Şair Bir Yazar Şiir Bin Söyler, Edebiyat, Merve YURTSEVER

Furkan Çalışkanın Savunma Sanatları Kitabı

Bir şiir sizi düşünce normlarının dışına çıkarabilir. Çıkarmalıdır da bence. Şairin sesi, nefesi, ruhu üflenir kelimelere ve bir şiir çıkar yürekleri dele dele. Şairin derdi dert olur şiiri okuyup içine işletene. Şair bir yazar, şiir bin söyler.

Şiir coşkudur, şiir hüzündür, şiir huzurdur, şiir yorgundur, yorandır. Aynı zamanda garip bir dinginliktir. Anlaşılmıştık hissi salar anlatamayan okur ruhuna. Şiir şairden yansır. Şair coşkundur. Şairin bir yanı yas, bir yanı bayramdır. Kelimeleriyle dokur okuyucunun gönül hâsılını. Şairin muhatabı birken bin olur.

"Usulca hal çaresi arar ve sürer atını şair." – Türkçe Sözlü Hafif Bir Acı -

"Korkuyorsun, üşüyorsun ve yanlış anladın

Şairi yanlış anlamak daha güvenlidir

Daha konforlu daha kurumsal daha aciz

Şimdi unut bunları ve tüm gücünle bana güven

Kaybedeceğiz!

Hayır, bu sefer doğru anladın." – Bilerek Ve İsteyerek -

Günümüzde şiir denilince aklımda beliren ilk isimlerden Furkan Çalışkan'ın Savunma Sanatları isimli şiir kitabından alıntı bu dizeler. Birçok etkileyici ve sarsıtıcı cümlelerle bezeli kitap. Hepsini aktarmak mümkün olmasa da dilime bir şarkı gibi dolanan " Lastik pabuçların bağcıkları kadar yalan / Adaktan yiyemeyen bir insan olmak" dizelerini yazmadan geçemeyeceğim. Üstünde bütün gün düşündürecek söylemler değil mi? Tüm kitabı okuyunca anlayacaksınız beni. Ruhunuz size seslenecek "iyi ki"...

Yaşamla baş edebilme meselesi üzerine kurulmuş sözcükler. İnsan birçok duygunun istilası altında kalır hayat serüveninde. Bir savaştır yaşamak, gardını almak –savunmak- zorunda bırakan. Bir şairin savunması da sözcüklerdir muhakkak. Sözcüklerin sanat ekseninde evirilmesini okuyacağınız bir kitap, Savunma Sanatları.

Şiirin modern zihne karşı savunma olduğunu düşünen şair " şiir bana ne öğretebilir? Ben bunu nasıl dönüştürebilirim" sorusunun cevabı niteliğinde oluştuğunu belirtiyor Savunma Sanatlarının. Bursa'da editörlük ve yazarlık akademisinde kendisini dinleme fırsatım olmuştu. Furkan Çalışkan soyadının hakkını veren insan olarak işlemişti zihnime. Genç yaşta ulaştığı başarı, çocukluktan beri edebiyatla iç içe olmasının yanı sıra şüphesiz içine düşen edebiyat aşkının peşinde koşması, titiz ve nitelikli işlere imza atması sonucundadır. Şiirin hayatın ritmi olduğunu düşünen şair "ne zaman edebiyattan uzaklaşsam ritmimin bozulduğunu hissediyorum" demişti. Yaptığı işi büyülenmiş gibi yapan insanlar başkalarını da büyüleyebiliyorlar. Şairin muhatabı birken -kendiyken- bin oluyor. Bu da işin ayrı büyüleyici tarafı olsa gerek.

"Dost ateşinde kalmış askerleriz bugünlerde

Cehennemini buzdolabında unutan piyade benim

Kokmuş ve sebzelerin arkasında duruyor işte

Kulağıma söyle diyorum, hadi sadece bir isim

Kaplanın kafesini açan kimdi sevgilim?

Birinin Cohen'e söylemesi gerek

Mucizeyi beklemesin artık

Gelmeyecek. Çünkü çarmıhta şair

Kaplanın gözlerinde saklanırken dahi Judas'a âşık

Bilmez ki görünmez olmak için bakmaması da gerekir."

Keyifli okumalar diliyorum.

Furkan Çalışkan

Savunma Sanatları

Ketebe Yayınları

52 Sayfa