“Ruhu Sağaltıcı Mekânlar”dan Bir Tanesi: Limon Kütüphanesi
"Kitaplar size hikâyelerden fazlasını
verir." (Cotterill, 2022, s. 154)
Ayrılık, ölüm gibi durumlar üstesinden gelmesi zor durumlardır. Çoğu insan bu durumlarla baş etmekte zorluk yaşar. Yetişkinlerin dahi zorlandığı bu sürecin çocuklarda daha büyük etkiler yaratması, onların bu durumları kabullenememeleri ise gayet anlaşılır bir haldir. Hele ki kaybedilen kişi anne veya baba ise bu daha büyük bir yıkıma sebep olabilmektedir. Böyle durumlarda çocuğun en yakınlarından destek görmesi büyük önem arz ederken yeterli olunamadığı takdirde profesyonel destek alınması içinde bulunduğu durumu, görece, kolay atlatabilmesi ya da en azından bu duyguyla başa çıkabilecek bir noktaya gelebilmesi açısından yerinde bir karar olacaktır. Fakat bu, ne yazık ki, her zaman böyle olmamaktadır; çocuklar böyle bir destekten mahrum bırakılabilmektedir. Hatta bırakın geride kalan ebeveynden destek görmeyi onlara anne/babalık yapma durumunda bile kalabilmektedir çocuk. Sizlere bahsetmek istediğim eser, Limon Kütüphanesi, de böyle bir vaziyet içinde olan, beş yaşındayken annesini kaybetmiş, küçük Calypso'nun hayatını odağına almaktadır. Calypso'nun tepkisi nasıl olmuştur? Bu durumla küçük yüreğiyle başa çıkabilecek midir? Acısını hafifletmek için tutunduğu dal ruhunu sağaltabilecek midir? Nasıl bir sığınak kurmuştur kendine? Tüm bu soruların cevapları için buyurun eserimize beraber bakalım.
Limon Kütüphanesi'ne Kısa Bir Bakış
Eserimizin başkahramanı, henüz on yaşında olan, küçük Calypso beş yaşında iken annesini kaybettiği için babası ile tek başlarına yaşamaktadırlar. Babasından başka da ne bir gidebileceği akrabası ne de oturup konuşabileceği, koşup oynayabileceği arkadaşı vardır. Hayatta olan akrabaları başka ülkelerde yaşamaktadır ve aralarında hem maddi hem de manevi mesafeler vardır bu yüzden onlarla iletişim kurabilme imkânı yoktur fakat arkadaşının olmamasında babasının ona sürekli 'Kendinin en iyi arkadaşı olmalısın, kimseye ihtiyacın yok. Üzülmek iyi bir şey değil, sana nasıl güçlü olacağını gösteriyorum. İçindeki manevi gücü bulmalısın!' minvalinde söylediği sözlerin etkisi çok büyüktür. Öyle ki Calypso babasının bu yaklaşımı yüzünden annesinin yasını bile tutamamış her şeyi içine atar olmuş; bir çocuktan ziyade bir yetişkin gibi davranmaya başlamıştır. Daha doğrusu buna mecbur kalmıştır, çünkü babası bu sözleri Calypso'ya söylerken kendisinin de hiçbir şeye ve hiç kimseye ihtiyacı olmadığını kanıtlamak istercesine ne evle ne de Calypso ile pek ilgilenmemektedir. Bir düzeltmendir; kendisini, eşinin vefatından sonra, tamamen kitaplara verip onlarla yatıp onlarla kalkar olmuştur ve aynı zamanda 'şaheserim' diye nitelediği Limonun Tarihçesi isimli kitabı yazmaya adamıştır. Hatta öyle bir adamıştır ki kendini bu işe çalışma alanı olan kütüphaneyi bir 'Limon Kütüphanesi'ne çevirmiş, her tarafı limonlarla doldurmuştur; eşinden Calypso'ya kalan kitapları kaderine terk etmek pahasına! Bu yüzden de ev işleri, yemek, babasının yemek yiyip yemediğini kontrol etmek vs gibi tüm işlerle Calypso ilgilenmektedir. Babasının böyle davranmasına bir türlü anlam veremeyen Calypso bu duruma çok üzülür fakat yine onu hayal kırıklığına uğratmamak için hiçbir şey belli etmemeye çalışır. Peki, o yaşına rağmen tüm bunlara dayanabilmesini sağlayan tek şey babasını hayal kırıklığına uğratmama düşüncesi midir? Calypso yaşam mutunu nasıl sağlayabilmiştir? Necip Tosun'un Gidilmemiş Yerlerin Türküsü isimli öykü kitabında yer alan bir öyküsünde, "Allah acılarla kıvranan insana mutlaka tutunacağı bir şey veriyordu; bazen iyi bir hikâye bazen iyi bir türkü bazen de büyük bir sabır." (Tosun, 2021, s. 22) diye bir ifade geçer. Küçük kız öyle bir dal bulabilmiş midir? Evet, bulmuştur; o dal kitaplardır. 2300 sene önce "Ruhu sağaltıcı mekânlar" (Sarı, 2020, s. 42) –İskenderiye Kütüphanesi'nin üzerinde bu ifade yazmaktadır- olarak nitelenen kütüphaneler dün olduğu gibi bugün de o güce sahip olabilmekte; insanların ruhunu sağaltmasına yardımcı olabilmektedir. Öyle ki küçük kız annesinden kalma kütüphanesini, Calypso'nun babasının kütüphanesi haricinde kendine ait bir kütüphanesi vardır, sığınağı olarak niteler ve ondaki yerini şu sözlerle ifade eder: "Bu oda benim sığınağım. Oturup etrafımı çevreleyen görünmez hikâyeleri soluyorum. Bu hikâyelerdeki karakterler birileri o kelimeleri okuduklarında özgürlüklerine kavuşuyor. Kitaplar sizi gerçek hayatta hiç gidemeyeceğiniz yerlere götürüp hiç tanışamayacağınız insanlarla tanıştırır." (Cotterill, 2022, s. 122) Kitapların insana hikâyeden fazlasını verdiğine inanan Calypso yaşam mutunu onlar vesilesiyle elinde tutabilir. Küçük kızın hayatı böyle sürüp gitmektedir; ta ki Mae ile tanışana kadar!
