Şairler Geçidi: V.B. Bayrıl ile Konuştuk, Söyleşi, Ethem ERDOĞAN

Şairler Geçidi: V.B. Bayrıl ile Konuştuk yazısını ve Ethem ERDOĞAN yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Şairler Geçidi: V.B. Bayrıl ile Konuştuk

17.06.2022 09:00 - Ethem ERDOĞAN
Şairler Geçidi: V.B. Bayrıl ile Konuştuk

Kendinizi nasıl tanımlarsınız?

Şair ve bahçevan.

Şiir yazma biçiminizi anlatır mısınız? Şiirin mutfağı sizde nasıldır?

Anlatmam. Yakında nasıl şiir yazdığımı ilk elden anlatan ve gösteren bir kitap çıkacak. Adı: Ora & Labora... Orada okuyabilir merak edenler.

Günümüz şiirlerinin sorunları nelerdir? Çözüm ne olabilir? Şiirimizin bugünkü durumu hakkında neler dersiniz?

Günümüz şiirinde bir "sorun" olduğunu sanmıyorum. Ağzı olan konuşuyor, klavyesi olan yazıyor, sosyal medyası olan paylaşıyor, parası olan kitap bastırıyor. Böylece herkes mutlu oluyor.

Dergi takip ediyor musunuz? Hangi dergilerde yazdınız/yazıyorsunuz? Dergilerdeki şiirler üzerine neler söylersiniz?

Hayır, dergileri takip etmiyorum. Yeni de değil, neredeyse yirmi-yirmibeş yıldır. Beni ilgilendiren, bekleme heyecanı yaratan bir dergiyle (yani Est&Non'dan sonra) karşılaşmayalı epey oldu. Çok fazla dergide yazdım mı? Bilmiyorum, emin değilim, belki. Bkz. Elmas Bir Sıkıntı, Halil Cin, Klaros Yayınları, 2021, Bibliyografya kısmı. Yazdığım dergiler ve yazıların neredeyse tümü orada yer alıyor... Altı sayfa tutarında ve 105 başlık...

img-20220614-wa0012

Hikâye / öykü türü günümüzün popüler edebiyat türleri arasında. Şiire ilginin az olduğunu düşünüyor musunuz? Evet ise neden?

Şiire ilgi her zaman küçük ve kararlı bir grubun alanında olmuştur. Paz'ın o güzelim deyişiyle "ucu bucağı olmayan azınlık"... Şiiri, şiir kitaplarını hep bunlar okumuştur, okurlar. O nedenle popüler olma gibi bir durum ne şiirin, ne şairin - elbette gerçek şairin- umurunda olmaz... Şiir ilgi talep etmez. Karşılaştığınızda sizi şok eder, nakavt eder, geçer.

Şiir sadece bireysel bir düşünüşün eseri mi yoksa toplumsal olay ve olgular da aynı oranda etkili midir?

Ressamların güzel bir lafı vardır. Şöyle derler, "resim diye bir şey yoktur, ressamlar vardır". Aynı durum şiir için de geçerlidir. Şair yoksa şiir de yoktur. Toplum şaire düşmandır, aynı zamanda şair de - eğer gerçek bir şair ise- toplumdan nefret eder, hatta tiksinir. Toplumla buluşacağı tek yer yevm'ül firak'tır.

Şiiri ortaya çıkartan koşullara ek olarak neler söyleyebilirsiniz?

Şair denilen mahluk, Dil'in kendi varoluşunu yönetmesine izin vermeyen kişidir. Toplumun Dil aracılığıyla kendi üstünde kurmaya çalıştığı tahakkümü delik deşik edendir. Dil hapishanesinin parmaklıklarını sürekli kemirir, keser, eritir ki Varlık, oradan ilahi ışığını insanlık denen esfel-i safilin üzerine akıtabilsin.

Şiir ve şuur arasında birbirini etkileyen ya da tetikleyen bir ilgiden söz edebilir miyiz? Toplumun akıbeti açısından şiiri değerlendirmek mümkün müdür?

Toplumun canı cehenneme! Şair, kelimeler ve suskunluklarıyla kendi Nuh Gemisi'ni inşa edendir. Yaklaşan tufandan İnsanlık'ın kurtarılmaya değer numunelerini o söz gemisine depolayıp, tufan sonrası için hazırlık yapmaktır onun tek görevi. Bunun dışında bir varoluş nedeni yoktur şairin ve şiirin.

vb_3

Şiirin metropol ya da taşra ile bağı nedir? "Büyük şiir büyük şehirlerde mi yazılır"?

İstanbul dışında bütün Türkiye taşradır. Taşralı şair olur ama taşradan şiir çıkmaz.

Şiirde kuşak kavramı üzerine değerlendirme yapmak ister misiniz? Bu konuda neler söylersiniz?

