Şatom Benim Üzgün Yurdum - Alim Yavuz, Bilim, Misafir Köşesi

Şeniz Ayaz, kitaphaber okurları için kaleme aldı.

Yaşadığımız tek dünya ve bu dünyanın içinde nice nice dünyalar meydan okumakta tek dünyaya. Her insan başlı başına bir dünyadır. Bu dünya bir çocuğun yüreğini hapsettiği bir şatodan yükseliyorsa düşünülecek konular fazlalaşıyor. Timaş Yayınlarından çıkan "Şatom Benim Üzgün Yurdum" adlı kitap Alim Yavuz'un ilk çalışması.

Kitap sosyal konularla, sosyal sorunlarla örülü görülse de her sayfaya sinen bir çocuğun dünyasıdır. Üniversite yıllarımda sosyal hizmet kuruluşlarına stajyer olarak gittiğimiz zamanlar merakımı iğneleyip duran sorularımın cevabını geçte olsa alıyorum.

Staj günlerimizde gittiğimiz kuruluşlarda pencere önlerinde durur çocuk yanımı konuştururdum kimseye fark ettirmeden. Özellikle şehre akşam çökünce insanlar evlerine çekilince, sokaklar boşalınca ve evlerin ışıkları yanıp sönmeye başlayınca yuva çocuklarının hislerini merak ederdim. Kendi şatosunu, üzgün yurdunu anlatan Alim Yavuz düşüncelerimin istemesem de haklılık payını yansıtmış.

"Kış mevsiminin o kısa günlerinde okuldan çıkıp yurda giderken, perdeleri henüz çekilmemiş evlerin pencerelerinden sızan ışıkların anlattığı aile saadeti imrendiğimiz ama o günlerde bize çok uzak gelen bir tablo idi."

Yine yazarın çocuk yanına çarpan başka bir acı da şu şekilde dile getirilmiş: "Yüreğimde ailemin olmayışına dair çoğalttığım nedenler, niçinler, bir o kadar da sebepsiz isyanlarla çekilip bir köşeye ağlamak daha kolayıma gelmişti."

Bazen bir tebessüm yazarın üzgün yurdunda umut olabiliyorken bazen de çok istenilen bir şeyin ellerinden yitip gitmesi onu umutsuzluğa sevk ediyor.
"Hala hayatım boyunca ulaşamadığım bütün arzularımı o uçan balonun peşine takılmış zannederim. Ve yine zannederim ki o balon, hayatım boyunca ulaşamadığım arzularımın uçup giden sembolüdür."

Çoğalan sorgular çokça kitapta. İşte üzerinde düşünülesi bir soru daha:
"Annesiz ölülerin ölümlerinden daha elemli bir ölüm var mıdır acaba?"

Tüm bu psikolojik temellerden sonra kitabın sosyolojik boyutunu değerlendirecek olursak birçok sosyal sorun karşımıza çıkıyor. Yazar Alim Yavuz kendi hayatından kesitler sunmakta bizlere. Yetiştirme Yurdunda büyüyen yazar yurda verilişini, yurtta karşılaştığı olayları yani bir toplumun sosyal devlet konusundaki eksiklerini, hatalarını aktarmakta. Kendi deyişiyle bu kitap bir ispattır. Evet bu kitap bir hayatın ispatıdır bizlerin de sorumlu olduğu.

Alim YAVUZ
Şatom Benim Üzgün Yurdum
Timaş Yayınları
206 Sayfa