Mae, okula yeni gelen kızdır. O da Calypso gibi okumayı çok sevmektedir. Aralarındaki bu benzerlik Calypso'nun içini ısıtır ve bu durumu şu sözlerle açıklar: "Mae'in kitap zevki benimkine çok benziyordu. Bu benzerlik içimi ısıttı. Hayatı hikâyelerden ibaret olan bir ben varım sanıyordum. Hayali dünyayı gerçek dünyaya tercih eden tek kişiymişim gibi…" (Cotterill, 2022, s. 38) Bir arkadaş edinmek çoğu insan için basit bir süreç olabilir ama kitapları insanlara tercih eden Calypso için çok büyük bir şeydir. Bu dostluk küçük kızın hayatında büyük rol oynayacaktır. Artık kitaplarını okuduktan sonra üzerine konuşabileceği, en önemlisi de dertleşebileceği birisi vardır. Bu süreçte tam her şey, bir nebze de olsa, güzel gidiyor derken ona annesinden kalan ve büyüyünce okuması için babasının kütüphanesinde duran kitapların babası tarafından kaldırılıp kaderine terk edildiğini, raflardaki yerlerini limonların aldığını görmesi Calypso için bardağı taşıran son damla olacak ve bu durum büyük tepki göstermesine neden olacaktır. Onun bu halini gören Mae'in annesi, öğretmenlerin de yardımıyla, küçük kız ve babasının psikolojik destek alması konusunda girişimlerde bulunur. Peki, bu adım bir şeylerin değişmesine vesile olabilmiş midir? Küçük kızın babası hatalarının farkına varabilmiş midir? Bu soruların cevapları için sizleri eserin sayfalarını çevirmeye davet ediyorum sevgili okur.
Sonuç
Ahmet Sarı'nın Edebiyatın İyileştirici Gücü isimli eserinde şöyle bir ifade yer almaktadır: "Bibliyoterapi sadece güzel sözlerle tedavi eylemine girişmez, ruhundaki oyuğa denk gelen bir sorunsalın kitaplardan karşılığı bulunarak sağaltım sürecine gider." (Sarı, 2020, s. 52). Calypso da, babasının kaderine terk ettiği annesinden kalan kitapları konuldukları yerden çıkarttırdıktan sonra hangilerinin okunamaz hangilerinin okunabilir durumda olduklarına bakarken dayanamayıp Bronte'nin Jane Eyre'sini okumaya başladığında Jane'in her iki ebeveynini de kaybetmiş birisi olduğunu öğrenir. Bu durum onun, farkında olmasa da, böyle bir sağaltım sürecine girmesine yol açar. Bunu şu sözlerinden de anlamak mümkündür: "Zavallı Jane! O, her iki ebeveynini kaybetmişti. Hikâyelerdeki karakterlerin çoğu sevdikleri için yas tutuyordu. Bu durum bir açıdan rahatlatıcı, yani yalnız değilim." (Cotterill, 2022, s. 156) Bu açıdan bakıldığında eserimiz de içeriğiyle gerçek hayatta böyle durumlarla başa çıkmak durumunda kalan insanlara tutunulacak dal uzatmaktadır. Nasıl ki Jane Eyre'yi okuyan Calypso yalnız olmadığını anladıysa Limon Kütüphanesi de okurunu Calypso gibi düşünmeye sevk edecektir.
Nihayetinde sevgili Gurbet Lüy'ün kaleme aldığı inceleme yazısında "neredeyse bir klasik" (Lüy, 2022) olarak nitelediği eser değindiğimiz tüm bu noktaların yanı sıra pek çok kitaba da yönlendirmektedir. Umulur ki hem Limon Kütüphanesi hem de yönlendirdiği eserler edebiyatın iyileştirici gücünü keşfetmemize ve ruhu sağaltıcı mekânların kıymetini anlayıp her evde böyle bir mekân kurmaya gayret göstermemize vesile olsun. Hakkıyla idrak edebilenlerden olabilmek temennisiyle… Kitapla kalın.
Kaynakça
Cotterill, J. (2022). Limon Kütüphanesi. (Z. Kürük, Çev.) İstanbul: Timaş Yayınları.
Lüy, G. (2022, 11 25). https://www.kitaphaber.com.tr/. 1 27, 27 tarihinde https://www.kitaphaber.com.tr/: https://www.kitaphaber.com.tr/neredeyse-bir-klasik-limon-kutuphanesi-k5191.html adresinden alındı
Sarı, A. (2020). Edebiyatın İyileştirici Gücü. İstanbul: Ketebe Yayınları.
Tosun, N. (2021). Gidilmemiş Yerlerin Türküsü. İstanbul: Ketebe Yayınları.
Yazar: Şerife Saliha BOZOKLU - Yayın Tarihi: 03.03.2023 09:00 - Güncelleme Tarihi: 22.02.2023 10:09