Rüzgârı Dizginleyen Çocuk
S. Çelebi kaleme aldı...
O büyülü sayfalar, iki kapak arasında Malavi'ye götürüyor bu sefer yolcusunu. Kelimeler, eline kitap alıp okuma 'lüksüne' sahip insanları, kitaba ve eğitime ulaşmanın bedeller istediği bir coğrafyayla tanıştırıyor. Bu bedeli karşılayacak imkânı olmadığı için, kaçak öğrencilik denemeleri başarısızlıkla sonuçlanan ve uzun süre okuldan mahrum kalan Rüzgârı Dizginleyen Çocuk ile… Çok zor şartlar altında ve üstün bir gayret sonrasında tamamladığı ilkokul eğitiminden sonra daha ileri düzey bir eğitim alma fırsatı elde edememiş William'ın, Harvard'a uzanan yolculuğunu okurken baskın olarak hissettiğim duygular; takdir, eksiklik ve utanç oldu.
Kahramanımızın tüm zorluklara rağmen, lafın gelişi ve alelade olmayan cinsten zorluklara rağmen, bilime duyduğu ilginin peşini bırakmamasını, bununla birlikte Allah vergisi diye nitelendirebileceğimiz o sayısal zekâsını kullanarak, köy kütüphanesindeki kitapları okuyarak öğrendiği bilgilerle rüzgârgülü yaparak köye elektriği getirmesini takdir etmemek mümkün değildi. Üstelik bunu gerekli malzemeleri temin etme imkânı olmadığı için, parçaları hurdalıklardan, çöplerden toplayarak yani ileri dönüşüm ile yapması hayranlık uyandırıcıydı.
Öte yandan bir çocuğun kendi kendine öğrendiği bu basit düzeyde fizik bilgilerini, ortaokulda ve lisede bir öğreticinin anlatması ile dinlemiş olmama rağmen hiç bir şekilde anlamayışım ise utanç vesilesi idi. Bu tam olarak benim utancım mı olmalı eğitim sistemimizin karnesine bir kırık olarak mı düşmeli bilemiyorum. Her sene pamuklara gömüp filizlendirdiğimiz fasulyelerle aslında ne öğrenmemiz gerektiğini 20'li yaşlarımda fark ettim. Yine her sene kartonların üzerine pil, ampül ve kablolar koyarak hangi fizik yasasını öğrendiğimizi ise hâlâ anlayabilmiş sayılmam. (İlkokul ve ortaokul yıllarımda her dönem sınıfın ilk 3'ü içerisinde olan, lise sınavlarında %5'lik dilime girebilen bir öğrenci olduğum dipnotunu eklersem durumun vahameti daha iyi anlaşılır galiba). Zaten lise 1. sınıftan sonra fen bilimleri ile ilişkim, bilimin edebiyatla kesiştiği noktalardan ibaret kaldı.
Karnım tokken, bir şeyler yiyip içmenin hemen akabinde kitabı okumaya oturduğumda, o kavurucu sıcakta insanı bitkin düşüren çaresiz kıtlıkla mücadele eden insanların öyküsünü, bizim için öykü onlar için hakikat olan yokluğu okumak ise şahsım ve dünyanın karınları tıka basa dolu tüm insanları adına oldukça utanç vericiydi. Siyer kitaplarında boykot yılları anlatılırken Müslümanların karınlarına taş bağlayarak midelerine tokluk hissi yaşatmaya çalışmalarını, Dünya Savaşı'na dair anlatılarda, insanların hayvanların dışkılarından yiyebilecek parçalar bulmaya çalışmasını, çaresizlikten ayakkabılarını bile yemeye çalışanları okurken hissettiğime benzer bir haldi. Bunca nimetin hesabını nasıl vereceğimize dair bir iç hesaplaşmayı da beraberinde getiren…
Durduğum yerden yaptığım okuma ile William, azmi ve gayret edene Allah'ın açtığı yollar vesilesi ile kendini gerçekleştirme imkânı bulup uçağa bindiğinde onu uğurlayan bir yakını gibi hissettim. Arkasından dua eden bir teyze, sevinç ve gururla gözleri dolu ona el sallayan bir abla, 'Oraya nereden, niye ve nasıl gittiğini unutma Kamkwamba buraları unutma lütfen! Diye seslenen bir anne gibi
Kahramanımız William Kamkwamba'nın, Bryan Mealer ile birlikte yazdığı, atalet, tatminsizlik, şükürsüzlük, gayretsizlik hislerinin yaşandığı dönemlerde insanı kendine getirebilecek, ortaokul-lise okuma listelerinde muhakkak bulunması gereken, sarsıcı ve etkileyici bir kitap; Rüzgârı Dizginleyen Çocuk.
Rüzgarı Dizginleyen Çocuk
William Kamkwamba, Bryan Mealer
Çeviren: Burak Eren
Beyaz Balina Yayınları
Yazar: Misafir Köşesi - Yayın Tarihi: 04.08.2021 09:00 - Güncelleme Tarihi: 14.07.2023 21:19
Bu kitap birkaç yıl evvel bir arkadaşımın bana yeni yıl armağanıydı. Hatta bu arkadaşım o yıl Etiyopya'ya bir fotoğraf grubu ile fotoğraf çekmeye gitmiş ve aylar boyu gördüklerinin etkisi altında kalmıştı. Yemek yeme alışkanlığını gözden geçirmiş ve bizlere orada herkesin aç olduğunu, bizlerin çok yemek yediğimizi söylemişti. Kitabı bu bilgilerle okuduğumda daha tesirli olmuştu. Filmini de yakın bir tarihte iki kızım ve eşimle birlikte izledik. O da oldukça başarılı. Her yaşa hitap eden bir kitap ve film. Değerlendirme yazısı olarak konu aldığınıza memnun oldum.