Özgün Fikirler Kitabı: Çorap Kral
"Çorap Kral" kitabı dokuz kısa deneme-hikâye içeriyor. Kapaktaki kitabı tanımlayan "Gerçeği Gıdıklayan Masallar" ibaresi de oldukça yerinde. Masalsı bir gerçeküstülük de içeren bu hikâyeler denememsi bir havada çünkü her birinin bir mesajı ve yazılmalarına neden olan birer çağrışımı var. Hayatın getirdikleri üzerine düşünme, çağrışımları anlamlandırma çabası elbette arayış ehlinin harcı ve kimi zaman bir ayetten, kimi zaman bir hadisten, ama her halükârda evrensel bir gereksinimden mülhem satırlarda karara vararak kendini gösteriyor. Yazar, kendisine hikâyeleri yazdıran, yetişkin okurun hemen, çocuk okurun ise bir süreç içerisinde yakalayabileceği bu "nüve"lerden kitabın başında haber vermiş; belki de çocuk okuru bu nüvelerin farkına vardıkça kitabının hatırlanmasını murat ediyor.
'Ayı Hapşırtan Gökdelen' ve 'Mor da Güzel Ama Bir Yeşil Değil' hikâyeleri çevre bilincini hedefleyen, insan fıtratına uygun ve dünyanın fıtratıyla da barışık yaşamı öğütleyen, bunu çocukların pek sevdiği uzay zemininde gerçekleştiren iki hikâye. Ben olsam bu kitabın adını 'Ayı Hapşırtan Gökdelen' koyardım diye düşünmedim değil. Yapaylaştırdıklarıyla övünen insanın gafletini açık etme derdiyle yazılmış bu tür hikâyeler biz çocuk edebiyatı yazarlarının geleceği ihya faaliyetinin önemli bir parçasını teşkil ediyor ve her kitapta olması gerektiği kadar bu kitapta da yerini almış. 'Tosba Bey ve Salya Hanım' hikâyesinde ölüm ve rızık kavramlarına âşinâlık oluşturmaya çalışılıyor. Yazar, ölümün de rızıklardan bir rızık olduğunu, alemler arası bağlantıyı, hayır-şer ikilemini, bir karasineğin dünyasından anlatmaya çalışmış. 97. sayfadaki çizim mesajın anlaşılmasına önemli bir katkı veriyor. Arzulanan hayat ile gerçek hayat kıyası temeline oturtulmuş 'Ceviz'in Şeker Dünyası' hikâyesinin sonu, hâlinden razı olma, sahip olduklarının değerini anlama kararına varıyor.
Altına patlatmalık mısırlar yapıştırılmış bir kazana yerleşip uzaya gitme, ayla karşılaşınca onun dede değil sivilceli bir ergen olduğunu fark etme, Ebu Suud Efendi'ye mesaj atan Kanunî fikirleri yazara çocuk sempatisini kazandıran hayalciliğinin bu kitapta öne çıkan örnekleri olarak dikkat çekiyor. Hikâyelerde çokça kişileştirilmiş hayvan-nesne yer alıyor ve bu, çocuğun çevresiyle kurduğu ilişkiye yeni katmanlar ekliyor. Bu yönüyle kitap okul öncesine de hitap ediyor ve 4-10 yaş aralığında geniş bir kitleye sesleniyor. Tabii bazı kavramların ancak ebeveyn desteğiyle anlaşılabilmesi mümkün. Dolayısıyla üst yaş gurubu için de birlikte okuma gerektiren kitaplardan diyebiliriz. Okur yorumları da bunu doğruluyor ve birlikte okumayla hem eğlencenin hem öğrencenin katmerlendiği anlaşılıyor.
Kitapta Resul Ertaş'ın, çoğu tam sayfayı kapsayan, otuz beşten fazla karikatürize çizimi var; bir de çocuk çizer katkısı olmuş. Dolayısıyla küçük yaş dinleyici ve okurların hikâye hikâye ilerleyebileceği, üst grubun ise bir çırpıda okuyabileceği bir kitap ortaya çıkmış. Hikâyeler kendi içlerinde, kitap da kapsamıyla bir sınırsızlık, bir esneklik hissi yaşatıyor, yazarın daldan dala atlayışının bir armonisi var.
Kitabın altıncı baskısını inceledik, bir sonraki baskıya iki küçük okur katkımız olsun; 69. sayfadaki "Yatağının içine gömülmeyi, battaniyesine sarılıp timsah gibi dönerek dolanmak tek hobisiydi." cümlesi hikâyedeki her şeyi düzelten mucize tabletin gözünden kaçmış ve 89. sayfada "Herkes aynı hikayeyi anlatıyordu Tosba. Amca ve Salya Teyze orası nereyse, oraya gidiyordu." cümleleri arasındaki yaramaz nokta da konulduğu yerde durmamış gibi görünüyor. "Bin kere de okuduyduk amma..." diyeceğinden de hoşgörüsünden de emin olarak "hatasız kul olmaz hatamla sev beni, dermansız dert olmaz dermana sal beni, sevenlerin aşkına tez elden düzeltiver beni" diyen bu satırları iliştirip Melih Bey'e gönülden selam ediyoruz.
Melih Tuğtağ
Çorap Kral
Resimleyen: Resul Ertaş
Cezve Çocuk Yayınları
128 Sayfa
Ocak 2021
Yazar: A. Erkan AKAY - Yayın Tarihi: 24.05.2022 09:00 - Güncelleme Tarihi: 06.05.2022 19:09