Şairler Geçidi: Zeynep Yıldırım ile Konuştuk, Edebiyat, Ethem ERDOĞAN

Şairler Geçidi: Zeynep Yıldırım ile Konuştuk yazısını ve Ethem ERDOĞAN yazarına ait tüm yazıları Kitaphaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.

Şairler Geçidi: Zeynep Yıldırım ile Konuştuk

01.11.2022 09:00 - Ethem ERDOĞAN
Şairler Geçidi: Zeynep Yıldırım ile Konuştuk

Kendinizi nasıl tanımlarsınız?

Hayatında şiire yer vermek için çırpınan, şiirin yüklediği sorumluluklardan kaçmayan, derdini şiirle anlatmaya çalışan biriyim. Şiir güzelleştirir ve şiirde güzellikler vardır çünkü.

Şiir yazma biçiminizi anlatır mısınız? Şiirin mutfağı sizde nasıldır?

Şiir, duygularımızı kelimeler ve imgeler aracılığıyla aktardığımız bir edebi tür. Dolayısıyla şiir yazdığım o belirsiz süreci ağırdan alıyorum. Çünkü aşk, acı, özlem, ayrılık gibi duyguları, o çoşkuyu, duyumsatan, hissettiren metinler olmalı. Şiirin tekniği üzerine çalışırım. Yer yer edebi sanatları kullanmaya çalışırım. Mısraların kendi içindeki uyumu, tutarlılığı önemli. Kelimeler üzerinde çalışıyorum. Dediğim gibi, şiirin mutfağında biraz uzun çalışıyorum. İçime sinmesi de önemli. Tamamlanacak şiiri yazdığım an hissedebiliyorum. Bazen de ilk mısra içime doğduğunda devamı geliyor. O ilk mısrayı zihnimde tutarım, unutmam, not alırım hatta.

Günümüz şiirlerinin sorunları nelerdir? Çözüm ne olabilir? Şiirimizin bugünkü durumu hakkında neler dersiniz?

Günümüz şiirini iyi okumaya ve takip etmeye çalışıyorum. Şiirin sorunu yerine şairlerin sorunundan söz edebiliriz. Şair olarak gördüğümüz insanların bu kadar çok şiir yazabilmelerine şaşırıyorum. Bir şair bu kadar çok şiir yazabiliyorsa, her şiiri iyi şiir olabilir mi? Şiirde günlük ifadelerle arabesk söylemler oluyor çokça. Gördüğüm bu ama iyi şiir de kendini gösteriyor.

Dergi takip ediyor musunuz? Hangi dergilerde yazdınız/yazıyorsunuz? Dergilerdeki şiirler üzerine neler söylersiniz?

Dergileri de, yeni çıkan kitapları da takip etmeye çalışıyorum. Aydos Edebiyat dergisiyle başladı şiir yolculuğum ve devam ediyor. Şiar dergisinde de yayımlandı. Çok fazla dergiye şiir göndermedim ama pişmemiz ve gelişimimiz açısından dergilerde ürünlerimizi yayımlamak çok önemli. Dediğim gibi iyi şiirler yazılıyor dergilerde ama dergi okuyucusu az. Dergi almıyoruz maalesef. Hâlâ elime bir dergi aldığımda daha okumadan heyecanlanırım.

Hikâye / öykü türü günümüzün popüler edebiyat türleri arasında. Şiire ilginin az olduğunu düşünüyor musunuz? Evet ise neden?

Evet şiire ilgi az diyebiliriz hikâye/öykü türüne baktığımızda. Ama nitelikli bir azınlık olduğumuzu düşünüyorum. Son yıllarda, özellikle kadın öykücülerin sayısında ciddi bir artış var. Tüm öykücüleri takip edebildiğimi söyleyemem ama sevdiğim öykücüler var. Şiir açısından bakacak olursak, insan var olduğu sürece şiir de varlığını sürdürecektir.

İsmet Özel "şiiri yokluğunu hissettiğimiz bir şeyi tamamlamak için okuruz" der. Şiir okuyan insanları özel bulurum, çünkü herkes şiir okumuyor. Her insanın bir öyküsü vardır ama her insanın bir şiiri yoktur.