En güzel kuşak ebemkuşağıdır. Onu da LGBT kaptı. Günümüzde "kuşak" kavramının geldiği nokta; yeteneksizlerin bir çuval imal edip, kendi vasatlığını gizlemek için yeteneklileri doldurduğu çuvala girme uyanıklığıdır. Onun dışında bir anlamı yoktur. Çünkü Türk şiirinde kuşaklar değil, şairler vardır sadece.

vb_1

Şiir eleştirisi var mı günümüzde? Bir şiir eleştirisi nasıl olmalıdır? Bu alanda dikkatinizi çeken isimler kimler?

Şiir eleştirisi yani kritik anlamında eleştiri, olmaz. Mümkün değildir çünkü. Ancak, bir yorum, bir okuma yöntemi veya önerisi olabilir. Sanırım, güncel, son zamanların isimlerinden söz etmemi istiyorsunuz eleştiri konusunda. Yeni bir gelişme, genç ve çalışkan bir akademik kuşak geliyor gibi görünüyor bu alanda. Pınar Aka, Devrim Dirlikyapan, Bilgin Güngör, Emel Koşar, Haluk Öner, Alphan Akgül, Mehmet Sümer, Gökhan Tunç, Ahmet Evis, Koray Feyiz ilk aklıma gelenler... Bu isimlere bir de Mehmet Akay ile Necmiye Alpay'ı ekleyebilirim.

Şiir, kurucu bir unsur olarak geçmişten günümüze birçok toplumun duygu ve düşünce bütünlüğü içerisinde hareket etmesini sağlayan bir etkiye sahip tür. Bu bakımdan şiirin kurucu rolü üzerinden kültür ve medeniyet okumaları nasıl yapılabilir.

Kurucu unsur derken sanırım insanlığın henüz yabanıl bir toplum olduğu zamanları işaret ediyorsunuz. Yani şairin bir yalvaç olduğu zamanları. Onun dışında pre-modern ve modern toplumların "duygu ve düşünce bütünlüğü içinde" hareket etmesini sağlayan temel şeyler savaş, yağma, ticaret, para, tüketim, yeme- içme ve üreme faaliyetleridir. Şiir, tüm bu asıl faaliyetlere ara verildiğinde meze niyetine kullanılan keyif verici bir maddedir... Kültür ve medeniyet, şaire, şairin varoluşuna düşmandır.

Şiirde usta-çırak ilişkisi bağlamında bu ilişkinin eğitim-etki/gölge riski üzerine neler düşünürsünüz?

vb_2

Usta-çırak ilişkisi tüm sanat ve zanaatların temelinde vardır. İnsan tarihinin her safhası, döneminde de geçerlidir bu ilişki. Ustası olmayanın us'u yoktur çünkü. Kimse dağ başında bir nebat olarak yetişmez, yetişemez. Her zaman sizden önce biri vardır. Sizden sonra da birileri olacaktır. Etkilenme endişesi, ancak düşük nitelikte ruhların, karakterlerin sorunudur. Etkilenmeyen, etkileyemez. Şair her etkiye her daim açık olan, aldığı etkiyi tüm hücreleriyle ve dilsel yeteneğiyle soğuran ve bu etkilerin üzerine kendi kişisel mührünü vuran / vurabilen kişidir.

Folklor şiire düşman mıydı hala öyle midir?

Evet, folklor şiire düşmandır. Tüm "anonimlik" halleri şiire düşmandır.

Roman, hikâye/öykü yazarların birbirleriyle çekişmeleri pek gözlemlenen bir durum değilken şairlerin çekişmeleri, Türk edebiyatında en sık rastlanan bir durum olarak görülmektedir. Şiirin ve şairlerin çekişmeleri hakkında neler söylersiniz?

Normaldir. Şairlik, Varlık tarafından onurlandırılan ve ancak varoluşu taşımaya layık Varolan'a bahşedilen bir varolma hâli. Heidegger'in sözüyle; "şiirâne oturur insan yeryüzünde..." Bu hâl'in bir taşıyıcısı, buna lâyık olma iddiası, arzusu, ihtirası bulunan şahısların beyhude kavgası da haliyle epey sert ve kanlı geçer, geçmiştir, geçecektir. Hem de tüm Tarih ve Zaman boyunca... Bir Arnavut atasözü var bu konuda, bizzat ben yazdım, onu hatırlatırım: "Şiir iyidir, şairler hariç!"


Yazar: Ethem ERDOĞAN - Yayın Tarihi: 17.06.2022 09:00 - Güncelleme Tarihi: 19.06.2022 12:44
1097

Ethem ERDOĞAN Hakkında

Ethem ERDOĞAN

Kütahya doğumlu. 1995 yılında Alkım edebiyat dergisini bir grup arkadaşıyla beraber çıkardı. Yazı ve şiirlerini Alkım, Kırağı, İpek Dili, Edebiyat Ortamı, Hece ve Yediiklim edebiyat dergilerinde yayınladı.

Ethem ERDOĞAN ismine kayıtlı 168 yazı bulunmaktadır.

Yazarımıza ait 4 kitap bulunmaktadır.