da kullanan yazar, bu sefer çok daha özel bir işe girişiyor. Daha ilk bölümden ölü anlatıcı kullanımı, eşyanın, imgenin ve hayvanların anlatıcı olarak yer alması, yazarın kendisinin, annesinin ve abisinin ismen de olsa kurmaca karakter olarak metinde etkin şekilde bulunmasıyla bu romanın ne kadar değerli olduğunu görebiliyoruz. Bunun yanı sıra daha önce Beyaz Kale romanında tarihsel üstkurmacaya yönelen yazar, Benim Adım Kırmızı'da tasarladığı katmanlı anlatıyla bunu da çok daha ileri bir noktaya götürüyor. Kitaba ismini veren "Benim Adım Kırmızı" bölümüyse romanı imgesel açıdan bizlere gayet iyi anlatıyor.
Benim Adım Kırmızı
Orhan Pamuk
İletişim Yayınları
476 Sayfa
Yazar: Turhan YILDIRIM - Yayın Tarihi: 20.08.2024 09:00 - Güncelleme Tarihi: 01.09.2024 12:13