Genel olarak baktığımızda ise görsel medya, bilgisayar teknolojisi ve iletişim araçları toplumda bir kültürel yozlaşmaya neden oldu. Faydası kadar zararları da oldu. Dolayısıyla kitap okuma oranı az. Bu sadece şiire has bir durum değil aslında.

Şiir sadece bireysel bir düşünüşün eseri mi yoksa toplumsal olay ve olgular da aynı oranda etkili midir?

Şiir salt bireysel düşünüşün eseri olamaz, toplumsal olay olgulardan etkilenir. Toplumu, acılarını, açmazlarını, özlemlerini yansıtır. Bir sanatçının içinde yaşadığı toplumun dışında bir şey üretmesi mümkün mü? Elbette toplumdan, çağdan etkilenir sanatçı.

0001985076001-1 Şiiri ortaya çıkartan koşullara ek olarak neler söyleyebilirsiniz?

Şiiri ortaya çıkartan koşullar çağa göre değişiklik gösteriyor. Bir dönem siyasal çatışmalar etkili olurken, başka bir zaman ekonomik sorunlar etkili olabiliyor şiirin ortaya çıkmasında.

Şiir ve şuur arasında birbirini etkileyen ya da tetikleyen bir ilgiden söz edebilir miyiz? Toplumun akıbeti açısından şiiri değerlendirmek mümkün müdür?

Elbette şiir ve şuur Arapça, aynı kökten geliyor etimolojik olarak. Şiir ve şuur idrak ve hâl üzre bir yolculuktur dersem birbirleriyle bağlantısını ifade etmiş olurum sanırım.

Şiirin metropol ya da taşra ile bağı nedir? "Büyük şiir büyük şehirlerde mi yazılır"?

Metropol ya da taşra şiiri diye bir ayrım yok bence. Şiiri yazdığımız mekândan ayrı olarak bu tamamen şairle ilgili bir durum. Doğada, ormanda, bir dağı temaşa ederken, bir çiçeğe dokunurken yazdığım şiirler oldu. Bu şairle ilgili bir durum. Bazen taşra, doğa beni etkiliyor bazen metropolün kalabalığı. Şairin dünyasıyla ilgili bir şey.

Şiirde kuşak kavramı üzerine değerlendirme yapmak ister misiniz? Bu konuda neler söylersiniz?

Şiiri tarihsel bazda kuşaklara ayırmaktan ziyade şiirimizin geçirdiği evrelere bakıyorum. 80,90, 2000 günümüz şiiri diyoruz. Belirli ortak noktaları, aynı dünya görüşleri, belirli dergilerde toplanma; Varlık, Mavera, Edebiyat, Diriliş gibi kuşak kavramını değil, okul ya da muhit kavramını doğurabilir şiirde.

Şiir eleştirisi var mı günümüzde? Bir şiir eleştirisi nasıl olmalıdır? Bu alanda dikkatinizi çeken isimler kimler?

Cahit Zarifoğlu mektuplarda okuyucularla şiir eleştirisini çok güzel yapıyordu. Eleştirmenler şiiri eleştirirken neleri ölçü kabul ediyorlar bakmak gerekir. Çünkü bir şiiri eleştirirken sağlıklı eleştirmek, insan, yaşam, nesne, evren arasındaki bağı okuyabilmeyi ve kullanabilmeyi gerekli kılar.

Şiir üzerine derin bir bilgi birikimi, entelektüel okumalar gerekir. Estetik bakış, sanatsal yetkinlik, düşünce ve dilde yetkinlik, deneyim vs unsurlar gerekir diye düşünüyorum. Edebiyatımızda eleştiri kültürünün olması lazım. Acaba var mı? Sanat ve toplum için ortaya konulan söylem ve eleştiriler yerinde olmalı. Pohpohlamak ya da yermekten ziyade metnin hakkını vererek eleştirmeli. Eleştirinin amacı şairin sanat bilgisi ve yeteneğini görmesini sağlamak olmalıdır. Eserin yetkinliğini göstermelidir. Yazdığı metindeki eksiklik veya fazlalıkları yerinde göstermek burada hiçbir kayırma yapmadan metne sadık kalmak gerekir diye düşünüyorum. Eleştiriden maksat, şiirin duygusal dünyasını, kapalı yüzünü okura göstermek olabilir. Şair, nitelikli eleştiri sayesinde eksiklerini değerlendirip çözüm önerilerinden yararlanabilir.

Şiir, kurucu bir unsur olarak geçmişten günümüze birçok toplumun duygu ve düşünce bütünlüğü içerisinde hareket etmesini sağlayan bir etkiye sahip tür. Bu bakımdan şiirin kurucu rolü üzerinden kültür ve medeniyet okumaları nasıl yapılabilir.

Şiir, toplumun duygu ve düşünce dünyasına dokunarak bir birikim oluşturur. Bu birikimin kurucu ve dönüştürücü gücü yadsınamaz kuşkusuz. Sözünü ettiğiniz şiir üzerinden kültür ve medeniyet okumaları; şiirin yazıldığı dönemden ve şairin kimliğinden, aidiyetinden bağımsız yapılamaz.

Şiirde usta-çırak ilişkisi bağlamında bu ilişkinin eğitim-etki/gölge riski üzerine neler düşünürsünüz?

Şiirde usta-çırak ilişkisi önemli bir eğitim modelidir. Benim de istifade ettiğim bir ustam oldu. Şiirin ne olup olmadığına dair bilgi birikiminden istifade ettim. Etkilenme yok diyemeyiz, seçkin şairlerimizin şiirlerinden etkileniyoruz tabi ki. Bu açıdan bakınca etkilenmenin bizi büyüten, besleyen bir şey olduğunu düşünüyorum. Şiir yazdıkça etkilenme ile beraber kendi özgün sesimizi bulabiliyoruz. Tabii etkilenmeden kastım kopya çekmek değil, oradan beslenip zenginleşmektir.

Folklor şiire düşman mıydı, hala öyle midir?

Bence değildi. Cemal Süreya'nın "Folklor şiire düşman" başlıklı bir poetik yazısı var. Evet "Çağdaş şiir geldi kelimeye dayandı" cümlesi ile başlıyor yazıya ve ardından şiirde kelimenin önemine dikkat çekiyor ve şiirde halk deyimleri ve folklora itiraz ediyor. "Folklorik şiirde entelektüel zenginlik olmadığını düşünüyorum" diyor.

Roman, hikâye/öykü yazarların birbirleriyle çekişmeleri pek gözlemlenen bir durum değilken şairlerin çekişmeleri, Türk edebiyatında en sık rastlanan bir durum olarak görülmektedir. Şiirin ve şairlerin çekişmeleri hakkında neler söylersiniz?

Şairler birbirlerini çekemiyorlar galiba. Çekişmeler ondan olabilir. Şairler kıskançtır da aynı zamanda.


Yazar: Ethem ERDOĞAN - Yayın Tarihi: 01.11.2022 09:00 - Güncelleme Tarihi: 20.03.2024 22:24
1110
Yorumlar
  • Cihaddin Şeker 2024.03.20 15:00

    Çok güzel yazı olmuş. Zaten söyleşilen kişi cevher niteliğinde olunca sohbet de harika olmuş. Yüreğinize gam değmesin.

Ethem ERDOĞAN Hakkında

Ethem ERDOĞAN

Kütahya doğumlu. 1995 yılında Alkım edebiyat dergisini bir grup arkadaşıyla beraber çıkardı. Yazı ve şiirlerini Alkım, Kırağı, İpek Dili, Edebiyat Ortamı, Hece ve Yediiklim edebiyat dergilerinde yayınladı.

Yayınlanmış Kitapları

- Hastalıklı Hikayeler, Hece Yayınları, 2024
- Modernite ve Beyaz Bayrak, Çıra Yayınları, 2024
- Anlatıya Giriş; Roman/Hikaye Öykü İncelemeleri, Ahenk Kitap, 2024
- Şiirden Şaire, Çıra Yayınları, 2021
- Şiirden Şuura, İzdiham Yayınları, 2021
- Ela Bentleri, Yedi İklim, 2017
- Yakaza-n / II Kılıçarslan, Mana Kitap, 2017

Ethem ERDOĞAN ismine kayıtlı 184 yazı bulunmaktadır.

Yazarımıza ait 7 kitap bulunmaktadır.

Twitter Kitapyurdu.com